Keyiflice okuyun la
Yorumlarınızı bekliyorum
📍
1 hafta sonra;"Niye masaya oturdun sen?" Kadın salondaki kahvaltı masasında oturan oğlana ithafen konuştu, uslu uslu oturmuş herkesin gelmesini bekliyordu. " Şey... Kandemir dedi ki masaya geç, artık orada otur."
Başı önüne eğikti, günlerdir Kandemir'in annesinden itinayla kaçıyor, odasında yiyordu yemeğini. Kadının gözüne batmamak adına mücadele veriyordu.
"Ne hacet! Sen bu evin nesi oluyorsun da masada yiyorsun? Kalk çabuk mutfağa geç, orada yiyeceksin." Ramazan büzüşerek kalktı yerinden, geceleri sevilip gündüzleri itilip kakılmak zoruna gitmeye başlamıştı.
"Tamam hanımım..."
Gözlerinin dolmaması için başka şeyler düşünmeye çalıştı, mesela iki gün önce Kandemir ona elmaslı bir kolye almıştı. Güzel boynuna basit kaçsa da sen benimleyken tak demişti ona. İçi biraz olsun huzurla doldu, sevdiği adam onu severken başka hiçbir şeye ihtiyacı yoktu el elbette.
Yanından geçip gitmeye kalkışan oğlanın kolundan sıkıca tuttu. "Yerini bil... Sakın hakkın olmayana gözünü dikme, anladın mı?" Ramazan başını sallamakla yetindi, ne dese anlatamazdı ona. Sevmeyi, sevilmeyi ifade edemezdi.
Onların tek derdi ailelerine gelecek bir evlattı.
Kız olursa Ramazan'la beraber evine postalayacaklar, erkek olursa oğlanın elinden alıp onu evine göndereceklerdi.
"İyi... Defol şimdi." Ramazan'ın sıkıca tuttuğu kolunu savurdu sertçe, oğlan hafifçe inleyerek omzuna yakın yeri tuttu. "Anne!"
Can acısının arasında sevdiği adamın sesini duymak belki de şuan en çok istediği şeydi. Kandemir'in kan beynine sıçrarken oğlanın yanına geldi hızla. "Sen ne yaptığını zannediyorsun anne? Ya hamile kalmışsa? Ya kolu çıksa ya da zedelense? Sen insan değil misin?"
Ağzına gelen her şeyi söyleyip çekip gitmek istiyordu, katlanacak sabrı kalmamıştı. Sinirini yatıştırmak için derin bir nefes aldı. "Buna ne olacak? Abartma oğlum... Hiçbir şey olmaz, abartıyor ilgi görmek için."
Eve geldikten iki gün sonra ben tek uyuyamıyorum diyip Kandemir'in odasına yerleşmişti. Bunun için de ekstra öfkeliydi.
"Ben gördüm anne, sana diyecek laf bulamıyorum artık. Bundan sonra ne kadar Ramazan'a zarar verirsen o kadar yanaşacağım ona, bakalım daha ne kadar buna devam edeceksin." Oğlanın ağlamaklı ifadesine bakıp öfkeyle soludu.
İncinen kolunun her bir noktasını öpmek, iyileştirmek istiyordu. "Kahvaltımızı odamıza götürsün Emine, söylersin." Oğlanı tuttuğu gibi kucağına aldı Kandemir. Ramazan kollarını çabucak adamın boynuna sardı ve başını adamın göğsüne yasladı.
"Oğlum saçmalama! Ne demek bununla kahvaltı yapmak? Tamam dokunmayacağım şuna, bırak artık yere." Oğlana uzandığı anda Kandemir geriye çekildi. " Dokunma Ramazan'a! Bunla dediğin oğlan benim çocuğumu doğuracak! Senden de yakın artık bana. Bunu kabullensen iyi olur anne, yeter bu genç kız şımarıklıkların."
Kadının öfkeyle attığı çığlık karşısında Kandemir oğlanı odasına götürdü sadece, asla ama asla umursamıyordu annesinin durumunu.
"Kandemir... Demeseydin keşke öyle, şimdi daha çok üzerime gelecek. Laf edecek bana hep, sen yokken zindan eder bana bu evi." Az çok tanımıştı kadını artık, her şeyi yapabilirdi.
"İşte bu nedenle yanında Zeran'ı bırakıyorum güzelim, sana bir şey diyemesin diye. Hem benim ne inat olduğumu bilir o, sana ne kadar bulaşırsa onun yanında o kadar yanaşırım sana. Hem işime de gelir bir yandan, her saniye dudaklarım tenini arıyor."
Ramazan yaaa diyerek adamın omzuna vurdu, çok utanmıştı son kelimelerle.
"Sen yine de yapma öyle şeyler, korkuyom anandan. Hem sen erkenden gitmeyecek miydin bu sabah? Şimdi ne yapacan?" Oğlanı odadaki koltuğa bırakıp şakağından öptü. Bebek kokusunu duyumsamak iyi gelmişti bünyesine.
"Bebeğimi doyurup işe gideceğim, bugün yoğun geçecek. Akşam bir şey yeme doktor kontrolü diyip yemeğe çıkaracağım seni tamam mı?" Oğlanın ellerindeki her bir boğumu koklayarak öptü. Ramazan'ın yüzünde hoş bir gülümseme oluştu.
"Şey... Tamam. Ne yiyecez peki?" Dudaklarını yalamıştı çocuksu bir heyecanla, içi kıpır kıpır olmuştu birden. Kandemir gülümsedi, oğlana içi gidiyormuş gibi baktı. "Bonfile falan yeriz, canın bir şey isterse söylersin yeriz. Hadi bakalım, ben duşa giriyorum sen de bana gömlek seç. Ama bak yakışıklı göstermesin beni, sonra kızlar bakıp duruyor."
Ramazan'ın kıskançlıkla büzüldü dudakları, ayağa kalkıp dolaba yaklaştı. "Sen seversin ilgiyi... En güzelini seçeyim ben." Kandemir'in kaşları çatıldı imalı lafla. "Ben sadece senden gelen ilgiye muhtacım, başkası beni ne ilgilendirir. Bir daha öyle imalarda bulun da sana neler yapıyorum gör bi!"
Ramazan dudağının kenarını ısırıp dolaba gömüldü, yine de içindeki kıskançlığı geriye atamıyordu. "Yaparsan yap... Napayım? Akşama kadar kızlar seni konuşuyo... Ben ne edersem edeyim konuşacaklar." O hep duyuyordu etraftan, kızların çoğu hatta bazen evli olanlar bile iç çekerek adamın adını zikrediyordu.
"Bir kaç ay sonra ne konuşacaklar biliyor musun? Benim sana sevdamı konuşacaklar, mutlu yuvamızı, benim aşkımı konuşacaklar." Arkadan oğlanın beline sarılıp ensesini öptü, eli arkadan uzanıp Ramazan'ın ellerini tuttu.
"Konuşurlar mı ki?"
"Konuşurlar... Hatta hep bizi konuşurlar, sen yeter ki benim yanımdan ayrılma. Benden, bizden ayrılma." Ramazan usul usul ağlamaya başladı, başına gelenlere, sonunda sevdiği adamla evlenmesine bile inanamazken adamın onu bırakabileceğini, bu nedenle de bırakma diyişine ağlamaya başladı.
"Ben ölsem bile bırakmam ki seni... Gitmem ki senden." Duygu yoğunluğu hat safhadaydı. Ağlamaklı sesi sebebiyle Kandemir hemen oğlanı çevirip yüzüne baktı. "Güzelim? Niye ağlıyorsun sen? Tamam anladım ölsen ruhun koyvermeyecek beni, bunu derken neden ağlıyorsun ki şimdi?"
Oğlan hıçkırarak eşine sarıldı. "Ben hiç hayal etmezdim seni... Hiç hayallerime sığmazdı senin beni sevmen... Şimdi böyle olunca... Ben şey oldum işte." Kandemir uzun uzun öptü kokladı sevgilisini, teselli etmeyi pek bilmediğinden sadece sırtını sıvazladı.
"Ağlaman durduğuna göre banyoda bana eşlik edeceksin." Oğlan ya diyerek sesini yükseltti. "Ama sen fırsatçılık ediyon!"
"Ah daha neler edeceğim neler."
📍
Valla ne haftaydı be, şubat beni yedirdi bitirdi şimdiden.
Bölüm nasıldı?
Sizi seviyorum ♥️🌼
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölünün Yası
General Fiction..... interseksüel birey içerir. Ramazan'ın içindeki duygular coşarken ağlamamak için başını gökyüzüne çevirdi. "Onun o çatık kaşları bir seni görünce yumuşardı, onu niye ebedi bir yalnızlığın ortasında bıraktın?" Gözleri doluyordu artık. ..... mpreg