Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Changbin de dahil olmak üzere herkes, Changbin'in annesinin gösterdiği cüretkar tavır karşısında şok olmuştu. Kim yüce Hwang Hyunjin'i görmezden gelebilirdi? Ne cüretle?
Herkes olacak bir sonraki hareketliliği bekliyordu fakat vikinglerin kırdıkları pottan haberleri yok gibiydi. Elbette kraliçenin farkında olarak yaptığı bir hareketti fakat hiçbir şey yapmamış gibi öylece Changbin'e bakmaya devam ediyordu.
Hyunjin'i görmezden gelmişlerdi. Ve bu onun kabul edebileceği bir şey değildi.
Yine de ciddi bir şekilde, düz ve korkutucu ifadesiyle dimdik durarak bekledi. Kral başından beri Changbin'e bir defa bile bakmamış, sürekli Hyunjin'e bakmıştı fakat konuşan kraliçe ise tam tersini yapmış ve bir kere bile Hyunjin'e bakmamıştı.
Hyunjin'in hiçbir harekette bulunmaması, onun bu hareketleri dikkate bile almadığı anlamına geliyordu. Ne yapacağı da kralın bir sonraki hareketlerinde belli olacaktı.
Changbin, her ne kadar gerilse de hiçbir şekilde belli etmeden, onları muhatap almayarak sözü kaptanına bıraktı.
Hyunjin Felix'i şok edecek bir ses tonuyla, "Benim astım olarak burada." dedi donuk ifadesiyle kraliçeye dönerek. Ses tonuyla, söyledikleriyle, içinde barındırdığı tehditkarlıkla ve bakışlarıyla herkesin nefesini kesmişti.
Kimse çıtını çıkarmaya cesaret edemiyordu.
Kraliçenin anlık cesareti bir balon gibi sönmüştü şimdi. Gururundan ödün vermemeye çalışarak başını ve bakışlarını hâlâ dik tutsa da çenesini kapamış, gözlerini değdirmeye çekindiği Hyunjin'e çevirmişti bakışlarını.
Felix o an kraliçenin tavrının yalnızca cüretkarlığından değil, korkusundan kaynaklandığını fark etti. Kadın Hyunjin'den çekiniyordu, bu yüzden en basit şekilde onunla muhatap olmaktan kaçmaya çalışmıştı. Tabii bunu yaparken Hyunjin'in radarına elbette ki takılmıştı. Hyunjin'in onu ne kadar ciddiye aldığı meçhuldü gerçi.
"Bununla ilgili bir probleminiz var mı?" diye sordu bu defa kralı muhatap alarak. Kral bununla Hyunjin'in karşısında küçüldükçe küçüldüğünü hissetti. Herhangi bir mimik ya da jestle tırstığını belli etmemeye dikkat etti fakat karşısındaki adamın ne hissettiğini bildiğini biliyordu. Bu yüzden uzatmadı, "Buraya teşrif etmenizin sebebini öğrenebilir miyim, lordum?"
Hyunjin tek kaşını kaldırıp baktı kendisinden birkaç santim kısa olan yapılı adama, "Buraya teşrif etmemin sebebini sen çok iyi biliyorsun."
Kral derin ve sıkıntılı bir nefes aldı, "İçeri gelin lütfen. Burada ayaküstü konuşmayalım." dedi ve önden ilerleyip girdi köyün sınırlarına. Hyunjin önce Felix'e ardından Changbin'e bakıp kralı peşinden takip etti.