Bir anne kızını niye kaçırsın ki?
Esma hanımın yüzüne bakakaldım. Aslında bir şeyler olduğunu seziyordum. Belkide duymaya hazır değildim. Yüzünü inceledim. Gözlerinin kenarlarında oluşan kırışıklar özlemden miydi? Özleyen gelmez miydi? Sonra bir söz yerleşti beynime. Yüzümde bir avcının acı gülümsemesiyle
-'Bir anne kızını niye kaçırsın ki öyle mi? Komik bir soru olmadı mı? Bir anne kızını niye bırakıp gittiyse o yüzden kaçırmış olmaz mı?' Esma hanım tokat yemiş gibi kalmıştı tam cevap vereceği sırada
-'Siz zahmet etmeyin ben cevaplayayım. Tabikide olabilir!' dedim.
-'Bilmiyorsun hiç bir şey bilmiyorsun' dedi. Artık bu sözlerden nefret etmeye başlamıştım. Sesimin yükseldiğinin farkında bile değildim
-'Evet bilmiyorum lanet olsun ki bilmiyorum. Çünkü bir kaç ay önce hafızamı kaybettim. Kimse hakkında ufacık bir fikrim bile yok. Kim nereye çekerse oraya gidiyorum. Artık sıkıldım yeni şeyler öğrenmekten sıkıldım.' ellerimi başımın arasına alıp öylece kaldım. Ömer'in sesi yankılandı bir an kulağımda
-'Öğrenmek için acele ediyorsun. Belkide en güzeli bilmemektir.' diyordu. Fısıldar gibi çıkan sesimle 'haklıymış' dedim kendi kendime.
-'Kızım bak her şeyi anlatabilirim' dedi Esma hanım.
-'Arabayı durdurun.' dedim. Şoför dikiz aynasından Esma hanıma baktı. Ama Esma hanım hiç umarsamadı. Bir elimi kapıya attım hafif kapıyı açıp
-'Eğer arabayı durdurmazsan kendimi atarım ' dedim. Esma hanım bir an afalladı tam kapıya yöneleceğim sırada
-'Tamam ileride taksi durağı var orada inersin' dedi. Durağa gidene kadar hiç bakmadım yüzüne. geldiğimizde de hızla inmek için hamle yaptığımda kolumu tuttu.
-'Eğer dinlemek istersen neden diye sormak istersen ben anlatmaya hazırım.' dedi bir umutla.
-'20 yıl sonra hazırsınız öyle mi? Dinlenmeye değer bir şey göremiyorum.' deyip kolumu avuçlarının arasından alıp hızla arabadan indim. Bir yanım cehennem gibi yanıyor bir yanım ise buz kütlesi kadar soğuk. Dön bak ardına diyordu içimden bir ses annen o senin. Ama yapamadım dönüp bakamadım. Taksiye bindim. Şimdi nereye gidecektim? Ömer'e mi? Cebimden telefonu çıkarıp baktım Gidebileceğim bir isim aradım. Bütün rehber yabancı tanımadığım insalarla doluydu. Telefonun aniden çalışıyla irkildim. Doktorum Hakan bey arıyordu. Şaşkınlıkla açtım telefonu.
-'Efendim' dedim
-'Merhaba Sevda kusura bakma rahatsız ettim nasılsın?'
-'İyiyim sağolun siz nas..' taksicinin bir anda sorusuyla kelimem yarım kalmıştı.
-'Ne tarafa gidiyoruz hanımefendi'
-'Şey bir dakika'
-'Sevda sen dışarda mısın?'
-'Evet ben dışardayım da' ne diyeceğimi bilememiştim
-'Bir şey olmuş nerdesin gelip alayım mı seni yada telefonu taksiciye verir misin?'
-'Yok gerek yok gerçekten benim gidecek yerim var'
-'Sevda taksiciye verirmisin dedim' utanarak elimdeki telefonu ön koltukta olan taksiciye verdim.
-'Tamam abicim ben orayı biliyorum ne sokak tamam abi yarım saate ordayız'.
İçinde bulunduğum durum beni yeterince utandırmaya yetmişti. Ağlamamak için dikkatimi yola vermeye çalışıyordum. Taksinin içinin sıcaklığıyla gözlerim yavaş yavaş kapanıyordu. hangi ara uykuya daldım bilmiyorum. Evimizin önündeydik ben daha 4-5 yaşlarındayım. Babamı annemle eve dönecek diye beklerken babam tek gelmişti. Babamın boynuna sarılıp kulağına fısıldadım
-'Babacım bak annem yine benimle saklambaç oynuyor' dedim. Babamın bir an yüzü değişti.
-'Annen gelmedi Sevda' dedi. İnanmadım. Kucağından inip bahçeye koştum.
-'Annem senide kandırmış. Annee nerdesin diye bahçede koşuşturuyordum.' Babam olduğu yerde kaldı. Her yere baktıktan sonra anladım. Ama kendime diyemiyordum. Öylece olduğum yerde kaldım. Babam arkamadan bana doğru geliyordu ayak seslerini duyuyordum. Omzuma dokunup önümde diz çöktü.
-'Annen bir kaza yaptı ve melek oldu kızım'dedi. Sonra sımsıkı sarıldı bana.
-'Yan sıra arkadaşımında annesi melek oldu. Onun gibi mi ?' dedim.
-'Onun gibi ' dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTUN BANA #WATTYS2017
RomanceBelkide geçmiş dediğimiz şey hatırlanmaması gerekenlerden ibarettir... Herkesin geçmişi hatırlanacak kadar iyi değildir. Herkes bu kadar şanslı değildir. Geçmiş denizinden boğulan Sevda... Sevda'ya hasret bir adam... Geçmişten gelen en masum iz Umut...