KIRGIN

135 72 182
                                    

Minik bebek ismini duyunca yumuşak ve neşe barındıran sesiye "kyayk" dedi. Sanırım hoş buldum diyordu. Öyle demese de lord bu şekilde anlamak istedi. Minik bebeğin eflatun gözleri lorda öyle dikkatle bakıyodu ki lord aniden benliğini hatırladı ve kendini tanıtmamanın utancını yaşayarak ''A-Ah! Ben Charles, bu yanımdaki donuk bakışlı korkunç adamda anlaşmakta zorlanacağın Yoshinori Tetsuya..'' Tam sözünü bitirecekken kafasına ani bir darbe alan lord acının etkisiyle oluşan buruşuk komik gözüken bir ifadeye bürünen yüzüyle Tetsuya'ya dönerek:

- Canına mı susadın sen? Dedi.

Tetsuya donuk gözlerini, sinirlendiğini belli edercesine lorduna dikti. Dudakları ise hafifçe gülümsüyordu. Gözleriyle yüz ifadesi aynı şeyi söylemiyordu. Başını eğerek:
-あなたの手の中で死ぬほど私が無能だとは思わない dedi. Haliyle lord ne demek istediğini anlayamadı.

Tetsuya'ı onun kadar iyi tanıyan kimse olmamasına rağmen onun bile kafasını karıştırmıştı. Şuan ona saygı duyduğunu mu ifade ediyordu? Ya da yaptığı ahlaksızca davranıştan dolayı özür mü diliyordu? Ya da aralarında yaşanan kısa olay, ilişkilerinin verdiği güven sebebiyle lordun abartısıyla oluştuğu bariz olduğu için sinirlenip hakaret mi etmişti? Lord şüpheci ifadesiyle gözlerini kıstı ve sahip olduğu çocuksu tavrıyla:

- Tetsuya? Bana saygını bozmuyorsun değil mi? Dedi.Tetsuya hafifçe gülümsedi, eğilerek reveransta bulunduktan sonra nazik aynı zamanda da eğlendiği belli eden alaycı bir sesle:

- Size böyle bir izlenim verdiysem bu benim hatamdır. Bundan dolayı özürlerimi sunarım. Ancak siz de biliyorsunuz ki size kabaca bir tabir de bulunmam mümkün değildir. O sırada canıma kast etmeniz hakkında samimiyetinizle yapmış olduğunuz nacizane şakanızdan dolayı, bana karşı olan sıcaklığınızı bir kere daha anlayarak içimde yaşadığım sevinçle istemsiz kendi lehçemle konuştum.

Tetsuya'nın ifadeleri her ne kadar lordu inanması için ikna etmeye çalışsa da lord hala şüpheciydi. Bunu fark eden Tetsuya:

- Efendim demiş olduğum cümlenin manası kendi ülkemde, muhatap olunan kişinin, kendisinden üstün olduğunu kabul eden herkesin, sizin söylemiş olduğunuz söz üzerine saygısını belli etmek için karşı tarafa söylenen bir tabirdir. Canıma kast etmeniz sizin tarafınızdan olduğu sürece benim için bir onurdur, demek istemiştim.

Lord istemsiz, doğuştan bu yana kendisini sarmasına izin verilen şımarıklığını kullanıp kibirli aynı zamanda çocuksu tavırlarından ötürü sevimli gözüken tavrıyla başını yukarı kaldırdı. Tetsuya'yı bir müddet süzdü. Tam olarak ikna olmamış olsa da Tetsuya'nın dedikleri hoşuna gitmişti. Dudağını kenarıyla gülerek :

-Hmph! Öyle diyorsan maalesef ki beni her defasında zor duruma bırakan şefkatli yüreğim, canını bağışlamaktan başka seçenek bırakmıyor. Affedildin.

あなたは甘やかされていて愚かです (Şımarık ahmak)
-Ne?

- Teşekkür ifadesi efendim.

Bunu söylerken Tetsuya'nın sinsi, altında alaycı gülümseme yatan gözlerinden dolayı lord:

-Teşekkür, hmmmm. Teşekkür daha farklı bir kelimeye benziyordu sanki. Ari-ga, öyle bir şey işte. dedi

- Bilginiz takdire şayan efendim. Ancak benim kullandığım teşekkür, ziyadeli bir şekilde hürmet ifade eden bir teşekkürdür. Lord daha fazla dayanamadı, dudaklarını gerdi ve kısa bir nefesle iç çekti:

- Her zaman benim bu kadar aptal olduğumu mu düşünüyorsun, yoksa bugün bunun için özellikle çaba mı sarf diyorsun?

Lord bunu şakacı ve samimiyetin barındırdığı bir ses tonuyla söyleyince ,sanki yüzündeki mimikler önceden alınmış gibi olan Tatsuya kıkırdamaktan kendini alamadı. Suçunu bildiğinden hafif utanç barındıran gülümsemesi kısık gözlerini ince bir çizgi halin getirmiş, büyümüşte küçülmüş yaramaz bir çocuğa benzemişti ve:

GEÇMİŞİN GELECEĞİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin