(⚠️)
şimdiden uyarı, rahatsız olacaklar bölümü okumasın.
_________________________________________
Yarını yokmuş gibi kenetlendiğim dudaklar benden ayrıldığında duraksadım. Bunu beklememiş olmasına rağmen Heeseung çok sakin görünüyordu, benim aksime.
"Neden durdun?" nefes nefese yönelttiğim bu soru onu güldürmeye yetmişti.
"Halinin farkında değil misin sen?"
"Ne varmış halimde?"
"Çok güzelsin."
"Abartıyorsun."
"Abartmıyorum Jaeyun. Öyle güzelsin ki, şu anda karşımda böylesine dağılmış halde durman beni mahvediyor. Şu ana kadar beni kendinden uzak tuttuğun için yargılanmalısın, anlıyor musun beni?"
Ben tepki vermeden sadece bakmakla yetiniyor ve Heeseung'u baştan aşağı süzüyordum. Elleriyle beni duvar arasında hapsettiği yerde ruhumu teslim etmek ve her şeyin burada bitmesini diliyordum.
O öpücükten sonra ne yapacağıma dair en ufak bir fikrim olmadığı için içimi ufak bir suçluluk duygusu kaplıyordu. Bir yandan o da beni sevdiği için kendi kendimi avutmaya çalışıyordum.
Heeseung ilerisine götüremeyeceğimin farkına vardığında başımı yana doğru eğerek biraz olsun gerginliğimi yansıtmaya çalıştım.
Heeseung ona gönderdiğim sinyali havada kaparak ipleri kavrayarak kontrolü kendi ellerine aldı.
Benim pozisyonumu bozmamamı sağlayarak boynuma gömüldü ve yumuşak yumuşak öpmeye başladı.
Öpücükleri gittikçe sertleşti ve ısırıklara dönüştü.
Adeta parçalayacakmışcasına sertçe boynuma kendi izlerini dizdi. Bacaklarımın titrediğini hissettiğimde beni omuzlarımdan tutarak ayakta tuttu.
Gömleğimin her bir düğmesini açarken bir yandan da parmaklarını derime bastırarak beni daha da çıldırtmayı başarıyordu.
Dıştan sesimi çıkarmayıp tepki vermezken içimde büyük bir savaşın içerisindeydim. O da düşüncelerimi okuyarak daha da zevke geliyor ve bilerek yavaşlıyordu.
İyice sersemlediğimin farkına vararak kendime geldim ve Heeseung'u kendimden uzaklaştırdım.
Anlamaz bakışlarla bana baktığında kravatından tutarak onu sürüklemeye başladım.
"Sen insan olmadığın için bilmiyorsun ama koridor bana hiç de zevk vermiyor. Beni böyle tatmin edemezsin Heeseung."
Bu sözleri duymasıyla beraber onu çekiştirerek odaya sokmama izin verdi.
Kapıyı açıp içeri girdiğimiz anda kravatını ellerimin arasından kurtardı ve hışımla kapıyı kapattı.
Üzerime doğru yürüdü ve beni sıkıştırarak yatağa kadar ilerledi. Gidecek yerim kalmadığında beni omuzlarımdan tutarak yatağa itti ve üzerime çıktı.
Ben ondan bir hamle bekliyorken o sadece üzerimde durmuş beni izliyordu.
Hafiften doğruldum ve kendimi tutamayarak güldüm.
"Ne o? Kucağa yerleşecek olan sen misin yoksa? Bak şu an daha da heyecanlandı-"
Henüz sözümü bile bitirememişken çığlık atarcasına ağzımdan bir inilti kaçırdım.
Heeseung parmaklarını pantalonumun üzerinden penisime bastırıyor ve bana resmen işkence ediyordu.
Sonrasında elini kravatına attı ve yavaş yavaş gözlerimin içine bakarak onu çözdü. Kravatını yere atmayarak kenara koydu ve gömleğinin düğmelerini çıkarmaya başladı.
