-"Annen " dedi yüzündeki gülümsemeyle. Bu ifade onun en masum hali gibiydi.
-"Annenle çok genç yaşta tanıştım. Baban olacak o adamdan önce görmüştüm. Bakışları, saçları hepsi ayrı ayrı mükemmel bir nedendi onu sevmek için. Ama annen babanı seçmişti. İçimde bitmeyen bir aşkla sevdim onu. Ailem onu unutmam için Murat'ın annesiyle evlendirdiler beni. Evlendiğimiz ilk gece herkes karısının kulağına sevgisi söylerken ben onun adını söylemiştim. "Esma" diye seslenmiştim. Murat'ın annesi yani Feride hiç sesini çıkarmamıştı. Yani en azından bana bir şey dememişti. İçten içe kırıldığını Murat'ı doğurduktan sonra intihar etmesinden anlamıştım." Derin bir nefes daha aldı sigarasından ve devam etti
-"Biliyor musun? Feride öldükten sonra onunla olan düğün fotoğraflarımıza baktım. Sanki ilk defa tanışıyormuşuz gibi geldi. Kendi kendime "bu kadın kim?" diye sorarken buldum. Çünkü onun yüzüne her baktığımda anneni görüyordum. Annenle babansa çok mutlulardı. Bende uzakta bir hayat kurmuşlardı. Sonra sen doğdun. Senin fotoğrafın bana kadar geldi. Dedimki "işte Esma bir daha dünyaya gelmiş". O zaman karar verdim bütün bunlara. Annen benim sessizliğimden bile korkmuştu. Bir gün beni aradı. Babandan ayrılırsa vazgeçeceğimi söyledim. Ama o bana yalvardı, ağladı. Dinlemeyeceğimi biliyordu aslında. Ne kadar ciddi olduğumu anlasın diye senin fotoğrafını yolladım. Daha çok korkmuştu.Bir anlaşma yaptık sen biraz büyüğünce gidecekti. Ama o bir hata daha yaptı ve kardeşine hamile kaldı. Bu beni yeterince delirtmişti. Tekrar aradım. Seni öldüreceğimi söyledim. Korktu evladına bit şey olmasından. İrem doğunca gideceğini söyledi. Ve İrem doğunca gitti"
Gözleriyle beni yokladı. Yüzümdeki ağlamaklı ifadeyi silip sertçe bakıp silahın ucunu salladım
-"Devam et" dedim. Alaycı bir ifadeyle gülümsedi. Beni aslında hiç ciddiye almıyordu. Yüzünde korku falan yoktu.Biten sigarayı küllüğe sertçe basıp söndürdü. Tekrar bir sigara yaktı.
-"Bu bütün yaşadıklarında benim kime benzediğimi biliyor musun?" dedi. Anlamayarak yüzüne baktım.
-"Tamam ben söyleyeyim o zaman. Her ne kadar Murat benim oğlum olsada ben senin hikayenin Ömer'iyim. " dedi. Zihnim gitgide uyuşuyordu sanki.
-"Ömer'iyim. Çünkü Ömer'in senden uzak durması gibi bende annenden uzak durmaya çalıştım. Onun senden uzak durmaya çalışması gibi anladın mı?Sadece o benden daha şanslıydı. Murat ölmüştü ve sen ona aşık oluyordun."
Sertçe yerimden kalkıp
-"Ben kimseye aşık falan değilim" diye bağırdım. Bir kahkaha attı.
-"Tamam tamam değilsin. " dedi. Ben bozulan sinirimi toplamaya çalışırken o anlatmaya devam etti.
-"Murat'la Ömer çok yakın arkadaşlardı. İki yakın arkadaşı tek şey ayırır. Zamanında babanla beni ayıran şey gibi. Kadın... Kadınlar çok tehlikelidir. Sevgileride nefretleride tehlikelidir. Neyse ne.. Murat'ın senle tanışmasını ben sağladım. Zaten o da ilk gördüğü an aşık olmuştu. Ama Ömer'in seni önceden gördüğünü çok sonra öğrendim. Onu yanıma çağırıp para teklif ettim. " Sustu sonra. Sessizliğimi ölçmeye çalışıyordu. Kısık bir sesle sordum
-"Ne dedi peki?"
-"Dedim ya bana benziyordu Ömer. Kabul etmedi. Hemde çok ihtiyacı olduğu halde. Sonra Murat'ın bunu kaldıramayacağını birbirinizi çok sevdiğinizi söyledim. Paradan yüksek basmıştı anlattıklarım. İçinin yandığını görüyordum. Yurtdışına gitti. Sonra Alicia'la tanışmasını sağladım. Zaten boşluktaydı evlendiler. Ömer'i böylece ayağımın altından kaldırmış oldum."
-"İnsanların hayatlarına siz mi karar verdiniz yani? Sizin istediğiniz gibi yaşadılar öyle mi? Ne sanıyorsunuz siz kendizi?" dedim. Sesimin tonunu kontrol edemiyordum.
-"Aşk acısı herşeyi yaptırır adama. Anlatayım mı yoksa senin bağırışlarını mı dinleyeyim ?"
-"Devam et!" dedim dişlerimi sıkarak.
-"Murat'ın senle evlenmesini istemedim aslında. Sadece seni yüzüstü bırakacak canını yakacaktı. Ama Murat sana çoktan aşık olmuştu bile. Beni dinlemedi. Evden kovdum pes etmedi. Parayı kestim, önüne bir sürü engel koydum yinede vazgeçmedi senden. Belkide benden aldığı tek özellik buydu. Sevgisine olan bağlılığı, sana olan sadakati..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTUN BANA #WATTYS2017
RomansaBelkide geçmiş dediğimiz şey hatırlanmaması gerekenlerden ibarettir... Herkesin geçmişi hatırlanacak kadar iyi değildir. Herkes bu kadar şanslı değildir. Geçmiş denizinden boğulan Sevda... Sevda'ya hasret bir adam... Geçmişten gelen en masum iz Umut...