-"Pek sevinmeyin derim ben. Çünkü dosya kapanmıyor soruşturma devam edecek" dedi. Hiçbir şey şuan moralimi bozamazdı.
-"Benim suçlu olmadığım anlaşıldığında siz acaba ne yapacaksınız?" dedim. Adam sertçe yüzüme baktı.
-"Görüşmek üzere Sevda hanım " dedi. Yanındaki memurlara kısa bir bakıştan sonra hızla yürüdü.
-"Abla hadi eve gidelim bir an önce. Hem Yıldıray nerede ?" dedi Yasemin.
-"Yıldıray hastanede Alicia'nın başında bekliyor." Ömer'in sözü biter bitmez koluna yapıştım.
-"Hadi bizde hastaneye gidelim şu Alicia'nın derdi neymiş öğrenelim" dedim. Ömer o an hiç beklemediğim bir şey yaptı. Parmaklarımın arasına parmaklarını doladı. Sımsıcak eli elime değiyordu. Karnımda hissettiğim haraketlenmeyle elimi elinden çekip karnıma koydum.
-"Sevda iyi misin ne oldu?" dedi panik dolu sesiyle. Heyecan dolu bakışlarla Ömer'e dönüp
-" Tekmeledi" dedim. Ömer'in yüzüne yayılan tebessüm halinden memnun olduğunu gösteriyordu. Elini karnıma değdirdiğinde bir tekme daha atmıştı kızım. Ömer'in yüzündeki tebessüm iyice yayılıp yerini kahkahaya bırakmıştı.
-"Bu bir mucize" dedi. Kuzum tamamiyle bir mucizeydi. Şimdilik bu heyecanı bir kenara bırakıp hastaneye gitmeliydik
-"Hadi bir an önce gidelim kafamdaki şu sorunu çözelim. "dedim. Ömer başını salladı ve tekrar elimi tuttu. Bu resmi kaydetmek istercesine ellerimin arasındaki eline baktım. Arabada da bırakmamıştı elimi. Hastaneye geldiğimizde sinirlerim tekrar bozulmuştu. Geldiğimiz hastane beni hiç iyi yerlere süreklemmişti. Ömer'e dönüp
-"Ömer burası o kadının hastanesi değil mi?" dedim. Ömer'in de bu durumdan memnun olmadığı belliydi
-"Sevda'm idare et biraz." dedi.
-"Ne idare et? Neyi idaret? Hangisini idare et ? " bağırdığımın farkına varınca daha sessiz bir tonla "annemin hastanesine mi getirdiniz o Alicia'yı?"
-"Sevda lütfen " dedi yalvarırcasına
-"Tamam sakinim tamam.. çıkalım şunun odasına bitsin gitsin artık" dedim yılgın bir halde. Asansöre binip bulunduğu kata çıktık. Odasının önüne geldiğimizde içeriden sesler geliyordu.
-"Abla durun içeride bir şey oluyor" dedi Yasemin.
-"Evet sessiz olun" dedim. Kapıya iyice yaklaştığımda sesler artık daha netti.
-"Alicia artık bitir şu oyunu " dedi. Bir kadına aitti. Zihnimde kısa bir tarama yaptıktan sonra Esma hanım yani annem olduğunu anlamıştım.
-"Ne oyunu siz kimsiniz?" dedi Alicia.
-"Ben Sevda'nın annesiyim ve bu hastanenin sahibi. Eğer itiraf etmezsen seni kayıtlara ölü olarak geçiririm. İnan ölmen için yapacaklarımı tahmin bile edemezsin."
Alicia hiçbir cevap verememişti.
-"Ne o tatlım sustun ama ben seni dinlemek istiyorum. " dedi annem. Sesi oldukça otoriterdi. Patronun kim olduğunu hatırlatıyordu.
-"Hamile değilim" dedi Alicia. Ömer baktığımda gülümsüyor Yasemin ise şaşkınlıktan açılan ağzını eliyle kapatıyordu. Annem kısa bir kahkaha attı.
-"Sen beni aptal mı sanıyorsun? Bunu anlamam sadece bir dakikamı alır. Asıl gerçekleri anlat" dedi. Alicia iyice köşeye sıkışmıştı son bir hamleyle
-"Başka bir şey yok hepsi bu " desede annem yutmamıştı. Uyarırcasına
-"Alicia " dedi
-"Tamam ben anlatacak." derince bir nefes alıp
-" Almanya'daydım. Sevda'nın eşinin babası beni aradı. Türkiye'ye gelmemi söyledi. Karşılığında çok para verecekti. Kabul etmedim önce. Ama o Ömer'i tekrar geri alabileceğimi söyledi"
Artık Alicia'nın neden böyle olduğunu anlıyordum. Her şey Ömer'e olan sevgisindendi. Tabi bu bunları yapmasında geçerli bir sebep değildi. Alicia'nın hıçkırıklarını böyle kapının arkasında dinlemek üzücüydü. Ömer'e baktığımda düşünceli biri vardı karşımda.
-"Ben istemedim ama Ömer'e olan sevgim ağırdı. Sonra olayın Sevda'yla Ömer'i ayırmaktan çok başka olduğunu anladım. O sırrı öğrendim."
Gözlerimi kapadım. Yine bir sır vardı. Gözlerimi kapadım yok olmak istedim. Orada olmak istemedim. Arkamı dönüp gideceğim sırada Ömer elimi tuttu.
-"Nereye Sevda"
-"Daha fazla dinlemek istemiyorum. Öğrenmek, bilmek istemiyorum" dedim. Ömer bir şey söyleyeceği sırada hala kapıyı dinleyen Yasemin'den bir çığlık çıktı
-"Ne?" diye bağırdı.
Ömer'le bakışlarımız Yasemin'i bulduğunda yüz ifadesi değişmiş rengi atmıştı. Ona baktığımızı farkedince
-"Yoo yok bir şey" dedi yarım yamalak gülümseyerek. Kapının açılmasıyla hepimiz irkildik. Annem beni görünce yanıma gelmek için hareketlendi. Bende ona doğru yürümeye başladım. Herkes karşı karşıya geleceğimizi düşünürken ben onun yanından geçip Alicia'nın odasına girdim. Kapıyı kilitleyip bakışlarımı Alicia' ya çevirdim. Korktuğu belliydi.
-"Neden seni bu hale benim soktuğunu söyledin?" dedim. İğrenç bir kahkaha atıp
-"Canım oyun oynamak istedi" dedi yarım yamalak aksanıyla. Ömer kapıyı çalıyordu. Onu duymamazlık gelmek oldukça güçtü
-"Alicia yeter artık bitir şu oyunu. Anlat bilmem gereken sır ne?" Yüzüme baktı kafasında bir şeyleri tartıyordu.
-"Sen en zavallı bir kızsın Sevda. Senin aşkın bile bir yalandan ibaret " kafamdaki bütün cümleler kaybolmuştu. Beynimi tırmalayan bir akbaba gibi ölümümü bekleyen sorular yok olmuştu.
-"Nasıl yani?" Zihnimi toparlamak istercesine kafamı sakladım " Doğru düzgün anlat şunu Alicia" dedim. Sakin olmak benim için oldukça zordu. Alicia'nın kahkasıyla kapadığım gözlerimi açtım.
-"Sana zavallı kelimesi bile az kalıyor" dedi. Tavrı, o sarı saçlarını geriye atıp ezici bakışları, beni iyice tahrik ediyordu.
-"Kes şunu Alicia"
Üzerine yürüdüğümü görünce gülen yüzünün yerini korku almıştı.
-"Murat seni sevmiyordu" dedi. O bir kere söyledi bu sözü ben bin kere duydum kulaklarımda. Sözler en büyük hançermiş. En büyük yarayı o açarmış. Bunu en acı şekilde öğrenmiştim. Artık odanın kapısı çalmıyordu.
-"Ömer çok korktum beni öldürecek sandım"
Olduğum yerde öylece kalmıştım. Boş boş duvara bakıyordum.
-"Söyledim mi Alicia?" dedi Ömer.
-"Evet Murat'ın onu sevmediğini söyledim" dedi. Kelimesi bir kurşun gibi kalbime saplanmıştı. Daha fazla duramadım ayakta. Gözlerimin karardığını hatırlıyorum. Karanlık bir girdap gibi beni içine çekmişti. Düşüncelerim zihnimde hızla uzaklaşırken tek bir söz yerini hala koruyordu. Murat'ın ölmeden önce söylediği o son söz
-"Özür dilerim Sevda. Beni affet. Seni seviyorum"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTUN BANA #WATTYS2017
RomanceBelkide geçmiş dediğimiz şey hatırlanmaması gerekenlerden ibarettir... Herkesin geçmişi hatırlanacak kadar iyi değildir. Herkes bu kadar şanslı değildir. Geçmiş denizinden boğulan Sevda... Sevda'ya hasret bir adam... Geçmişten gelen en masum iz Umut...