25

341 14 0
                                    

12

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

12.03.2024⭐️

İsteme merasimi bitip, saat gece on iki sularına dayandığında yaşlılar kategorisinden ayrılarak hepimiz arabalara doluşmuştuk. Ben üzerimi değiştirme gereği duymamıştım. Alisa da öyle. Ama gamze abla üzerindekileri çok abartı bulduğu için, sade siyah bir askılı elbise giymişti. Saçlarınıda açmıştı. Şimdi daha rahat olduğu yüzünden belliydi.

Telefonun ekranını iyice dibime sokarak, bordo renkte ki rujumu dudaklarıma yaydırdım. "İster misin?"

Alisa ön koltuktan başını çevirerek bana baktı. "Yok ben pembe sürdüm."

"İçmek yok. sapıtmak hiç yok." Elimdeki ruju acele etmeden çantama sıkıştırmaya çalışırken, yanlışlıkla dirseğimi hafif tarığın karnına geçirdim ama hiç bir şey olmamış gibi aynadan bize bakan meriç abiye gülümsedim. "Biz zaten alkol kullanmıyoruz ki abi." Dedi alisa, radyoda ki şarkının sesini yükseltirken. Biz bu arabaya nasıl sığmıştık hiç bilmiyorum. Sürücü koltuğunda oturan meriç abi, onun yanında alisa, arka koltuğun en sağında oturan gamze abla, onun yanında ki tarık, ve popomun sadece yarısını sığdırmış halde oturan ben, benim yanımda cama yapışmış şekilde oturan hazar. Evet resmen üst üsteydik.

Egehan ve diğer meriç abinin arkadaşlarını başka arabayla postalamıştık. "Ay burası dur dur!" Diyerek alisa bağırarak ani bir şekilde arabanın durdurulmasını sağlarken öne fırlamamak için iki elimle koltuğa sıkıca tutundum. Kendini sülalesiyle pikniğe giden çocuklar gibi hissediyordum.

"Bu ne?" Dedi meriç abi önünde durduğumuz mekana ters bir bakış atarak. Yardım dilenircesine gamze ablaya baktım. Bakışımı hemen havada kaptı. "Bu gece huysuzluk yok. Eğlenmeye geldik." Arabanın kapısını açmadan hemen önce dedikleriyle meriç abi sustu kaldı. Hadi sıkıyorsa karşı çık. Tabi hanımcı olmak kolay değildi. Hazarın kapıyı açıp inmesiyle yüzüme dökülen saç tutamını kulağımın arkasına iteleyerek arkasından indim. Anında göz göze geldik. Deminden beri uğraştığım çaba hüsranla sonuçlandı. Alisanın koluma değmesiyle kendime gelirken resmen zorla ondan bakışlarımı alabilmiştim. Gözlerine bakmak bu kadar iyi hissettirmemeliydi.

"Çocukların hiçbiri içmiyor!"

"Onları rahat bırak."

"Hayatta olmaz!"

"Diyosun?"

"Diyorum." Alisa ile aynı anda önümüzde fingirdeşen ikiliye baktık. Meriç abinin sert ifadesi, gamze abla sayesinde sekteye uğramıştı. Gülmemek için dudaklarımı ısırdım. "Bence deme." Dedi gamze abla. Bakışlarını aniden meriç abinin dudaklarına indirince yanımdaki tarıktan kıkırtı yükseldi. Bu görüntüye dayanamıyormuş gibi alisa ıyy'larken gözlerimi kaçırarak hazara baktım.

Karşısında tuvaletini yapan biri varmışcasına yüzü buruşturdu. Tam o sıra  "Demiyim o zaman." Diye bir cevap yükseldi meriç abiden. Bu sefer kendimi tutamadım. Tarıkla ikimiz ortama gür bir kahkaha bıraktığımız an arkamı dönerek bar'a yöneldim. Peşim sıra ilerleyen hazarın varlığını görmesem bile hissedebiliyordum. Bu sefer başka bir mekana gelmiştik. Diğerine göre oldukça lüks. Büyük camdan kapıları olan bar'ın önünde dikilen iki tane dev gibi adam, hepimizin yüzüne dikkatli bir şekilde bakarak geçmemiz için kapıyı açtı. İçeriye girer girmez beklediğim o pis koku yoktu bu sefer.

Görmedin Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin