Kaçınılmaz bir son yaşarken belki de asıl başlangıcın kapısı açılmıştı. Aldığı nefes boğazında titrek bir şekilde dururken ise boş gözleriyle tavanı izlemeye devam ediyordu.İki ay önce girdiği o odadan sağlıklı bir şekilde çıktığında onun için sevinenler tekrardan bir odaya tutsak kalacağı gerçeğini düşünmüyordu. Her ne kadar evinde olsa da bu odadan ayrılmayacağını biliyordu Wooyoung.
Yatağındaydı, yine dümdüz bir şekilde tavana bakıyordu eğer gözlerini kapatsaydı başka düşüncelere tutsak olacaktı en azından gözlerini başka bir yere sabitlediğinde kafasındaki düşüncelerden kaçmaya çalışabilirdi.
Hastaneden çıkmıştı, mutlu olması gerekirdi ama değildi.
Tanık koruma programına alındığından beri kendisiyle ettiği mücadelenin yanına eklenen sahneler bir türlü son bulmamış son çareyi onu hastaneye yatırmakla bulmuşlardı. Deli olduğundan değildi, sağlığı için yapılması gereken buydu üstelik kendisi de istemişti. Doktor gözetimiyle onaylanarak bu sonuca varılırken kapısından polis de eksik olmuyordu.
Oradan çıkarken eskisine göre daha iyi gözüktüğü için onay verilmişti.
İyi olduğuna inanıyordu ya da çabalıyordu ama gözünden kayıp giden yaşama enerjisiyle birlikte gençliğinin de gittiğini hissediyordu, bulunduğu yaşları hiç böyle hayal etmemişti. Korkuyordu bir kere, her an birisinin onu bulacağından endişeliydi.
O akşam gördüğü görüntülerden sonra koşa koşa polise gitmişti korkudan anlatması dakikalarını aldığı için kimse yakalanamamıştı ancak acele kaçtıkları belli olduğu için cansız bedene erkenden ulaşabilmişlerdi. Çoğunun gözünde Wooyoung bu cesaretinden ötürü harika biriydi, kendisi hariç. O hiç de harika hissetmiyordu.
Başkaları için tüm bu davadaki iki ay göz açıp kapayıncaya kadar geçerken o her saniyesini hissettiği için yıllar geçmiş gibi geliyordu. Hayat onun için istediği gibi yaşayıp şekillendirebileceği bir oyun hamuru gibiydi, sadece bir gecede hepsi son bulmuştu ve artık her zaman o geceye tutsak kalacağını düşünüyordu.
Evin her yerinde polisler vardı, bu da yetmemişti babası evi özel korumalarla çevrelemişti.
Karşı tarafın Wooyoung'un yüzünü görüp görmedikleri belli değildi her şey parmak şıklatılmış gibi saniyelik gelişmişti ve hafızasını yokladığı saniyelerde bir türlü bundan emin olamıyordu.
Malum olaydan sonra tek başına kalmıştı, evde yardımcı olanlar ve babası dışında evi çevreleyen insanlar vardı sadece, arkadaşları bile kalmamıştı. Çoğu onun yanında olmaya çalışıyordu neden onun uzaklaştığını anlamıyorlardı. Gizli yürütülen bu olayda onun da söylemesi imkansızlaşırken iyice yalnız kalmıştı.
Babası aşağıda son bir kez daha görüşme yapıyordu. Orta yaşlı adama göre Wooyoung'dan gözünü ayırmayacak birisi lazımdı. Her ne kadar evi çevreleyenler olsa da daha iyisi lazımdı, daha yakınında durmalıydı. Bu kişi diğerlerinden daha profesyonel olmalıydı, her şeyi bilmeliydi en önemlisi ona güvenebilmeliydi.
Kabul etme olasılığının yüksek olduğu söylenen bu kişiyi tanımak için akşama doğru eve çağırmıştı, onaylarsa hemen işe başlaması için yukarı yollayacaktı.
"Bakalım sen kimsin," demişti elindeki dosyayı incelerken. Karşısındaki genç ellerini saygıyla önünde birleştirerek gözlerine bakmaktan kaçındı. Elindeki dosyaya gözlerini gezdirip başıyla onaylarken olumlu bir tepki alacağını fark eden karşısındaki kişiyi rahatlatmayı başarmıştı. Orta yaşlı adam gözlerini onunla buluşturdu. "Choi San."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
until you |woosan|
FanfictionTanık koruma programına alınan Wooyoung'un özel korumaya ihtiyacı olduğunu düşünen babası San'ı işe alır. "Her şey kötü gidiyordu ta ki San'a kadar."