16. Bölüm

412 68 72
                                    


Wooyoung yarım saat önce babasına odasında kafa dinlemek istediğini belirtip kapıyı kapatacağını söylemişti. Babası bir anlık korksa da onu fark ettiği için kitap okuyacağını ve açık kapının yanından geçilmesinin kendisini rahatsız ettiğini açıklamıştı böylelikle babasını kandırabilmişti. Yalancılık konusunda San'a rakip çıkıyordu.

Odasının kapısını sessizce kapatıp ardından kilitleyerek cebine anahtarını attı ve sessizce geçip merdivenleri indi. Kimseye yakalanmama planı işe yarıyordu. Koridordu da yavaş yavaş duvar kenarına yapışarak ilerleyip sonunda San'ın odasının kapısına ulaşmıştı. Sessiz ve seri hareketlerle devam ederek kapıyı sakince açıp kendisini içeri attığı gibi kapıyı kapatıp kilitledi.

Başarmıştı.

Derin bir oh çekip arkasını döndüğündeyse San'ın yatakta uyuduğunu görmüştü. Yüzü istemsizce gülümsedi. San kendisini her zaman böyle uyurken görüyordu ama bu onun ilk görüşüydü. Fazlaca masum gözüküyordu, takım elbisesi üstündeyken yaydığı ciddi havanın tam tersi olarak duruyordu. Kim derdi ki bu adam profesyonel bir şekilde korumalık yapıyordu?

İş saatine daha çok vardı ve Wooyoung dayanamadığı için tek çözümü odasına kaçmakta bulmuştu. Dün akşam yaşananlardan sonra canı çok acıdığı için uykusunu doğru düzgün alamaması bugün işine yarayacaktı.

Sessiz adımlarıyla ilerleyerek onu uyandırmamaya çalışıp yorganın bir ucunu kaldırarak kendisini yatağa oturtmaya çalışırken her şey bir anda yaşandı. San gözünü açmış, yanındaki silahını kaptığı gibi Wooyoung'un üstüne çıkıp silahın emniyetini açarak onun alnına dayamıştı.

Wooyoung korkudan nefesini tutmuş şaşkın bir şekilde ona bakıyordu. San'ın gözlerindeki ciddiyet az önceki masumluğunu yitirmişti.

"San?" dedi şaşkınlıkla.

Uyku sersemi olan üstündeki adam onunla göz göze gelince San derin bir rahatlamayla tekrardan vücudunu boş kalan yere bırakırken sesli bir şekilde nefes vererek kaşlarını çatıp Wooyoung'a baktı. "Kapımı kilitleyip sessizce yanıma yaklaşıyorsun Wooyoung. Birinin bana zarar vermek için odama geldiğini sandım."

San silahın emniyetini kapatıp tekrardan yatağının yanına koydu.

"Sence zarar vermek isteyen kişi yatağına böylece sızar mıydı?" dedi Wooyoung, bu kadar telaşlanacağını düşünmemişti. Diğer yandan da düşündüğünde mantıklı gelmişti sonuçta onun görevi şüphecilik üstüneydi.

"Uykumdan yeni kalktım." diye açıkladı en azından uyku sersemliği gözle görülüyordu daha sonra birden aklına dank etti. "Bir dakika, işe geç mi kaldım yoksa?"

San doğrulmaya çalıştığında diğer taraf onu göğsünden itleyerek tekrardan yatağa uzanması sağlandı.

"Hayır hiç kalkma," Wooyoung ona iyice yaklaşıp beline sarıldığı gibi San da kolunu ona atıp tekrardan geriye, yatağına birlikte uzanmıştı. "Seninle uyumaya geldim daha çok zamanımız var."

"Baban?"

"Oyaladım merak etme. Ayrıca her türlü senin yanında güvendeyim bir şey olmaz." diyerek iyice ona yanaşmıştı. Kollarıyla sardığı koruması da ona karşılık vererek beline dolandı.

"Tüm bu riski benimle uyumak için aldın ha?"

"Evet." dedi kendisiyle gurur duyarak.

San koluyla onu iyice sararak boynuyla göğsü arasına kafasını yasladı böylelikle çenesi onun saçlarına gömülüyordu. Zaten uykusu olduğu için tekrardan uykuya dalması çok uzun sürmemişti. Ayrıca dün akşamdan beri Wooyoung da çok yorgun olduğu için gün içinde tekrar uyumak istemişti. Dünkü ağrısına bunu yaşamasını sağladığı için teşekkür edebilirdi.

until you |woosan|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin