Heeseung'un kollarının arasında bir kez daha gözümü açtığımda, bu sefer ikimiz için de bir şeyler daha farklıydı.
Birbirimize karşı hissettiğimiz duygular, en üst seviyede havada süzülüyor ve kendini belli ediyordu. Kendime güvenerek hislerimi açtığım o gün, birden hayatımın en güzel günü oluvermişti.
Dünya üzerinde en nefret ettiğim ve varlığını reddettiğim yaratığa aşık olmak, hatta kollarında uyumak kabuslarımda bile yer edinmemesi gereken bir olayken Heeseung hayatıma girmiş ve bütün bu düşüncelerimi değiştirmişti.
Aynı eve geçtiğimizden beri bana olan duygularını hep belli ediyordu ama ben korkumdan bir türlü adım atamıyordum.
Onu sevmeme ve onun beni sevmesine rağmen kapana kısılmış gibi hissediyordum. Kafamdaki düşünceler gece vakitleri beni yakalıyor ve uykumdan ayırıyordu.
Ona olan hislerimi fark ettiğimde mutlu olacağımı sanarken bu hislerin bana bir yük bindirdiğini anladığımda her şeyden korkmuştum. Ne olacağına dair hiçbir fikrim yoktu, gerilmekten başka bir şey yapamıyordum.
Bir şekilde sürekli ona karşı kendimi kanıtlamalıymışım gibi hissettiğimden düşüncelerimin ona ulaşmasını hedefliyor, bilerek kendimi ifşalatarak bir şeyleri anlamasını istiyordum.
O bunu fark ettiği andan itibaren bana karşılık vermişti ancak arada geçmesini istediğim bir zaman dilimi vardı.
Her ne kadar aynı duyguları hissetsek de yüzüstü bırakılmaya korkuyordum. Her ne kadar itiraf da alsam, sevildiğime inansam da birinin beni sevmesi düşüncesine inanamıyordum.
Karşımda bir duvar varmış gibiydi, tek fark benim söylediklerim biliniyordu. Bunu bir fırsat olarak gördüm her zaman. Kendimi aptal durumuna düşürdüm.
İstediğimi aldım, beklediğimden daha erkendi ama her zaman hayalini kuracağım türden bir şeydi.
Onunla beraber uyuduğum ilk gece ve son gece arasında büyük farklar vardı. Bunu ikimizin de fark ettiğini iyi biliyordum.
İlk karşılaşmamız iyi değildi, bunun farkındaydım. Ona rağmen şu anda bu duruma gelebilmemiz bile beni oldukça şaşırtıyordu.
Heeseung yanımdaki yastıkta yatarken çok güzel görünüyordu. Ömrümün sonuna kadar izleyebileceğim ve bıkmayacağım bir manzara gibiydi.
Yüzüne hafifçe vuran güneş ışıkları güzelliğine güzellik katıyordu.
Onu yanağından öpmek için yaklaştığımda birden kafasını çevirdi ve benden önce davrandı.
Fazla uzun olmayan bir şekilde beni öptü ve ayrıldığımızda gülümsedi.
"Günaydın Jaeyun, bakıyorum da düşüncelere dalmışsın yine."
"Seni her an düşünüyor olmam iyi bir şey değil mi?"
"Duyguların çok dengesiz. Bir süre önce nefret ediyordun benden."
"Gerçek olduğuna inanamıyordum da ondan. Halen inanamıyorum gerçi."
"Niyeymiş o? Kanlı canlı kollarımdasın işte, neyine inanmıyorsun?"
"Buna inanamıyorum işte. Böyle bir güzelliğin kollarında olduğuma inanamıyorum ben."
Bu söylediğimle utanmış olacak ki, başını omzuma gömdü ve bir süre öyle kaldı. Bir yandan ellerini asla olduğu yerden ayırmıyordu.
Kafasını nefes alabileceği şekilde biraz daha kaldırarak pozisyonunu hiç bozmadan devam etmişti.
Nefes sesleri düzene girdiğinde tekrar uyuduğunu anlamıştım.
Onun kollarıyla sarmalanmış bir haldeyken onu uyutmak paha biçilemez bir histi benim için. Bir benzeri veya farklısı olmamalıydı. Bu olaylar ve bu hisler, sadece Heeseung'layken benimle olmalıydı.
Artık hayatımı onunla birlikte olarak geçireceği için çok heyecanlı ve mutluydum, başta onunla yaşama fikrine bile sıcak bakmazken şu anda onunla neler yapmak istediğimi düşünüyordum.
Kendime şanslı olduğumu hatırlatıp duruyor, bununla birlikte seviniyordum.
Ona olan sevgimin artık bana yük olmayacağını ve beni yormayacağını bildiğim için istediklerimi yapacağımız günleri iple çekmeye başlamıştım.
Her şeyi oldu bittiye getirmek istiyor, onunla her duyguyu tatmalıymışım gibi hissediyordum.
Bu hislerimle onu uykusunda daha da rahatsız etmek istemediğim için kollarımı onun etrafına sardıktan sonra ben de biraz daha uyumaya çalıştım, bizi bekleyen koca bir gün için enerji toplamalıydık.
_________________________________________
baya beklettim ama yine oldu bittiye geldi, umarim cok tekrarlama yapmamisimdir diyerekten atiyorum
normalde bugun de yazabilecegimi sanmiyordum, louisin tamamen geri donmesi biraz olsun moral verdigi icin bir seyler yazmak istedim
daha iyi cekip cevirebilecegim bir fic konusu buldum, 2 bolumu hazir ettigimde atarim belki