SONUN BAŞLANGICI: KAYIP

58 7 2
                                    

Otobüste bile Maveth'i görememek beni tedirgin etsede telaştan kimse beni dinlemeyi seçmemişti. O kadar arama çalışmasında da ortaya çıkmayınca vazgeçtim, kafamı otobüsün soğuk camına koydum.

Ormana geri dönüyorum. Ne olursa olsun Maveth'in başı dertte olabilir. Soğuk kanlı olabilirim ama kalpsiz değilim.

Orman hala karanlık ve ıssız. Bu soğukluk ateşleri gördüğüm an bir anlığına durdu. Ateşin başında tekrardan o kadını gördüm. Hızla oraya doğru yaklaştım. Ateşlerin ardında başka biri yoktu. Kadına tekrardan döndüğümde elinde kırmızı iple sarılmış bir kılıç fark ettim.

''O senin mi?'' Neler olduğunu anlamıştım. Sadece beynimi bile kandırıp biraz daha bu dünyada kalmaya çalıştım.

Kadın bana döndü. ''Hayır. Ama bulamamak salaklıktır değil mi?'' dedi kitabı gösterirken.

Kitabın adını okumaya çalıştım. ''Borsia Krallığı.''

''Öyle bir krallık hiç duymadım.''

''M— - — - - —- ''

Ne olduğunu anlayamadan otobüsün haraketleriyle birlikte uyandım.

Kafamı camdan aldığımda camın yansımasından dışarıda duran Maveth'i fark ettim.

Gözümü ovuşturup tekrardan baktığımda orada yoktu. Rüyalar ve gerçek dünya çoktan karışmış durumdaydı.

Derin derin nefesler aldım. Gerçek hayat benim rüyalarımdan da beter durumdaydı.

Önümde duran koltuğun televizyonundan yansımama baktım. "Rüyalarında yeni bir insan yaratamazsın." O an ateşlerin başında duran kadının zaten ben olduğumu anladım. Nedense sadece o an bunun farkına varamamıştım.

Uyuduğuma emin olmakta zorlanmamalıyım. Sonuçta kimseyi ağaca bağlayıp öldürecek halim yok.

O zaman neden içimde bu duruma karşı bir öfke beslemiyorum? Artık uyumaya korkar oldum. Zaten sanki şu dönemde hayatım sadece bir rüya frekansından ibaret gibi.

...
Kimileri rüyaları sever. Kimisi sadece uykuyu sever? Her şey kim olduğunuzla bağlantılı.

Eski kitaplarımı aralamak belki bir çözüm getirebilir diye düşündüm.

Rüyalar sizi bu dünyadan uzaklaştırır. Kimisi sırf peşinde vampirler koşsun diye evren değişikliği yapmaya çalışır.

Macera dolu rüyalar en sevilenidir.

Aman ne demezsin. Bayılıyorum. Sadece neden sürekli bunun devam ettiğini sorguluyorum. Bunun için kitaplardan çok konuşan birine ihtiyacım var.

Edith Ulric olarak falcıya gitmeyi şiddetle kınıyorum.

"Eee ne görüyorsunuz?" dedim falcı kadın dikkatle kahvemi incelerken.

"Biri var ya da birileri. Hepsi birbirinden yakışıklı." Kadın aniden durdu ve bana doğru yaklaştı. "Sevgilin mi var?"

Kafa salladım. "Hayır."

"Olacak, olacaklar." Off teyze ben bunları ümit etmeye gelmedim buraya.

"Kahveyi boş ver. Ben sürekli benzer bir rüya görüyorum ama aynı sahne falan değil böyle nasıl desem sanki bir film gibi ilerliyor."

"Yakışıklı çocuklar mı var? Kampüsten mi?"

Kafamı masaya koyup son ümidimi de yitirdiğimi düşünürken, "O zaman sende başrolü oyna. Belki bir sona ulaşır."

...

Son bir zaman algısı kaybı. Rüyalarda yapamayacağımızı bildiğim iki şey var; öldürmek ve ölmek. Bunları denemediğin zamanlarda istediğin kadar o rüyada kalabilirsin. Peki ya uyanmak isteyeceğin bir rüyadaysan.

BORSIA: LANETLİ KRALLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin