Patronum

Parti

Medyada Can,Eylül,Azra ve Arda

Eve geldiğimde hızla yukarı çıkıp güzel bir duş aldım.Daha sonra aşağıya indim ve bugün olanları anneme anlattım.Ve akşam yemeğini hazırlamasında yardım ettim.Akşam yemeğini yedikten sonra odama çıktım ve telefonumla oyalanmaya başladım.Bir süre sonra telefonum çaldı.Can Bey arıyordu.
-Alo
-Merhaba Eylül
-Merhaba Can Bey?
-Uzatmadan konuya gireceğim.Yarın bizim şirket parti düzenliyor ve sende geliyorsun ayrıca sabahtan şirkete gelmene gerek yok tamam?
-Peki Can Bey ne zaman orada olacağım
-Azra sana anlatır.Görüşürüz
-Görüşürüz
Parti mu vardı yani.İyi de ben hiç partiye gitmemiştim ki.En iyisi Azrayı arayayım.
-Alo Azra
-Söyle canım
-Bizim şirketin partisi varmış
-Hii ben onu unuttum çabuk hadi annenden izin al avm ye gidiyoruz
Ben bir şey söyleyemeden telefonu yüzüme kapadı.Bende hazırlanmaya başladım.Şort ve gömlek kombini yaptım ve converslerimle tamamladım.Aşağıya inip anneme durumu anlattım.Bana bir miktar para verdi.Bununla idare edebilirim deyip evden çıktım.Azra da yeni gelmişti ve avm ye doğru yol aldık.Giderken arabada Azra'nın hareketli müzikleriyle biraz coştuk.Avm ye geldiğimizde mağaza mağaza gezdik ve sonunda şık kıyafetler satan bir mağaza bulduk.Azra içeri daldığı gibi mağazanın altını üstune getirdi.Bir süre sonra elinde siyah,önünde derin bir göğüs dekoltesi olan elbiseyle geldi.
"İştee senin elbisen bu'"
"Azracım sen kafayı mı yedin?Ben bunu giymem"
"Hayır giyiceksin."
Dedi ve beni kabine sürüklemeye başladı.Ben ise elbiseyi uzun uğraşlar sonucu giymeyi başarmıştım.Azra çıkmam için ısrar edince mecburen çıktım.
"Vayy canına Eylül harikasın"
"Gerçekten mi?"
"Evet Harika.Hadi şimdi de bunları giy"
Dedi elindeki siyah zımbalı ayakkabıları bana uzatırken.Onlarıda alıp ayağıma geçirdim.Ve gözüm elbisenin fiyatına takıldı.İyide benim param ancak elbiseyi almaya yeter ayakkabılara değil.
"Yaa şu ayakkabıları almasak mı?"
"Neden?Beğenmedin mi?"dedi hayal kırıklığı içinde.
"Yoo hayır beğendim ama.."
"Hee şimdi anladım.Kızım yanında ben varken hiçbir şeyo dert etme sen"
"Ya Azra ben senin hakkını nasıl öderim?"
"Sen bunu yıllar önce arkadaşım olarak yaptın zaten birtanem."
Evet haklıydı aslında.Çünkü biz Azra'yla üçüncü sınıftan beri tanışıyoruz.O sene Azra daha yeni gelmişti.Gözlükleri diş telleri vardı.Tabir-i caiz ise ezik bir kızdı.Hiç kimse onunla arkadaşlık kurmak istemiyordu.İşte o zaman imdadına yetiştim ve onu herkese en yakın arkadaşım diye gösterdim.Yani o günden bu güne yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmez.O gün ben ona yardım ettim bugünde o bana yardım ediyor.Şimdi ise ayakkabılarımın parasını ödüyoruz.
"Ee sen bir şey almadın mı?"
Hemen arkasındaki kızın elindeki elbiseyi işaret etti.Üstü parlak gri altı ise krem rengi tonlarında bir elbise almıştı.Eminim onda çok güzel duracak.Onunda elbisesinin parasını ödedikten sonra eve geldim.Saat 11 olmuştu.Bende hemen pijamalarımı giyip yattım.

º•º•º•º•º•º•º•º•º•º•º•º

Sabah kalktığımda..pardon öğlen çünkü saat 1'di.Telefonum deli gibi çalıyordu.Bilin bakalım arayan kim?Evet doğru tahmin Azra
-Efendim Azra
-Sen neredesin Eylül
-Evdeyim Azra
-Uyuyomuydun eğer uyuyosan o koca poponu kaldır ve kapıyı aç
O sırada zil çaldı
-Tamam geliyorum
Hemen koşup kapıyı açtım.Azra içeri girip annemle selamlaştı.
"Annecim bana tost yapar mısın?"
"Tamam kızım.Azra sen istiyor musun?"
"Yok Meral teyzecim biz yukarı çıkalım"
Dedi ve beni kolumdan sürükleyerek odama çıkardı.
"Şimdi önce sen tostunu ye sonra başlıycaz"
"Neye başlıycaz?"
"Görürsün"
Dedi ve telefonundan şarkı açtı.Annem birkaç dakika sonra tostumu getirdi.Onu da bitirdikten sonra hazırlanmaya başladik.Önce.maske sonra manikür ve pedikür daha sonra banyo sonra saçlar.Zaten biz bunların hepsini yapana kadar saat 5 olmuştu tam bir buçuk saat sonra parti başlayacaktı.Hemen üzerimizi giyindik ve makyajimizi yaptik.Acele.bir şekilde evden çıktık ve partinin yapilacaği yere geldik.Burası gerçekten büyüktü.Bir otelin konferans salonuydu.Biz içeri girerken bir kaç göz bize döndü.Bunların arasında Can bey ve toplantıda gördüğüm çocuk vardı.Onu daha önce Azraya sormuştum adı Arda'ydı.Can Bey elini kaldırıp yanlarına gelmemizi istedi.Bizde Azra'yla koşar adım masalarına gittik.Arda'nın ve Can beyin gözleri göğsümde takılı kalmıştı.Durumu fark edip
"Iı şey bir sorun mu var?"
Diye sordum.İkisi birden boğazlarını temizlediler.Can bey
"Eylül ilgilenmenizi istediğim bir kaç kişi var onlarda zaten kapıdalar.Hadi gidin"
"Peki Can bey"
Dedim ve çantalarımızı masaya bırakıp hızlı adımlarla kapıya geldik.İçeri giren adamların hepsi çok genç ve yakışıklıydı.Hatta baya baya yakışıklıydı.Önde gelenlerden biri yanıma gelip elimi öptü ve
"Hmm Can'ın seçimleri baya iyiymiş"
"Pardon anlamadım?"
Güldü ve
"Bu gece benimle takılır mısınız hanımefendi?"
"Kusura bakmayın beyefendi ama be.."
"Ama Serdar,o benimle"
Arkamdan gelen sese doğru döndüğümde Can bey'in hemen arkamda olduğunu gördüm.Serdar sırıtarak
"Söylemiştim Can'ın seçimleri hep iyidir"
"Uzatma Serdar üzerinde isimlerinizin yazılı olduğu masaya geçin"
"Tamam Can.Patron sensin"
Bu çocuk niye sırıtıp duruyordu?Ahh umarım Can bey bana kızmamıştır.Serdar ve diğerleri masasına gittiğinde Can beye dönüp
"Can Bey eğer bir hatam varsa özür di.."
"Evet Eylül hatan var"
Dedi ve beni otelin dışına sürükledi.Beni duvara yasladıktan sonra önümde durdu ve
"Ben sana ne dedim Eylül?"
"Ne dediniz Can Bey?"
Dedim korkarak ve o anda kafama dank etti.
"Eylül!Ben sana açık giyinmeyeceksin demedim mi?"
"D..dediniz Can Bey."
"Madem dediğimi hatırlıyorsun o zaman yanımda sekreterim gibi görün s*rtüğüm gibi değil"
O sözleri söylediği anda kafamı yerden kaldırdım.Bu kadarı fazlaydı.Bana s*rtük diyemezdi.Kim olursa olsun.Tüm itirazlarıma rağmen gözümden bir damla yaş düştü.Ama bu çaresizliğimin değil güçlü oluşumun simgesiydi.O an Can bey ne söylediğini anlamış olacak ki gözlerini açarak bana baktı ve
"Eylül özür dilerim ben gerçe.."
"Önemli değil Can Bey.İyi akşamlar"
Dedim ve ağlayarak oradan uzaklaştım.

Evet yeni bir bölüm daha.Okunma sayısı az olduğu için sık sık yeni bölüm paylaşacağım.