Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Gelen başka bir sarsıntıyla küfrederek sendeledi Jisung. "Sikeyim."
"Leydim, ne yapacağız?!" dedi Solar'ın astlarından birisi odaya dalarken. Solar ise elini kaldırdı ve susturdu astını. Düşünmesi gerekiyordu.
"Leydim.... Zamanımız yok." dedi Solar'ın sağ kolu. Solar ise çattığı kaşlarıyla astına dönerken gırtlağından çıkan gergin hırıltıya engel olamamıştı.
Amazonlar kendilerini doğaya adamışlardı ve hâliyle bunu yaparken onlara hayvani içgüdüler bahşedilmişti. Fakat Felix bunu ilk kez görüyordu.
"O zaman zaman yaratırız! Kesin sesinizi!" Solar'ın bağırmasıyla astları duraksarken Yunjin konuştu. "Peki sen neden bir şey yapmıyorsun?"
Hyunjin kendisine yönelik sorulan soruyla Yunjin'e döndü. Bununla Felix, Chan, Changbin, Jisung ve Minho'nun da kaşları aynı anda çatılmıştı. Bu da ne demek oluyordu?
"Madem çok güçlüsün, bir şeyler yapsana." Sebebinin Hyunjin olmadığını bilmesine rağmen içindeki hislere engel olamıyor, istemsizce Lyra'nın ölümünü Hyunjin'e bağlıyordu.
"Senin parlak bir planın varsa onu söyle de gerçekleştirelim o zaman Yunjin." dedi Minho kendini tutamayarak. Hyunjin'in gücünün hâlâ tam anlamıyla yerinde olmadığının farkındaydı ve eğer olsaydı, bu tarz konuşmaların gerçekleşmesine asla izin vermeyeceğini herkes biliyordu.
"Bana neden kinlendiğini biliyorum. Fakat arkadaşını o yola ben itmedim. İhaneti ve ölümü kendisi tercih etti. Suçlamak için birini arıyorsan, bu ben değilim." diye fısıldadı Yunjin'in zihnine Hyunjin yüzündeki karanlık ifadeyle.
"Ben de arkadaşının ölmesini istemezdim. Zaten kararı da ben vermedim. İhanet etti ve Myrina'nız bu kararı verdi. Zaten ihanet de affı olan bir suç değil, biliyorsun. Hele ki böyle bir tehlikeyle karşı karşıyayken." diye devam etti.
"Minho, sırası değil." dedi Chan Hyunjin'in Yunjin'in zihnine fısıldadığını anlayınca. Bu sefer Jisung ağzını açacağı sırada tekrar gelen şiddetli bir sarsıntıyla bu defa tavandan dökülen tek şey biriken kumlar değildi. Komple tavan çökmeye başlamıştı.
"Siktir! Dayanmayacak!" dedi Jisung kafasına düşmek üzere olan taştan son anda kurtularak.
"Dışarı çıkmak zorundayız!" dedi Changbin telaşla, düşen bir başka taştan kurtulurken.
"Sen dışarıda ne olduğunun farkında mısın?!" dedi Solar'ın astlarından biri.
"Burada kalırsak da ezilerek öleceğiz!" dedi Jisung sinirle. Bu sırada Hyunjin ve Solar birbirine baktı.