1. Bölüm Uyanış

418 14 1
                                    

Gözlerime onlarca ışık hüzmesi saldırıyordu. Kolumda hissedilen bir ağrı vardı. Bir ses duyuyordum sürekli.. Bir ses.. Bir isim..

-"Sevda hanım"
Gözlerimi açarken zorlanıyordum. Kafamı sesin geldiği yöne doğru çevirdim. Bana bakan yüzü görünce

-" Neredeyim ben" dedim fısıltı gibi çıkan sesimle.

-" Korkmayın hastanedesiniz. Bir trafik kazası geçirdiniz. Merak etmeyin doktor bey birazdan gelip bilgi verecektir." dedi.

Sözlerini algılıyor ama cevap verecek gücü kendimde bulamıyordum. Başımı yastıktan kaldırıp koluma baktım. Kolumdaki serumu görünce canımın neden yandığını anlamıştım. Oda da hemşireden başka kimse yoktu. Buraya nasıl geldiğimi düşünmeye başladım. Ancak hiçbir şey hatırlamıyordum. Başıma giren ağrıyla elimi başıma götürdüm. Alnımın kenarındaki bantı hissetmemle içime bir korku düştü. Durumum düşündüğümden daha kötüydü. Üzerimdeki çarşafı hızla açtım bacağımda çizikler ve yer yer morluklar vardı. Odaya 40-45 yaşlarında bir doktor girdi. Kapının ani açılışıyla irkilmiştim ve doktorda bu halimi görmüştü. Doktor beni tedirgin görünce

-" Kendinizi fazla yormayın lütfen ayrıca korkmanıza gerek yok hastanedesiniz"
Korma kelimesi beni sinerlendirmişti. Sert bir üslüpla;

-"Korktuğumuda nereden çıkardınız. Ben buraya nasıl geldiğimi hatırlamıyorum. Başıma neler geldiğini de bilmiyorum. Herhangi bir yerimde bir yaram var mı onu kontrol ediyorum" dedim.

Doktor şaşkınca yüzüme baktı. Bu şaşkınlığı oldukça tuhaftı. Sonuçta her gözünü hastanede açan dönüp bi kendine bir yerime bir şey olmuş mu diye bakardı.

Temkinli bir ses tonuyla " Buraya geldiğinizde durumunuz ağırdı. Kendinizi şuanda nasıl hissediyorsunuz " dedi.

-"Bilmiyorum başımda ufak bir agrı var bir de kolumdaki serum biraz canımı yakıyor o kadar " dedim. Beni anladığını göstermek için başını salladı ve ayak ucumda duran dosyayı aldı. Kısa bir incelemeden sonra;

-" Kolunuzda ve bacakalarınızda doku zedelenmesi var. Ağrılarınız için ağrı kesici veririz. Başınızdaki ağrının sebebi ise başınızı çarpmanızdan kaynaklanıyor hamile olduğunuz için sizi röntgene alamadık." dedi.

Son sözü " hamile olduğunuz için" demesi kulaklarımda uğultu şeklinde yayılıyordu. Bedenim koskaca bir lavın içine atılmış gibi yanıyordu. Titreyen sesimle

-"Hamile mi?" Dedim. Doktorun yüzündeki ifade değişmişti.

-" Bilmiyor muydunuz?" Dedi. Yüzüne boş boş baktım. Zihnimin içinde cevap arıyordum. İç sesim defalarca aynı soruyu soruyordu " hamile olduğunu biliyormusun? Söyle cevap ver hamile olduğunu biliyor musun?" Bu iç savaştan doktorun sesiyle çıkmıştım

-"Sevda hanım buraya nasıl geldiğinizi hatırlıyor musunuz?" Doktor yüzümde yanıt arıyordu bense zihnimde aynı soruyu defalarca soruyordum " buraya nasıl geldim? Balkondan mı düştüm acaba. Yoksa kaza mı oldu. Biri dövdü mü? Ne oldu bana? Binlerce soru beynime hücum ediyordu ve başımdaki ağrı şiddetleniyordu. Elimi istemsizce başıma götürdüm.

-"Sevda hanım iyi misiniz" dedi doktor. Doktora döndüm

-"Adım Sevda mı?" Dedim. Doktorun yüzündeki ifadeden bir şeylerin yolunda gitmediği belliydi. Zaten zihnimde sorduğum soruların hiçbirinin cevabını alamamıştım. Doktor hızla eline dosyamı alıp dikkatlice incelemeye başladı. Çenesini kaşıdıktan sonra yanındaki hemşireye dönüp

-"Psikolog Esra hanımı çağırın" dedi. Hemşire hızla odadan çıktı. İçimi bir korku kaplamıştı. Doktor bu halimi anlamış olacak ki gülümseyerek
-" Sakin olun önemli bir şey yok sadece ..." sözünü bitiremeden odaya 30 yaşlarında genç bir bayan girdi.

-" Buyrun Hasan hocam" dedi. Hasan bey elindeki dosyayı alıp Esra hanımın yanına gitti ve ona bir şeyler söyledi. Esra hanımın gözlerini arada beni buluyor bakışlarını hemen geri çekiyordu. Konuşma bittiğinde Hasan beyle gülümseyerek yanıma doğru gelmeye başladı. Gülümsemesine rağmen içim huzursuzdu. Söyleyecekleri şey her neyse beni üzecekti.

TUTUN BANA #WATTYS2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin