11

305 53 37
                                    

"Aptal! Beceriksiz! Geri zekalı piç!"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




"Aptal! Beceriksiz! Geri zekalı piç!"

Jisung giderek daha da derine çekildiği suların içinde kulaklarını elleriyle kapatmıştı. Gözleri de sıkıca kapalıydı hâlâ aynı silüet orda duruyorsa görmemek için.

"Jisung!" Gittikçe daha da derine çekildiği sırada gelen seslerin yanına bir de boğuk sesler karışmıştı şimdi. Tanıdık seslerin geldiği yöne bakmak istiyor fakat cesaret edip de gözlerini açamıyordu.

"Beyinsiz piç! Hiçbir şeyi beceremeyen fahişenin tekisin!" Jisung duyduklarıyla olduğu suyun içinde iyice küçülürken boş bulunup ağzını açmış, boğuk bir sesin suyun içinde yankılanmasına sebep olmuştu.

Tam bu sırada iki kolun etrafını sardığını hissetti. Kolları hissedince gözlerini panikle açtı ve önündekinin kim olduğunu görememesine rağmen telaşla çırpınmaya başladı tutuşundan kurtulmak için. Bunu yaparken suyu iyice bulandırmış, zaten düzgün olmayan görüşünün iyice bulanıklaşmasına sebep olmuştu. Karşısındaki ise onun çırpınmalarını durdurmak için kafasının arkasından tutarak göğsüne bastırmış, hızlıca yüzerek suyun yüzeyine çıkmıştı.

"Acele edin, onları güverteye çekin!" Jisung duyduğu boğuk seslere rağmen aval aval etrafa bakıyor, sayıklıyor ve derin nefesler alıyordu.

Kısa süre içinde onu tutan kişi ve Jisung güverteye çıkmıştı. Jisung karaya ayak bastığı gibi dizleri üstüne yığılmıştı. Üzerine bırakılan kalın battaniyeyle biraz daha kendine geldiğini hissetti ve battaniyeyi omuzlarına bırakana baktı.

"Hyung..." Derin nefesleri arasından kısıkça mırıldandı.

"Konuşma." dedi Minho önünde aynen onun gibi diz çökerken.

"Bana bak." Jisung hiç düşünmeden Minho'nun gözlerine bakınca gördüğü ifadeyle duraksadı.

Minho'nun gördüğü, onun da Chan'ın da kafasını karıştırmıştı. Jisung'nun gözleri sürekli olarak renk değiştiriyordu. Bir lila oluyor bir kendi rengine dönüyordu. Ayrıca Jisung'daki gariplikler bunlarla da sınırlı değildi. Etrafında dalgalanan, hafif de olsa belli olan siyah bir aura vardı.

Jisung bir süre neler olduğunu anlayamasa da sonradan fark ederek kendini toparlamaya çalıştı ve yavaş yavaş sakinleşti. O sakinleştikçe etrafındaki aura yavaş yavaş yok oldu ve göz rengi de kendine geldi.

Minho onun kendine geldiğini fark edince ayağa kalktı. "Odaya geç ve dinlen."

Jisung ayaklanıp odaya geçerken güverteye bir göz attı. Güvertedeki karışıklığı da yeni fark ediyordu. Yavaş yavaş kendine gelen ya da hâlâ bilinci yerinde olmayan mürettebatı yeni görmüştü. Ayrıca odaya geçmeden önce kenarda gözyaşları yanaklarında kurumuş öylece oturan Changbin'i ve yanında onun omuzlarını sıvazlayan, muhtemelen az önce kendisini kurtardığı için sırılsıklam olan, Chan'ı da şimdi görmüştü.

game of hearts Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin