(Mert Karel)
♣️♣️♣️
İki gün sonra...
Düşmanınızla kumar oynayacaksanız normalden iki katı düşünmemeniz gerekiyordu. Çünkü kumar akıl değil, şans işidiydi. Ve düşünmek sadece aptalları içine düşüren ölümcül bir tuzaktan başka bir şey değildi.
Ben Melisa Gümüşay on yedi yaşındayım ve iki yıldır her gün abimi tamamen kaybetme korkusuyla yaşıyorum. Onsuzluğa alışmak, dışarıda devam eden bir hayatın var olduğuna inanmak benim için zor oldu. Hiç beklemediğim bir anda bırakılmıştı tüm bu gerçekler küçük avuçlarıma. Avuçlarıma sığmayan kayıplarım vardı.
Şimdi buradayım. Üzerimde abimin kanının bulaştığı okulun armasını taşıyorum. Onun nefes almaya çalışırken boğulduğu yerdeyim.
Yukarı bak.
Evet.
En yukarıya.
Beni göreceksin.
Çünkü ben oradayım, ipler benim elimde ve sen hala oyunu yönetenin sen olduğunu sanıyorsun.
Yanılıyorsun.
Çok yanılıyorsun.
Öğrenmek için sadece...
Yukarı bak.
Beni göreceksin.
**
"Vay canına." Koşar adımlarla önümden yürüyen Çınar'a yaklaştım. Başımı ve kaşlarımı aynı anda hareket ettirerek yüzünü işaret edip gülümsüyordum. "Seni görmek ne güzel yaralı kuş." Elinin tekini cebine sokarak bana yukarıdan baktı. Diğer elinde tuttuğu karton bardağın içerisindeki kahveye kısa bir bakış attım. "Hayır,"dedi elindeki bardağı benden uzaklaştırarak. "Asla olmaz." Omuzlarımı yukarı kaldırarak gözlerimi kırpıştırdım. "Ne asla olmaz?"
"Bu kez kahvemin üzerine konmana izin vermem. Asla olmaz. Anladın mı? Asla." Ellerimi arkadan birleştirip sekerek ilerlerken "Aman be," diye mırıldandım. "Çok cimrisin." Hızlı adımlar atarak bana yetiştiğinde kahveden bir yudum aldı. Dudaklarımı büzerek gözlerimi devirdim. Kollarımı göğsümün önünde birbirine bağlayarak ilerlerken cıkladım. Bu haksızlıktı. Ailemin tuttuğu özel diyetisyen bana kahveyi yasaklamıştı ve Karan babamdan aldığı emirleri asla esnetmiyordu. Birazcık bile. Oysa alt tarafı bir kahveydi.
"Ne o karaları bağladın bir anda?" dedi Çınar güler gibi ses çıkararak kahvesini yudumladı. "Yoksa... kahve alacak paran mı yok?" derken neredeyse tüm dişlerini gösteriyordu.
"Haha." Yumruğumu sıkarak ona gösterdim. "Canına mı susadın sen?" Ciddileşen ifademi bozmadan yumruğumu yüzüne yaklaştırdığımda gülerek bir adım geriledi. "Ah şuna da bak sen birde gülüyor. Gülebiliyor muydun sen?" Gülüşü kulaklarımda çınlarken gözlerimi kıstım. "Delirdin mi sen? Ha? Delirdiysen söyle bende bileyim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZORBA +18 / OKUL 2019
أدب المراهقينSırtımı hızla duvara çarptı, bedenime yayılan acıyı henüz dindirememişken kapıyı kapattı ve kilitledi. Kapının kapanmasıyla karanlığa boğulan odada yankılanan nefesinin sesini tenimde hissedebiliyordum. Yaklaştı... Yaklaştı... ve durdu... Artık t...