SONUN BAŞLANGICI: ZARAR

139 11 0
                                    

İnsanlarla tanışmakta iyi değilimdir. Genelde onlar ilk adımı atarlar ya da ilgi alanım hakkında soru sorarlardı. Onlar hakkında saatlerce konuşmak benim bi nevi hobim sayılırdı.

''Rüyaların anlamına inanır mısın?'' diye sordu uyanık kalmaya çalışır o tipiyle çantamdaki kitapları işaret ederken.

Bir yandan onları toparlarken cevapladım. ''Sanırım. Yani o kadar içinde değilim de üstün körü diyelim.''

''Bence sandığından daha fazlasısın.''

...

Sonraki derste anfide onu tekrardan görmeyi beklemiyordum. Anfiden tekrardan çıkıp numarayı kontrol ettim.

''Yanlış derslikte miyim?''

Diğerlerini kontrol ede ede sırama geçtim. O ise beni fark ettiği an yanıma geldi. Böyle insanların yanıma gelişi beni tedirgin ediyordu. Onun gibilere pek alışkın değilim.

İmza kağıdını elime aldığımda ilk baktığım onun soyadıydı. ''Maveth Elgort Martin.''

İmza sırası beni bekliyormuşçasına ona doğru baktım. ''Elgort ismin mi?'' Hafif sırıttı. Bana yaklaşıp fısıldadı. ''Hayır, iki soyadım olması garip mi?''

Yok canım ne alakası var. ''Biraz.''

...

Favori profesörümün dersinde esnemek benlik değildi ama o an kitaplar olmasından gerekenden fazla konforlu gözüktü gözüme.

Gözümü kapattığım o an içimdeki tüm kabus korkusu sıfırlanmış gibiydi. Nefes alış verişimi kontrolde tutmaya çalışırken iki saniyeliğine bu dünyadan kopmayı başarmıştım.

''Ekmek almam lazım,'' diye listeyi unutmamak için aklımdan tekrarlamaya başladım.

Fırın yeni bir stil deniyor gibiydi. Baget ekmekler ön rafa kurdelelerle dizilmiş, içerisi tatlı ışıklarla aydınlatılmıştı. İçeride çok sıra olmadığından içeriye girdim. Sıranın bana gelmesini beklerken etrafa bakarken adam bana seslendi.

''Buyur kızım.'' Diğerleri nereye gitti? Kurabiyelerden istediğimi söyledim ve kurdeleli paketimi alıp kapıya doğru adım attım.

Önümde duran kişi yüzünden bir adım atmaya çalışırken ayağımı yere basamadım, çünkü herhangi bir zemin yoktu. O ise beni belimden kavrayarak düşmemi engelledi.

O an ona sadece bakakaldım. Resmen gözleri parlıyordu. Kendimi düzelttim. ''Pardon,''

''Benim suçum..." diye tekrar etti. Ne olduğunu anlamaya çalışırken içeriye giren soğuk rüzgar beni uyandırdı.

Yanıma baktığımda ilk karşılaştığım şey bana battaniye örtmeye çalışan Maveth oldu. Aniden irkildim.

''Neden yanında battaniye taşıyorsun?''

Etrafını kontrol etti ve geri çekildi. ''Uykuyu severim.''

Amacım onu kırmak değildi sadece garipsemiştim uzun zamandır ilk defa güzel denilebilecek bir rüya gördüğümden...

Tekrardan Maveth'e baktım. Uzun uzun bakışlarım onun bana tekrar bakış atmasıyla kesildi.

''Sen..'' o an aniden kafamı diğer yöne çevirdim. Bir insana bu kadar hızlı adapte olup onu rüyamda görmemeliyim.

Profesörün dersi bitirmesiyle koşarak sınıftan çıktım.

Kural 1- asla yatağından başka bir yerde uyuma. Bu kuralı çocukken kendi kendimi koruma amacıyla yazmıştım. Bir sürü şeyin anlamına geliyordu. Hemde çok...

BORSIA: LANETLİ KRALLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin