18.02.2024⭐️Sarıldığım yorganı burnumun ucuna kadar çekip, soğuk olan tarafa dönerken, yanımda ki yastığa daha çok sarılarak uykuma geri döndüm. Ya da geri döndüğümü zannettim. Benim yatağım bu kadar büyük değildi ki ya? Gözlerimi açmadan elimi en uzak bölgeye atarak kontrol ettiğimde, kaşlarım çatılmıştı. Memnuniyetsiz bir ifadeyle gözlerimi açtığımda, "Uyandın mı?" Dedi hazarın sesi. Hazarın sesi?
O kadar hızlı bir şekilde doğruldum ki, anlık olarak gözlerimin önü karardı. "Yavaş." Dedi bir eliyle saçlarını havluyla kurularken. "Sen?" Dedim ama devamı gelmedi. Etrafıma bakındım şaşkınca. "Burası neresi?"
"Evim." Dedi, Yatağın ortasında oturan bana bir bakış atarak. Uykunun da vermiş olduğu sersemlikle ona bakarken, gözlerim üzerindekilerde gezinmişti. Normal bir siyah eşofman ve beyaz tişört bile onda mükemmel duruyor. Kitap gibi herif, bıkmadan okurum.
O bu kadar mükemmelken peki ya, ben?
Kim bilir ben ne haldeydim. Ve o bu halimi şuan görüyordu. anlık gelen utançla üzerimdeki yorganı daha çok üstüme çekerek büzüştüm. "Ben neden burdayım?""Uyuyakaldın." Dedi Sakince, gözlerimi kısarak ciddi mi diye ona baktım. "Uyumadım, bayıldım."
"E hatırlıyormuşsun."
"Sen söyleyince hatırladım."
"Her uyandığında bu kadar konuşur musun?"
"Evet?"
"Ailene bol sabırlar diliyorum o zaman, cüce." Elinde ki havlusunu odanın ortasına fırlatırken üzerimde ki yorgandan sıyrılıp ayağa kalkabilmiştim. Gerinirken ters, ters baktım ona.
"Bana cüce diyene bak. Ortaokulda benden kısaydın."
"Sen bugüne bak, artık sen benden kısasın. Geçmiş beni hiç ilgilendirmiyor." E haklı. Cevap vermek için harcadığım dakikalarda gözlerim odadında dolaşamaya başlamıştı. Gidip şarzdaki telefonunu kontrol edince, gözlerim duvarda kş saate kaydı. "Allah kahretsin!" Diye yükseldim. "Annem!""Benim hemen eve gitmem gerek.".
"Seni ben bırakırım." Telefonunu cebine atıp kapıya yönelince, kenarda ki botlarımı giyerek peşine takıldım. Hazar bir şey unutmuş gibi duraksayıp, geri dönerken gidip koltuğun üzerinde ki hırkayı aldı.
"Giy onu, hasta olursun dışarısı soğuk." İnanır mısınız bilmiyorum ama bu kadar adrenalinden sonra kalbim iflas eder diye bekliyordum ama, arsız gibi yine atmaya başlamıştı. Sıcacık gözlerle ona bakarken alıp giydim. Benden bunu bi daha nah alır.
"Sağol."
"Dün ki olanları-"
"Aramızda." Aramızda? Bizim aramızda. Bir an Gülümsedim avel avel. Bizim aramızda. Daha sonra hızlıca çıktık odadan. İki katlı bir evdi burası ve biz şuan üst kattan aşağıya iniyorduk. "Kahvaltı yaparız ilk." Dedi sessiz kaldım. Benim içinde bir bahane olurdu. Daha fazla onunla vakit geçirirdim. İçimden kahkaha atmak geldi ama, kafamı kaldırarak salona bakmak gibi bir gaflete düşmüştüm.
Anında bütün huzurum silinip gitmişti. İçimde kor gibi yanan kıskançlık ateşiyle gözlerim kısılırken, duraksamıştım. İlk bana baktı, kaşları çatıldı, daha sonra arkamda ki hazara baktığı an yüzü ifadesiz bir hale bürünürken kafasını geri televizyona çevirerek bizi umursamadığını belli etmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Görmedin Yarı Texting
Teen FictionSiz: bu fotoğrafı gördükten sonra senden nefret etmeliydim. Siz: senden nefret ediyorum. (02.44) Siz: edemiyorum. (03.30) Siz: neden edemiyorum? • Kendimi dışarı attığımda ise elim kapı kolunda kaldı. Koldirorun başında duran beden benim hayalim mi...