8. Bölüm

551 77 99
                                    


Wooyoung yine can sıkıntısından evi turlamak için aşağı inip adımlamaya başlarken çok sıkıldığından San'ın odasının önünde durdu. Sıkıldıkça ona sarıyordu yine bunu yapası gelmişti. İçeriye girip girmemesi konusunda kafasında bir süre düşünse de oraya doğdu adımladı.

"İçeri giriyorum." diye seslendikten sonra kapıyı açmasıyla yatağında oturup hazırlanmaya başlayan San'la göz göze geldi. Kapıyı arkasından kapatıp bedenini kapıya yaslayarak şaşıran korumasına göz devirdi. "Geç kaldın."

"İşe başlamama tam yarım saat var." dedi San inanamayarak. Odasını mı basmıştı o?

"Evet, erkenden gelip benden tam puan alabilirdin işine ne kadar bağlı biri derdim."

San uyanıp hazırlandıktan sonra yemeğini yiyip öyle çıkacaktı ancak bu baskınla şu anlık ne yapacağını tam olarak kestiremedi. Bakışlarını ondan çekip önüne dönerek gömleğini kırışmasın diye astığı yerden çıkarıp yatağına bıraktı. O yokmuş gibi davranıyordu. Üstündeki uzun kollusunu sıyırıp çıkardığı için Wooyoung karşılaştığı görüntüyle susmak zorunda kalmıştı.

"Giyiniyorum işte. Bir dakikaya hazır olup, beş dakikada yemeğimi yiyip odana çıktığımı da sayarsak toplamda altı dakikaya yanında oluyorum." demişti gömleğinin yakalarını düzeltirken.

Wooyoung hâlâ sessizdi. San'ın kendisine sunduğu vücuttan gözünü alamamakla beraber San neden onun bu kadar sessizleştiğine baktığı gibi göz göze geldikleri için bakışlarını çekmeye çalıştı. Kendisini bir nevi hipnoz etmişti. Korumasını süzerken yakalanmış olmasıyla beraber acaba rezil mi oldum düşüncelerini geri plana atarak içinden şarkı söylemeye başladı.

San ayağa kalkıp gömleğinin düğmelerini teker teker birleştirmeye başlarken yavaşlığı yüzünden diğerini deli edip sessizliğini devam ettirmesini sağladı. Wooyoung bu kez şarkısını içinden daha yüksek sesle söylüyordu. Gömleğin düğmelemesi bittiğinde kravatını da takarak hazırlandığında eliyle ilerleyip odadan çıkması için Wooyoung'a yolu gösterdi.

"Gidebiliriz."

Çekinmeye başlayan Wooyoung sonunda kaçmak için fırsat bulup kapıyı açarak dışarıya çıkmışken babasının odasından çıktığının sesini duyar duymaz arkasında kendisini takipleyen San'ın kolundan tuttuğu gibi tekrardan çıktıkları yere, korumasının odasına girip kapıyı ardından kapatmıştı.

"Babam." diye açıkladı hızlıca soluk soluğa kalmıştı. Yüzündeki telaş sesine yansıyordu.

San hemen onu kapının diğer tarafına, sol kolunun yanına alarak sağ eliyle kapının kulbunu tutup karşıdan gelebilecek herhangi bir tepkiye hazırlandı. Wooyoung yüzünden kendisi de telaş olmuştu hatta ondan daha da telaşlanması gereken bir durumun içindeydi.

Adım sesleri San'ın odasının önünde durunca Wooyoung iyice telaş oldu. Konuşmaları bile yasakken aynı odada olmaları çok daha büyük bir olay olurdu.

"San uyandın mı?" demişti babası korumasına.

"Evet efendim." San hızlıca onu bekletmeden cevapladı. "Hazırlanıyorum."

"Birkaç gün evde olmayabilirim bu yüzden gözünü onun üstünden ayırma diye haber vereyim dedim. Birazdan çıkarım. Wooyoung odasındaysa sen çıkmadan ona da söyleyeyim."

San hemen telaş oldu.

"Efendim, en son evi geziniyordu sanırım sesini duymuştum odasında değildir." Ayaküstü hızlıca konuştu en azından yalan söylemediği için içi çok rahattı sonuçta evi geziyorlardı, odasında da değildi.

until you |woosan|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin