İKİ YÜZLÜ

0 0 0
                                    

-Küçük bey nerede?

-Efendim hazırlan-

-Çoktan hazırlanmış olması gerekirdi.

-Hmen kontrol etmeye gidiyorum efedim.

-Çekil önümden ben bakarım.

Tetsuya’nın içi huzursuzdu. Sanki istemediği şeyler olacak gibiydi. Bu yolculuğa çıkmaya karar verdiklerinden beri huzursuzdu. Ancak bu daha farklıydı. Bu yüzden küçük beyi bizzat kendi bulmak istemişti…

Willy gitmeden önce Daisy’i görmek istedi. Odaya girdiğinde, Daisy'nin yanında ihtiyaçlarıyla ilgilenmekle  görevli olan Adela vardı. Willy odaya girdiğinde Adela hemen ayağı kalktı. Normalden farklı bir şekilde Adela’nın saçları toplu değildi. Oysaki bu, bunak maymunun düzen adı altında koyduğu kurallardan biriydi. Willy oda içersinde bunaldığını düşündü:

-Dilersen odadan çıkabilirsin.

-Daisy belki sorun çıkarabilir. Yardımcı olmak için yanınızda dursam daha iyi olur efendim.

Willy omzunu silkti:

-Kendin bilirsin. 

    O sırada minik bir yatakta uyuyan Daisy’e yaklaştı. Saçları ateş kızılıydı. üzerinde beyaz oldukça geniş önünde kurdelesi olan elbiseden bir gecelik vardı. Minik ayaklarını büzmüş, ellerini birbirine geçirmişti. Yarım ay şeklinde yatıyordu.. Yüzü buruşuktu. Willy Adela’yla göz göze geldikten sonra:

-Baktın mı?

Adela sorusuna cevap vermekten çekinmişti. Normalde her daim sakinliğini koruyan merhametli ve olgun Adela’da bir gariplik seziliyordu:

-Sanrıım bakmamışsın. Ben baksam iyi olacak. 

   Willy, elini Daisy'nin burnu altına koyup nefesini inceledi. İlk tecrübesinde hissettiğinin aksine, hızlı kesik nefesler hissediyordu. Gözlerini kapatıp Daisy’nin nefesini ellerine işledi. Daisy’nin nefesi soğuktu. Elleri üşemeye başladı. Şimdi hissettiği soğuğu Daisy’nin gözlerine yerleştirmesi gerekiyordu. Kapalı olan gözleri ardında nefese yol çizmeye başladı. Nefesin çizdiği yolda ilerlediğini hissediyordu. Şimdi son noktadaydı. Nefes gözleriyle aynı hizaya geldiğinde, nefesi serbest bırakması gerekiyordu. Sadece bir kere tecrübe etmesine rağmen, sanki büyüyü yıllardır kullanıyormuş gibiydi. Oldukça başarılı ilerlemişti. Nefesen akan buzulluğunu Dasiy’nin zihnine aktardığıda gözünde bir renk belirdi. Ona dik dik bakan ince siyah bir çizgiye sahip, etrafı ise dolunayın ışığını andıran bir renk gördü. Siyah ince çzginin etrfını saran bu renkler sıradan bir kaç rengin yanyana dizilişi değil, sanki cisimleşmiş ve bir varlığın gözüne bakıyor gibi hissetti. Gördüğü renk kan dondurucuydu. Willy’nin içini buzul renkleri bulunduran renkler dondurmuştu. Willy elini aniden çekip soluklanmaya başladı. Gerçekten soğuk bir yerde bulunmuş gibi nefesleri beyazdı. Gözleri ise ilk deneyiminde olduğu gibi kırmızıydı ve sızlıyordu. Gözlerini ovuşturmaya başladı. Gözünü açmadan inleme sesleriyle:

-Mavi. Ama normal bir mavi değil. Siyah ince bir çizgi etrafında beyazlıktan aşayıp geceyi andıran bir renk. Sanki bir canlının gözü gibi. Sadece renk değil içinde duygular barındıran bir şey. Bu ne anlatıyor?

-Efendim…

Willy gözlerini araladığında Adela’nın kendisine bakmadığını ve yüzünün düşük olduğunu gördü. Willy kaşlarını bir birine bitişecek şekilde çatmıştı:

-Noldu?

-B-ben

-Çıkar şu baklayı

-Bilmiyorum.

GEÇMİŞİN GELECEĞİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin