27. Bölüm

239 51 95
                                    


"Gözlerini üzerimden çek artık. Ne zamana kadar beni izleyeceksin?"

Wooyoung artık bu duruma sinir olmaktansa rahatsız olmaya başlamıştı. Yeni olarak adlandırılan bu koruması bir an olsun ona bakmayı kesmiyordu. Hareketleri kısıtlanmıştı, gerilmeye başladığından da kendi evinde bile rahat edemez olmuştu. Bunu zamanında San'da yapmıştı ama aralarında resmen uçurum oluşturacak bir şekilde fark vardı. San korumak için yapmıştı, odadaki diğer kişi ise onu süzüp rahatsız etmek için yapıyordu.

"Çok güzelsin." Jungkook ettiği iltifattan hiç çekinmiyormuş gibiydi, tabii bunu yaparken diğerinin gözlerinin devirmesine sebep oldu.

Yaşanılan bu durum bir an olsun durmayıp günlerdir devam ettiği için elindeki tableti kapatıp derin bir nefes alarak fırlatır bir biçimde yatağa attı. Sabrının taştığı o nokta tam şu anda durduğu noktaydı.

"Yeter sus artık."

Gözlerine baktı. Korumasının gözlerine sinirle bakıyordu, o ise yüzündeki imalı ifadeyle gözlerini üzerinden çekmemeye devam ediyordu. Yüzsüz müydü? Ne kadar azarlarsa azarlasın bir türlü pes ettirememiş tam tersi üstüne üstüne gelmesini sağlamıştı.

Koruması, "Wooyoung." diyip ona doğru bir adım atarak tekrardan duraksadı. Ellerini cebine koymuş, ne olursa olsun kendi isteğini yapacak olan görüntüsünü ona sunmuştu.

"Ne var?"

"San'ı bırak." dedi ciddiyetle.

Wooyoung daha önce hiç aklına gelmemiş de ondan duyunca sevinmiş gibi alaylı bir ifadeyle ona döndü. "Bende birisinin bunu söylemesini bekliyordum onu hemen bırakmalıyım. Sana ne bundan?" Hızlıca gülümsemesi soldu.

"Hayatın yeni toparlanırken birini almak çok mu doğru? Bence yanlış yapıyorsun."

Anlık duraksadı. Böylece bilmiş bir şekilde konuşması doğru değildi bunun altında başka şeyler vardı. İçindeki endişe ve sinire bir de korku eklendiğinde Jungkook'un yüzüne bakmaya başladı. Onlarla bir ilgisi olabilir miydi?

"Kim yolladı seni?"

"Kimse." Rahat bir şekilde omuz silkmişti. "Baban her şeyi baştan sona anlattığı için biliyorum. Hastanede tek başına olmak senin için çok zor olmuştur. Merak etme artık ben varım kimse sana zarar veremez."

Wooyoung kahkaha atmaya başlamıştı aklını oynatacaktı ya da çoktan oynatmıştı bile. Merak etme ya da kimse sana zarar veremez hatta ve hatta ben seni korurum sözleri sadece San'a aitti. Bir çeşit kopyasını izliyormuş gibiydi, hem de hiç iyi niyetli gözükmeyen kötü bir kopya.

"Beni kimden koruyacaksın? San'dan mı? Az daha benim için ölecek olan o adamdan. Daha fazla bu hallerine devam etme."

"İnsanlar göründüğü gibi olmayabilir."

"Biliyor musun aynısı senin için de geçerli. Beni korumak için birden geldin ve gelir gelmez bana ilgi mi duymaya başladın? Yoksa San'a inat mı yapıyorsun? İkisi de umrumda değil bizden uzak dur yeter." Tekrardan arkasına rahat bir şekilde yaslandı.

"Wooyoung,"

Dozunu kaçırıyordu ve Wooyoung ne zaman sakinleşmeye çalışsa bunu başaramıyordu. Yaslanmış olduğu yerden tekrardan doğrulup bu kez parmak sallamaya başladı. "Adımla seslenip durma ben senin arkadaşın değilim, yanımda olduğun her an iş üzerindesin."

"Senin için neler yapabileceğimi bilmiyorsun." Jungkook onu duymuyor gibiydi sanki bir noktaya odaklanmış oraya doğru ilerlemeye devam ediyordu. İlerlerken de onun canını sıkıyordu.

until you |woosan|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin