SONUN BAŞLANGICI: TAKIM

7 3 2
                                    

Aileye kavuşmak, dedim ya nedenini bilmek istemiyorum. Sadece onların yanımda olması gerçekten güzel. Onlarla filmler izlemek, onların gülüşlerine ortak olup onlara sıkı sıkıya sarılmak.

Hayatını baştan anlatmak, onların neler yaptığını anlamak.

Annem o dolu gözleriyle saçlarımı örüyordu. "Saçların güzel parlıyor."

"Genetik olmalı."

Yaptığım saçma espiriler... sevdiklerimi bir an bile üzgün görmek istemediğimden kendimi feda ediyorum. Umuyorum hep fedalarım bu şekilde olur.

Annemin o sıcak teni ve babamın başımı okşayışı. Onlara sımsıkı sarılırken uyuyakalmamak elde değildi. Annemin kendine has o kokusu beni kendimden geçirdiği an gözlerimi kapattım fakat kapatmamla açmam bir oldu.

Onlar çoktan uyumuşlardı bile. Ayağa kalkıp onlara baktım, kaç yıl geçse de onları böyle izleyebilirim.

Evdeki sessizlik beni kendine çektiğinde evi turlama kararı aldım.

Mutfağa doğru gittiğimde hiç ışık göremedim. Lavaboların kapısıda açık olduğundan durdum.

"Maveth?"

Enerjisini hissetmeye çalıştığımda bunun bende işe yaramadığını anladım. Onu aramaya çalıştığımda ise telefonu meşgul çalıyordu.

Bahçede onu ararken tekrardan seslendim. "Maveth!"

Tüm orman boyu yürürken yanıma birinin geldiğini anlayıp hızla arkamı döndüm.

Smith elleri cebinde hafif sırıtar biçimde yanıma yaklaştı. Benimle beraber yürümeye başladı.

"Bir şeyler ters mi gidiyor küçük?"

"Gitmiyor Smith. Her şey olması gerektiği gibi."

"Öyle olsun. Ne arıyoruz?"

"Ben arıyorum," dedim sert bir tonda o benim önüme geçmeden önce.

"Pişman olacağın şeylere dikkat et."

Yanından geçip gittim. "Sussana sen."

Hala yanımdan gelirken konuşmasına devam etti.

"Ne kadar da rüya gibi bir gece değil mi?"

Na doğru döndüm. "Düşüncelerini duyamıyorum. Ne istiyorsan onu söylemelisin."

Smith daha da bana yaklaştı ki artık gözlerini kafamı kaldırmadan göremiyorum.

Eliyle çenemden tuttu ve onu görmemi sağladı.

"Sanki onları korumalısın. Mutlu aile yuvanı bozmak istemezsin değil mi?"

Onun yok oluşu yüzünden yönümü eve doğru çevirdim. Oraya gidip onların yanında yattım. "Maveth kendini koruyabilir. Onun değil, ailemin bana ihtiyacı var."

...

Maveth kendini bir sandalyeye bağlı olarak buldu. Ellerinin etrafında normal bir ip yoktu. Bunlar Giselle'in yaptığı dikenli tellerdi ki kendisi de tam karşısında aynı pozisyonda oturuyordu.

Maveth kafasını kaldırdı. "Jabez."

Jabez ellerini kafaya kaldırdı. "Maveth! Dostum, ne tesadüf ama. Dünya küçük derler ya."

"Kılıcın tek örneğini almışsın." Giselle bakışlarını kaçırırken Maveth söyledi.

Jabez mükemmel bir dikkatle onu dinledi. Daha sonra ellerini Maveth'in omzunda gezdirdi. "Hadi ama ne yapabilirim ki ben bunları. Bana ne lazım biliyorsun," dedi Giselle'in kolundaki yara izini gösterirken.

BORSIA: LANETLİ KRALLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin