#cehennemdenbirgün
✨
Can Ozan - Ağlama ben ağlarım
✨
CEHENNEMDEN BİR GÜN
Günün ilk ışıkları bir annenin bebeği uyanmasın diye kendi krallığında parmak uçlarında yürümesi kadar sessizce odama vururken elimdeki bandı odamın arka balkonundan çalılıklara doğru fırlattım. Onunla işim artık bitmişti. Üzerimi değiştirip yüz üstü yatağa uzandım. Uyku birkaç dakikanın ardından kapımı aralamıştı.
İyi bir uykunun ardından odamın kapısının tıklatılma seslerine uyandım. Çınar ısrarla kapıma vuruyor adımı söylüyordu. Yataktan kalkıp kapıyı araladım.
Yarı uykulu bir halde kapı pervazına yaslandım. "Hayrola bu saatte?" Derin bir nefes alıp verdikten sonra o da kolunu pervaza yasladı.
"Dün gece çok kötü şeyler olmuş. Herkes dışarıda çabuk gel."
Şaşkınlıkla onun gergin yüzüne bakmayı sürdürdüm.
"Ne demek istiyorsun? Ne oldu?"
"Zaman yok hadi." Konuşmama zaman tanımadan bileğimden tutup peşinden revire kadar sürükledi. Herkes revirin önünde toplanmıştı.
Olup bitene anlam veremedim. "Neler oluyor? Neden herkes burada toplandı?" Kalabalığın arasında keskin iki kahverengi gözle göz göze gelince irkildim. Soğuk bir ürperti o bakışlarda saklı cehennemden kopup tüm uzuvlarıma hızla yayıldı. Çınar ellerini omuzlarımın üzerine koyup hafifçe sarsarak Arda'nın hipnoz etkisinden çıkmamı sağladı.
"Sabah iki kişiyi ağaca bağlı halde bulmuşlar bütün geceyi ormanda geçirmişler durumları çok kötü." Ellerimi dudaklarımın üzerine korkuyla kapattım.
"Doğru mu bu söylediğin? Kim, kime yapmışlar?"
"Dün." Deyip bir an sustu. "Dün gece bize sataşanlar vardı ya onlar. Onları yarı çıplak ağaca bağlı halde bulmuşlar. Kimin yaptığı belli değil ama Arda'nın yaptığını düşünenler var. Otoritesini kaybetmemek için göz dağı veriyor gibi."
Çınar'ın Arda'nın adını ağzına almasıyla Arda'nın onun hemen ardında belirmesi çok ani olmuştu. Çınar'ın omuzlarımın üzerinde duran ellerini hiç kibar olmayan bir hareketle itip bileğimi tuttu.
"Biraz konuşalım mı?" Kalabalıktan uzaklaşana dek bileğimi sıkmadan tuttu. Öfkeli ve gergindi bunu görebiliyordum ancak öfkesini dizginlemeyi başarmış gibi görünüyordu. Onu belki de ondan daha iyi tanıyordum. Sinirlendiğinde gözü hiçbir şeyi görmez, kimin canını acıttığı umrunda olmazdı. Bu bir şeylerin değiştiği anlamına geliyordu. Belki de önemli bir şeyin.
"Seni bir anda buraya çektiğim kusura bakma. Söylentilere inanmadan önce beni dinlemeni istedim. Beni öyle korkunç biri gibi tanımanı istemiyorum özellikle de sebepsiz yere başlayan düşmanlığı bitirip yeniden başlamışken." Nefes almak için durdu. Bileğimi yavaşça serbest bırakıp gözlerimin içine baktı.
"Bunu yapan ben değilim. Biliyorum inanması zor. Hakkımda çok kötü şeyler duymuşsundur. Ne kadar acımasız ve kötü biri olduğumu söylemişlerdir. Ama yemin ederim Melisa bunu yapan ben değilim."
Elimi kolunun üzerine koydum. "Neden bana açıklama yapıyorsun?"
"Çünkü benden korkup uzaklaşmanı istemiyorum." Kızaran göz altlarından bunun gerçek olduğunu anlamak zor değildi. Gerçekten ondan uzaklaşmamı istemiyordu. Kolunun üzerine koyduğum elimi çekerken benden hızlı davranıp elimi tuttu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZORBA +18 / OKUL 2019
Teen FictionSırtımı hızla duvara çarptı, bedenime yayılan acıyı henüz dindirememişken kapıyı kapattı ve kilitledi. Kapının kapanmasıyla karanlığa boğulan odada yankılanan nefesinin sesini tenimde hissedebiliyordum. Yaklaştı... Yaklaştı... ve durdu... Artık t...