26

247 30 66
                                    



O tanıdık yere tekrar geldikten sonra hiç oyalanmadan eğitimlere başlamıştık. Hala çoğu şeyi hatırlıyor olmanın mutluluğuyla diğerlerine göre daha hızlı ilerlemiş ve kendime olan güvenimi arttırabilmiştim. Her şeyi ezbere bilsem de bunları yapmak saatlerimi alıyordu. Ben bile bu kadar vakit harcıyorsam diğerleri akşamı bulacaktı.

Niki de benimle olduğundan kendimi yalnız hissetmeden rahatça eğitime katılabiliyordum. Benimle gelmesi için hiçbir sebebi yoktu, öncesinde bu tarz bir yakınlığımız olmadığı için sadece ben gidiyorum diye seferlere katılmasına anlam veremiyordum.

Sürekli olumsuz düşünüp insanların bana önem vermesini garipsiyorum. Her şey ve herkes hakkında çok düşünüyorum. Niki'nin bana ve diğerlerine yakın hissetmesi normal, bir felaketten beraber kurtulduk ve birbirimize kardeş olduk. Sorgulanmaması gereken şeyleri sorgulamayı bırakmalıyım.

Yapmam gerekenlerin halledip Niki'ye yardıma geldiğimde, beni gördüğüne oldukça sevinmişti.

Bazı kısımları unutmuştu, bu yüzden benim aksime çok daha yavaş ilerlemişti.

"Niki?"

"Efendim Jaeyun hyung?"

"Seferlere katılmanın tek sebebi ben değilim, değil mi?"

Niki birden duraksadı, elindeki halatı yere düşürdü ve paniğe kapılarak geri aldı.

"O da ne demek öyle?"

"Sadece benim için seferlere katılıyor olmana imkan yok. Neden? Neden tekrar seferlere katılıyorsun?"

"Şehirde kalmak istemiyorum."

"Neden?"

"Kendimi saçma sapan şeylere kaptırmak istemediğimden."

"Ne gibi bir şey?"

"Ben sanırım Sunoo'dan hoşlanıyorum. Bir şansım olduğunu da sanmıyorum. Eğer şehirde kalmaya devam edersem onu görecek ve daha da kapılacağım. Bu yüzden seferlere katılıyorum."

"Şansın olmadığını nereden çıkardın ki?"

"Bence Sunghoon'dan hoşlanıyor. Ona çok güzel bakıyor."

"Sunoo herkese güzel bakıyor. Yanlış anlamış olabilir misin?"

"Diyelim ki öyle. Yine de bir şansım olduğunu sanmıyorum. Beni arkadaştan fazlası olarak görmez."

"Sen onu arkadaştan fazlası olarak görmüşsün ama?"

"Hiçbir şey net değil. Netlik kazanmasını da istemiyorum, bu yüzden onunla görüşmemek için seferlere gideceğim. Bu fikir aklımda hep var sayılırdı ama tek gitmekten korkuyordum, senin gelmen çok iyi oldu hyung."

"Niki, hislerin ne olursa olsun kendine karşı dürüst olmalısın. Hislerin netlik kazandığında, Sunoo'ya yaklaşmaya çalış. Onu başkasına kaptırmak istemezsin herhalde?"

"Haklı olabilirsin ama bu hislerin büyümesi taraftarı değilim. İkimizin de zorda kalmasını istemiyorum."

"Birini severken bu kadar dikkatli olmak zorunda değilsin."

"Biliyorum, yine de korkuyorum işte. İçimi dökmeme izin verdiğin için teşekkürler,  şimdi şu halatı bağlamam gerekiyor, sen de telefonuna bak istersen."

Niki'nin bunu demesiyle beraber neredeyse bildirimlerden çökecek hale gelmiş telefonuma elimi atabilmiştim.

Tahmin ettiğim gibi hepsi Heeseung'tan geliyordu. Çoğu yardım çığlıkları ve ağlayan çıkartmalarla dolu mesajlardı. Ona işkence etmişler gibi yazılar yazmış, beni özlediğini belli etmeyi de unutmamıştı.

Mesajlarda biraz aşağıya indiğimde ağlaya ağlaya bugünün işini bitirdiğini ve diğerleriyle takılmaya gittiğinden bahsetmişti.

En sona indiğimde ise elinde bir kutu saç boyası tuttuğu kocaman gülümsediği bir selfie vardı. Bunu Jay ve Jungwon'un yardımıyla bulup aldığını, beraber saçlarını boyamamız için oldukça heyecanlı olduğunu yazmıştı.

Hepsini okumayı bitirdiğimde tüm günün yorgunluğu bir anda üzerimden uçup gitmiş, eve gidip Heeseung'un saçını boyamak için can atan halime geçiş yapmıştım.

Mesajlarına tek tek cevap verdikten sonra dikkatlice eve geçip beni beklemesini yazarak Niki'nin işini bitirmesini beklemeye başlamıştım.













_________________________________________

selam selam sinava cok cok az gun (2 gunck) kala bi bolum atayim dedim

bu atesli bi bolum icin olan bi gecis bolumu olacak bu yüzden biraz sıkıcı kusuruma bakmayin😞(ayrica final yapmamak icin fici uzatiuorum

ayrica farkli bi cifte daha girmek istedkm

ve sirenin 6k olmasina cok cok sevindim bunun icin de tesekkurler♡!!

siren, heejakeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin