✨ 16

4.9K 447 62
                                    

Keyiflice okuyun la

Yorum sayısının düşüklüğü tansiyonumla eşdeğer.

📍

Yatakta yüz üstü yatan adamın yarı çıplak vücudu dışarıdan vuran ay ışığıyla parlıyordu. Ramazan gözünü bile kırpmadan sevdiği adamı izliyor, arada bir suratında parmağını gezdiriyordu.

Dokunduğu bu ten onundu, onunla evliydi ve en önemlisi de onun tarafından seviliyordu.

Kandemir'in sert çehresi yumuşak tatlı görünüyordu oğlanın gözüne. Dudakları yastığa başını bastırdığı için büzülmüştü. Ramazan istemsiz kıkırdadı ve adamın dudaklarına bastırdı parmağını, yumuşak et parçası sıcacıktı.

Adamın nefesi oğlanın parmaklarını yalayıp geçiyordu. Gözleri adamın yüzünü turladı, kusursuz çok fazla ayrıntının olması Ramazan'ın kendisini çok eksik hissetmesine neden oldu.

"O kadar elledin öpseydin ya." Uyku sersemi boğuk ses oğlanı irkiltti, adamın uyuduğunu düşünüyordu. "Uyumamış mıydın sen?" Utanıyordu, sapık gibi adamı seyretmiş hatta ellemişti. "Dokunuşlarına kayıtsız kalamadım."

"Hmm anladım... Ben şey... Öyle bir şey kalmış da ondan dokundum." Gözlerini kaçırmıştı oğlan, kendisi yan bir şekilde yatıyordu yatakta. "Öyle mi? Ben de güzel eşim beni seviyor sanıyordum, tüh!" Yüz üstü yatan adam döndü ve artık sırtı yatağa değiyordu.

Oğlanı tek eliyle tuttu ve kollarına çekti. Diğer eliyle de Ramazan'ın başını tutup göğsüne yatırdı, saçlarından öptü. "Saçlarında bir şey yoktu, ben öpmek istedim sadece." Yaptığı kinaye karşısında Ramazan ya diyerek tepki gösterdi.

"Ben senin gibi serbestcene davranamıyom işte." O da isterdi cesurca hareketler sergilemeyi fakat hep duygularını bastırarak yaşamış biri olarak zorlanıyordu. " Alışacaksın güzelim, her şeye alışacaksın. Sevmeye, sevilmeye, öpmeye, öpülmeye... Hazır kahvaltılara, akşam yemeklerine, şehir gezmelerine... Hepsine alıştıracağım seni. O ellerinin değeceği tek soğuk su deniz suyu olacak." Oğlanın sol elini tutup bileğini öptü.

Ramazan huylanmıştı yapılan hareketle.

"Huylanıyom Kandemir, yapma." Adamın dudakları bileğinden ayrılmadan parmak uçlarına ulaştı, minik öpücüklerin getirdiği o kelebek hissi oğlanın midesini dövüyordu. "Eve geçince nasıl senden ayrı duracağım ben? Sana dokunamazsam kafayı yerim. Bu işi bir an önce halletmemiz lazım güzelim, ben senden ayrı gibi yaşayamam."

Aklına geliyordu sürekli, annesi şimdi bile kim bilir neler planlıyordu. Bir haftalık tatilin 3. gününde ev telefonunu üç kere aramışlardı ve emindi Kandemir, onlar döner dönmez annesi oğlanı yaşadığına pişman edecekti.

"Nasıl olacak ki o?"

"Döndüğümüzde sen çok üzgün gibi duracaksın, ben de kızgın gibi davranacağım sana. Sürekli itip kakıyormuş gibi anladın mı yavrum?" Diğer türlü asla rahat bırakmazdı kadın. Ne kadar yapma dese de evden çıktığı an kimseyi dinlemezdi.

"İnanır mı ki? Anan... Çok sert, kötü bakıyo bana." Üzülüyordu Ramazan, oysa o kimseye bir şey yapmamıştı, kimseye bir zararı dokunmamıştı. Bu insanlar ondan ne istiyordu anlamıyordu oğlan.

"Mecbur inanacak... Bu yaştan sonra o tip insanlar düzelmez be güzelim, biz olanca çabuk kurtulalım da uzaklaşalım kendi yuvamız olsun. Tek derdim senden gündüz uzak kalacağım o azap gibi bir ay olacak." İç çekti adam, geceleri sorun değildi de gündüzleri nasıl yapacaktı bilmiyordu. Utanmasa oğlan tuvalete gittiğinde ben de izleyeyim diyecekti.

"Olsun, geç olsun da güç olmasın demişler. Moralimizi bozmayalım biz hiç.. Bugün telefonları da açmadın, gelirler mi ki buraya?" O kadarını yaparlar mı bilmiyordu. "Gelmezler, babamın işleri yoğun, annem onunla ilgilenmek zorunda. "

"Hmm anladım." Başını sıcak göğüse koyduğu için mayışmıştı, mırıldanarak konuşuyordu. "Uykun mu geldi güzel melek? Kocanın kaslı kolları emrine amade." Eşinin belini sıkıca kavrayıp sardı, kendisine çekti. Ramazan uykulu halde kıkırdadı, Kandemir'in bu tavrı onun çok hoşuna gidiyordu kuşkusuz.

"Uyuyacam galiba... İyi geceler Kandemir." Genç adam kaşlarını çattı. "Ne Kandemir? Hani kocam? Aşkım? Bir tanem? Hani sevgilim? Kuru kuru adımı niye söylüyorsun? Ben adımı bilmiyor muyum?" Annesinin yanında Kandemir desindi ama bari baş başayken güzel konuşsun istiyordu oğlanın.

"Ama... Şey... Tamam tamam iyi geceler kocam." Oğlanın tatlı tatlı kocam demesine dayanamadı genç adam, çenesinden tutup kaldırdı ve dudaklarına minik bir öpücük kondurdu. "Sen ağzından bal damlatır gibi kocam dersen ben o ağzı yerim. "

Ramazan'ın yüzünde her zamanki allanmaları oluşurken kıkırdadı, kalbinin sesini duyabiliyordu.

"Ya Kandemir senin yüzünden hep yüzüm kızarıyo, yanıyo." Utançtan yerin dibine girecekti biraz daha zorlarsa. "Ne güzel oluyorsun o zaman bir bilsen. Ramazan... Bak ben önlemimi alıyordum ama sana sulanan var mıydı? Olur tabii güzel oğlansın nasıl olmasın? İsim ver bana çabuk?" Adamın sıkıntıdan tüm uykusu kaçmıştı.

"Ne güzeli Kandemir ya, sana güzel geliyom sadece. Kimse de sulanmıyodu bana, sen neden celallendin şimdi?" Adam durup durup sinirlenecek bir şeyler buluyordu.

"Aferin güzelim, güzelliğinin ne kadar farkında olmazsan o kadar iyi. Yoksa genç yaşında dul kalırsın." O bir şekilde bulurdu eşine bakanları, bulurdu da neler yapardı kim bilir?! "Gerçekten gece gece neler buluyosun ya inanamıyom sana."

Kandemir omuz silkti, oğlanın saçlarından öptü yeniden. "Her şeyi bulurum da bilirim de ben, sen kendini bana bırak gerisini düşünme hiç. Yakında seni dünyanın en mutlu eşi yapacağım."

"Ben şimdi de dünyanın en mutlu eşiyim zaten."

Özellikle de seninle...

📍

Bölüm nasıldı??

Yetiştirebildim sonunda be

Sizi seviyorum ♥️🌼

Ölünün YasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin