Ben anneyim. Şimdi hiç tanımadığım bilmediğim biri benim ve bebeğim peşimde. Ağlamıyordum artık. Sesim iyice kısılmıştı. Ömer yanıma gelip oturdu.
-"Senin ve bebeğinin peşinde olabilirler ama bende onların peşindeyim. Lütfen korkma"
Ömer'e baktığımda gözlerinde yorgunluk vardı. Kapı calınca irkildim.
-"Korkma Mustafa'dır." dedi. Hemen kapıya yöneldi. Mustafa'yı kapıda görünce derince bir nefes aldım
-"Gel kardeşim gel"
-"Neler oluyor Ömer "
-"Anlatayım birileri peşimizde özelliklede Sevda'nın"
-"Yengeden ne istiyolarki"
-"Aslında o iş öyle değil. Sevda benim eşim değil neyse durum biraz karışık. " Ömer'in telefonu tekrar çalınca hemen telefonu açtı.
-"Efendim Yıldıray... Ne mektubu? Tamam siz hemen buraya gelin"
-"Ne oldu" dedim korkuyla.
-"Biri kafeye gelip bir mektup bırakmış. Ortalık iyice karıştı" daha fazla dayanamadım. Elimi yüzümü yıkamak için banyoya gittim. Klozetin kapağını kapatıp üzerine oturdum. Gün içinde yaşadıklarımı düşündüm. Kim bu adam? Telefonda konuştuğu kim? Uzun süre kalmış olacağım ki Ömer kapıyı çaldı.
-"Sevda iyi misin?"
-"Geliyorum"
-"Tamam Yıldıraylar geldi"
-"Tamam" Aynadaki yansımama baktığımda boynumda hafif bir kızarıklık vardı. Gözlerimin altı giderek çöküyordu. Saclarımı elimle düzeltip çıktım. Yasemin benim dağılmış halimi görünce
-"Geçmiş olsun. Nasılsın?"
-"İyiyim." dedim yorgun çıkan sesimle. Ömer'in elindeki kağıdı görünce
-"Oku bakalım kimmiş bizimle ugraşan" dedim. Ömer bu tavrı benden beklemediği için şaşırmıştı. Kağıdı açıp
-"Bazı şeylerin bedeli ağırdır. Sevda'nı ikinci kez kaybetmeye hazır mısın? Suçum ne diye düşündügünü biliyorum. Suç senin değil. Geçmişi hatırlamayan Sevda'nın. Senin Sevda'nın. Sevdana ömür biçeyim mi? 9 ay 10 gün fazlası yok!"
Elindeki kağıdı dürüp duvara fırlattı.
-"Kim lan bunlar kim?"
-"Ömer abi sakin ol. Bulucaz kim olduklarını bulucaz."
Yerimde öylece kala kalmıştım. Ömer gözlerimin içine baktı. Yanıma gelip elimi tuttu
-"Korkma ben yanındayım." dedi. Hafifce gülümsedim.
-"Peki şimdi Sevdaya nasıl korucaz. Burayıda biliyorlar" dedi Mustafa.
-"Bilmiyorum bir şeyler düsünücem. Sen içeri git dinlen biraz Sevda. Yasemin Sevda'yı odasına götürür müsün?" Yasemin hemen koluma girdi beni odama götürdü. Yatağa uzandım. Boş boş duvarı izledim. Ne zaman uyudum bilmiyorum. Uyandığımda saat gece 2'ydi. Ömer hala ayakta odanın içinde voltalar atıyordu. Beni görünce durdu. Uzun uzun yüzüme baktı. Yüzünde anlamsız bir ifade vardı. Bu durumlar onunda canını sıkıyordu. En sonunda gülümseyip
-"Uyandın mı?"
-"Evet herkes gitmiş"
-"Yaseminle Yıldıray diğer odada uyudular. Mustafada gitti." Dedi ve koltuğa yerleşti
-"Anladm" deyip bende yanına oturdum. "Ne yapmayı planlıyorsun?"
-"Sabah konuşalım. Şimdi daha çok uykun kaçmasın"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTUN BANA #WATTYS2017
Любовные романыBelkide geçmiş dediğimiz şey hatırlanmaması gerekenlerden ibarettir... Herkesin geçmişi hatırlanacak kadar iyi değildir. Herkes bu kadar şanslı değildir. Geçmiş denizinden boğulan Sevda... Sevda'ya hasret bir adam... Geçmişten gelen en masum iz Umut...