✨ 23

3.8K 401 123
                                    

Keyiflice okuyun la

Yorumlarınızı bekliyorum

📍

"Ya Zeran bana normal alışveriş dedin biz niye yine iç çamaşırı alıyoz ki?" Ramazan dudaklarını ısırarak bakıyordu kıyafetlere, içi gıdıklanmıştı gördükleriyle. "Ay aşkım bu sefer benim için alacağız, malum bir kaç aya düğün var... Ama istersen kendine de al sürtük abimin bir tomar parasını çaldım ben."

Zeran kıkırdadı ve en sevdiği reyonun önüne geldi, tangalar...

"Zeran ya çalmadım de, kocam çok çalışıyo para kazanmak için ama." Oğlan dudaklarını büzdü, bazen aşırı yorgun olup hemen uyuyordu adam, kendi koynunda. "Ramazancığım seni üzerler bebeğim, erkeğin parasını harcamazsan beline borç takmazsan işinden başını kaldırır etrafa şöyle bir bakar."

"Bakmaz ki Kandemir, para çalmana bahane bulma." Artık yemiyordu Zeran'ın ona dediklerini. " Bir şey diyeyim mi sen gittikçe akıllanıyorsun he? Ee abim sana nasıl davranıyorsa odada bir kendine gelmişsin." Oğlanı utandırdı hemen. "Çok kötüsün Zeran."

"Ay sus kız da seç hadi!" Oğlanı belinden itti diğer tarafa doğru. "Sen üç beş yedi tane seç ben geliyorum hemen." Mağazanın telefonundan arayacaktı abisinin ofisini." Tamam tamam itme ya Zeran!" Ramazan ilerledi mağazanın içinde, Zeran'a olabilecek güzel çamaşırları aldı tek tek.

Zeran ise mağazanın arka tarafına geçti hemen, önceden konuştuğu çalışanlar ona ankesörlü telefonu getirmiş kızın başında oğlan geliyor mu diye beklemeye başlamışlardı. Kız hemen abisini aradı.

"Alo abi?"

"Zeran? Ne zaman geliyorsunuz ben de ona göre geçeyim bahçeye." Kandemir oğlan için aldığı altından bilekliğe baktı, daha şaşaalı şeyler almak isterdi fakat bu çok kadınsı kaçabilirdi ona. "Abi biz şimdi çamaşır almaya geldik yarım saate bahçede oluruz, zaten ara sokaktayız."

"Tamam güzelim, bekliyorum ben sizi o zaman." Zeran gülümsedi, abisine hoşçakal diyip telefonu kapattı. Ramazan'ı daha fazla tek bırakmayıp oğlanın yanına yürüdü. "Ay Ramazan ne güzel şeyler seçmişsin sen öyle! Şahane... Kız sende neymişsin be biz de seni masum bir şey zannediyoruz."

"Ama senin zevkine göre diye aldım, nerden bileyim ben." Yanakları kızarmıştı hemen. " Ay yerim seni minnoş şey, hadi hepsini alalım. Sonra da kocana gidelim..." Ramazan kocan lafıyla gülümsedi, sahi şimdi kocası ne yapıyordu acaba?!

"Şey... Gidelim madem."

Nazlı nazlı konuşmasına karşı Zeran kahkaha attı ve dayanamayarak oğlanın yanağını öptü. "Çok şekersin yemin ediyorum abim kalp hastası olacak genç yaşta. Bir ara şu allığının da markasını söylersen sevinirim, gerçek bir kalite çünkü." Ramazan'ın yüzüne yayılan hoş pembelik bile Zeran'a çok tatlı geliyordu.

"Ya Zeran! Utanıyom ben sus hadi artık." Kızın koluna girdi ve ikili mağazadan ödeme yapıp çıktı. Ramazan ilk kez adamın yanına gidecekti ve bunun için çok heyecanlıydı. İçi heyecanla dolarken nefesleri titrekleşti.

"Zeran biz gidiyoz ama ya çok meşgulse Kandemir? Kızarsa içten içe? Belli etmez ki biz üzülmeyelim diye. İstersen biz gitmeyelim, akşam eve geliyo ne de olsa." Kocasının yorgunluğu ve yoğunluğu kendi yorgunluğuydu. "Etini cimdiririm senin! O senin kocan elbette gideceksin kontrol edeceksin bakalım etrafta timsahlar var mı şeytanlar kol geziyor mu? Sen böyle saf saf evde beklersen kocana kimler gelir biliyor musun sen? Ha şimdi Allah var abim bakmaz ama seni şüpheye düşürürler."

Geçen yıl bir Ünal'ın cebine mini bir not koymuştu da Zeran kafayı yiyecek gibi hissetmişti. Kimseye güven olmazdı, Allah'tan sevdiği adam dürüsttü de hemen gelip Zeran'a göstermişti notu. "Ama Zeran ben zaten kendimi yetersiz hissediyom sen de hepten tetikleme beni."

Zeran hep kendi penceresinden bakıyordu, bir baksaydı Ramazan'a görürdü ne kadar çaresiz olduğunu.

"Özür dilerim ben aptal gibi hep yaşadığım şeylerden ötürü tavsiye veriyorum sana. Abim seni çok seviyor, ben eminim ki herkesler de duyacak ne kadar çok sevdiğini, ben sadece bir kaç şey yaşayınca sen de yaşama üzülme kendini boşuna üzme diye dedim. Biraz gövde gösterisi yapmış olursun diye..." kız ne büyük bir aptallık yaptığının yeni farkına varıyordu.

"Olsun, istemem ben. Öyle biri yanaşıp da aklını çelebilecekse çelsin." Öyle adamı istemezdi hem Ramazan, belki üzülürdü fakat en azından gerçek yüzünü de görmüş olurdu. "Doğru diyorsun, bak ben sana yaşadığım olayı anlatayım."

Zeran bahçeye varana dek yaşadıklarını bir bir anlattı oğlana, Ramazan'ı en çok Ünal'ın koşa koşa Zeran'a kağıdı getirmiş olmasına güldü.

Muhabbet son gaz devam ederken genç kız geldiklerini fark etti, oğlana döndü. "Simdi Ramazancım, ben bunları alıyorum sen de şuradan doğru yürüyeceksin dümdüz tamam mı?" Oğlan ne olduğunu anlamasa da kızın dediğini yapıp yürümeye başladı. Dışarıdan pek bir olayı olmayan bahçe girişi yürüdükçe güzelleşiyordu sanki.

Önce bir kapı gördü, bir kaç adım sonunda oraya ulaşacak, asıl bahçeye giriş yapmış olacaktı. Yürüdü ve seri hareketlerle kapıyı açtı. Bir kaç saniye duraksadı Ramazan, her yerde yüzlerce belki de binlerce gül vardı.

O kadar güzeldi ki her şey ağzı açık halde bakakalmıştı. Bir iki adım anca atmışken beline sarılan kıllarla irkildi, burnuna adamın kokusu doldu. " Güzelim..."

"Kandemir! Korktum bir an." Adam oğlanın omzunu öptü, günün tüm yorgunluğunu gitmişti işte. "Korkma güzelim, biraz baş başa vakit geçirelim dedim. Gel hadi benimle." Oğlanı belinden ittirerek hareket ettirdi.

Gülleri yürüyerek geçtikten sonra müthiş özenle hazırlanmış masaya oturttu oğlanı. Ramazan utanıyor, heyecanlanıyordu bu tutum karşısında.

"Nereden çıktı ki bu Kandemir?" Hiç de kendisine dememişti bir şeyler yapacağını. "Güzel sevgilimi ilgiden mahrum bırakmayayım dedim, hem baş başa anca odada yemek yiyebiliyoruz." Bardağındaki kırmızı şey de neydi öyle, oğlan merakla baktı.

"Doğru amma ben beklemiyodum böyle." Çok hoşuna gitmişti, bu ilgiyi çok seviyordu. " Hadi başla, yemekten sonra tüm bahçeyi gezdireceğim sana." Ramazan mutlulukla tamam dedi. Çok özel hissediyordu işte şimdi.

"Kandemir... Ben seni hep çok seviyom biliyon di mi?" Bugün Zeran'la konuştuklarından sonra diyesi gelmişti. "Kurban olurum asıl ben sana çok aşığım biliyor musun sen? Seni alıp gidebilsem keşke, ne güzel olurdu."

"Olur belki bir gün..."

"O gün dağlara haykıracağım seni."

📍

Bölüm nasıldı?

Sizi seviyorum ♥️🌼

Ölünün YasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin