Konuştuktan sonra Otis'in odasına doğru yola koyulmuştuk tam bir haftadır cehennemde olan Eren burayı avucunun içi gibi biliyordu.
Nisa ben ve Eren Otis'in odasının önünde durmuş bekliyorduk büyük demirli kapının önünde iki muhafız duruyordu hemen Eren'i tanıyıp başlarıyla selam verdiler ardından Eren "Biz önemli bir konu hakkında Lord Otis ile görüşmek istiyoruz bu konu özel olduğu için size açıklayamayız."
Sağ tarafta duran muhafız büyük demirli kapıyı tıklatıp içeriye girdi. Tahmin ettiğim kadarıyla izin almaya girdi ve çok geçmeden geri döndüğünde "İçeriye geçebilirsiniz." Dedi tek düze bir sesle.
Önde Eren ortamızda Nisa ve en son olarak devasa salona giriş yapmıştık.
Büyük can alıcı görüntüsüyle Otis tahtında oturuyordu can alıcı nokta Otis değil yanlış anlamayın tahtından bahsediyorum yakutun nefes kesen parlaklığı zümrütün mucizevi yeşil görüntüsüyle kaplı bu taht resmen bir araba boyutundaydı bu kadar ihtişamlı bir tahta Otis gerçekten bir köylü gibi kalıyordu Alya bu iğrenç yaratığa nasıl bakmış bir kez daha sorguladım doğrusu...
Başımı sola doğru çevirdiğimde görmeyi canla istediğim ama göz göze gelmekten de o kadar çekindiğim bir çift gözle karşı karşıya gelmiştim resmen kalbimin sesi kulaklarımda çınlıyordu.
Alya'nın masmavi cam gözleri simsiyah kuzgun rengi saçları adeta gözlerimi kamaştırıyordu eskiden ona cam gözlüm derdim tabii o zamanlar arkadaştık benim ondan hoşlandığını haberi yoktu acaba o da beni seviyor mudur diye çok düşünürdüm ama şöyle bir bakıyorum ki pek de sevmişe benzemiyor ha?
-Alya'nın Bakış Açısı-
Gözlerim onu gördüğünde kalbim teklemişti adeta eskiden beri Emirhan'a karşı bir şeyler hissediyordum ve bunun karşılıksız olmadığınında farkındaydım onun açık kahve gözleri ve kumral saçları aklımdan hiç çıkmamıştı ve üstelik bana cam gözlüm deyişi hala kulaklarımdaydı sanki kulağımın dibimde birisi bana sesleniyordu o bana cam gözlüm diyordu bende ona latte gözlüm derdim hem bilmiyordu ki en sevdiğim kahve latteydi ama hiçbir zaman birbirimize açılmamıştık sanırım benim kendisini sevmediğimi düşünüyor çünkü çok da fazla duygularımı dışa yansıtan bir yapım yoktur.
Ardından gözlerim sağındaki Nisa'ya kaydı onun Eren'i sevdiğini biliyordum tabii Eren'inde Nisa'yı, resmen büyük aşıklar burada toplanmıştı Otis hariç onun kimseye karşı olumlu duygular beslediğini düşünmüyorum odunun tekidir kendisi...
-Emirhan-
Başımı Alya'dan ayırıp Otis'e doğru çevirdim bize sorgulayıcı bakışlar atıyordu.
"Sayın Lordum rahatsızlık verdiğimiz için kusura bakmayın lütfen, biz sizden bir ricada bulunacaktık."
"Söyleyin bakalım neymiş o rica?"
"Biz sizden dünyaya geri dönebilmemiz hakkında konuşacaktık biliyorum bu sizin kurallarınızın arasında yasak ama lütfen bize izin verin beni göndermiyorsanız bari arkadaşlarımı geri gönderin."
Eren'in söyledikleri karşısında Nisa ona sorgulayıcı ve bir o kadar da kızgın bakışlar sunuyordu.
Sessizce yana eğilip fısıldadığında "Saçmala Eren neler söylüyorsun öyle sen, biz seni buradan kurtarmak için dişimizi tırnağımıza taktık ve büyük bir risk aldık ,seni almadan hiçbir yere gidemeyiz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cehennem Muhafızları
FantasyAşk insanı kör eder, sağır eder ve kendini durdurmayı bilemezsen yakında tüm duyularını mühürler...