Zamanın içinde kayboluyor insan. Anlattıkça önüme dökülen geçmiş zihnimi daha çok yoruyordu. O koltuğa yığılıp kalmıştı bedenim. Elimin ucunda amacından çoktan vazgeçmiş silah duruyordu.
-"Annem senin yüzünden gitti. Murat senin yüzünden öldü." dedim. Yüzündeki ifadesizlik beni daha çok çıldırtıyordu.
-"Oğlunun katili oldun sen?" dedim. Sözümün bitmesiyle ayağa kalktı elimde zaten amaçsız duran silah artık onun elindeydi. Bana doğrultuğu silahı sallayarak bağırıyordu
-"O senin yüzünden öldü. O arabaya yalnızca sen bilmeliydin"
-"Amacın beni öldürmekti öyle mi?" dedim dişlerimi sıkarak.
-"Tabiki de sendin aptal. Ben hatayı Murat'ın bunu öğrenmesiyle yaptım bilmeseydi veyahut o kadını gördüğünde Murat peşinden gelmeseydi senden kurtulurdum."
-"Hangi kadın?" Ağız dolusu kahkaha attı
-"Sen tam bir zavallısın" içerdeki adamlara seslenerek
-"Gelin alın şu kadını" dedi. İçeridwki adanlar hızla gelip koluma yapıştı. Ne kadar elleriden kurtulmak için çırpınsamda mümkün olmadı. Zorşa arabaya bindirip beni evimin önünde bıraktılar. Duvarlardan destek ala ala daireme çıktım. Çantamdan çıkartığım anahtarlık daha elimde bile durmuyordu. Zorla olsada kapıyı açtım içerde tedirgin bekleyen Ömer'i gördüm. Gözleriyle beni takip ediyordu. Sessizce ayakkabılarımı çıkardım. İçerden İrem fırladı boynuma sarılıp
-"Abla seni çok merak ettim" dedi. Boynuma doladığı ellerini çözüp odama yöneldim. Kapıyı kitleyip yatağa girdim. Allah kuluna dayanamayacağı yükü vermezdi. Dağına gör kış verirdi. Bu kış oldukça ağırdı. Dağ karın altında kaldı. Güneş doğmadı.. ayazsa hiç durmadı. Allah kuluna dayanamayacağını yükü vermezdi. Kulun kolları kırıldı. Yükü kaldıramadı.
***
Doğumuma bir iki gün kalmıştı. O günden sonra hiç kimseyle konuşmadım. İrem doğumuma az kaldığı için bana yerleşmişti. Ömer'de bizimle kalıyordu. Yasemin'le Yıldıray'sa ev tutmuşlardı. Murat'ın babasının bahsettiği kadını hiç araştırmadım. Kimseye sormadım. Kimseylede konuşmadım. Ara sıra sancılarım geliyordu. Doktor Hakan beyle İrem sevgili olmuşlardı. En ufak sancımda haberi oluyordu. Tabi anneminde herşeyden haberi oluyordu. Son günlerde Murat'la ilgili şeyler hatırlamaya başlamıştım. Ama bir tek kaza gününü hatırlamıyordum.
20.01.2017 Çarşamba günüydü saat: 02.50. kasıklarımda sancılar vardı. Doğuma ise iki günüm vardı. Sancılarıma bu yüzden aldırış etmemiştim. Tuvalete gitmek için ayağa kalktığımda ise sancılarım daha çok arttı. Ağzımdan çıkan çığlıkla Ömer'in odaya girmesi bir oldu.
-"Sevda iyi misin?"
-"Ahhh değilim. Sancım var" dedim zorla.
Bacaklarımın arasında akan sıvıya bakakaldım.
-"Ömer suyum geldi" Ömer beni kucağına alırkan
-"İrem.. İrem kalk hastaneye gidiyoruz"
İrem şaşkınca yüzümüze bakakaldı.
-"Ama daha var"
-"İrem suyu geldi işte hadi çantayı al " dedi sinirlenerek. Benimse sancılarım daha çok artıyordu. İrem çantayı alırken bir yandan doktoru arıyordu. Kısa bir konuşmadan sonra Hakan beye durumu anlatmıştı. O apartmandan nasıl çıktık hatırlamıyorum. Ömer beni hızla arabaya yerleştirip direksiyona geçti. İrem sürekli elimi tutuyordu.
-"Ablam sakin ol derin derin nefes al "
Ömer'de sanki İrem'i duymamış gibi
-"Derin derin derin nefes al Sevdam " ikiside takılan plak gibi sürekli aynı şeyleri söylüyordu.
-"Susunnnn ! " diye bağırdım. İkiside bir anda sustu.
-"Yeter ya. Derin derin nefes almış. Huu huu huu oldu mu ? "
Birbirlerine öylece bakakaldılar.
-"Tamam sen ne yapacağını biliyorsun o zaman " dedi Ömer.
-"Evvettt ama sen hızlı gitmen gerektiğini bilmiyorsun ahhh" dedim dişlerimi sıkarakta olsa. Ömer silkelenerekte olsa kendine gelmişti. Bir kaç dakika sonrada hastaneye varmıştık. Gözlerimin kararmaya başlamıştı. Kalp atışlarım iyice artmıştı. Kapıda sedyeyle beni bekleyen Hakan bey hızla bana koştu. Annemde hemen arkasındaydı. Ömer arabanın kapısını açıp beni kucaklayıp sedyeye yatırdı. Sol tarafımda benimle beraber hastaneye giriyordu. Ama sağ tarafımda biri daha vardı. Gözlerimi o tarafa çevirdiğimde Murat gülümsüyordu. Sessizce fısıldadı
-"Korkma... yanındayım..."
Korkmadım. Ellerimi tuttuğunu hissettim. Bakışlarımı tekrar Ömer'e çevirdiğimde şaşkınca yüzüme bakıyordu. O an aslında Murat'ın yanımda olmadığını anladım. Ama sanki varmış gibi hissetmeye devam ettim. Çünkü Umut'um dünyaya gelecekti. Korkamazdım. Gözlerime karartı iyice çökmeye başlamıştı.
-"Bayılma Sevda'm bırakma beni"
-"Sevda kızım aç gözlerini.."
-"Ablaaa"
-"Hemen doğuma alıyoruz.." duyduğum son sözler bu olmuştu.
![](https://img.wattpad.com/cover/36676494-288-k901566.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTUN BANA #WATTYS2017
RomanceBelkide geçmiş dediğimiz şey hatırlanmaması gerekenlerden ibarettir... Herkesin geçmişi hatırlanacak kadar iyi değildir. Herkes bu kadar şanslı değildir. Geçmiş denizinden boğulan Sevda... Sevda'ya hasret bir adam... Geçmişten gelen en masum iz Umut...