Abim ve Kerem eve geldiklerinde önlerine yemeği koyup Azra'yı aradım ve bize gelmesini söyledim.Geldiğinde ise elinde koca bir bavul vardı.
"Azra n'oldu?"
"Senin haberin yok mu?"
"Neyden?"
"Biz şu Trabzon gezisini yeniden yapacağız.Ben zaten size gelecektim ama senin araman isabet oldu."
"İyi de Can bey bana haber vermedi"
"İşte ben sana haber verecektim"
"Kendisi zahmet edip aramıyor bile"
"Eylül öyle deme o senin anne.."
"Evet Azra annemi kurtardı!Ne o yoksa bütün hayatım boyunca bunu yüzüme mi vuracaksınız?"
"Hayır tabiki Eylül.Yapma bôyle lütfen"
"Her neyse hadi bavulumu hazırlayalım"
"Peki" Şuan da Azra'ya o kadar kızmıştım ki kalbini kırmamak için konuyu uzatmak istememiştim.Ne yani adam annemin hayatını kurtardı diye hep o mu haklı olacaktı?
"Bikinilerini alacak mısın?"
"Neden?"
"Kalacağımız hotelde havuz varmış.Ben de aldım" dedi hüzünlü bir sesle.Gidip ona sarıldım ve ağlamaya başladım.
"Üzgünün.Çok üzgünüm.Öyle demek istememiştim.Sadece annemin gideceğinden o kadar emindim ki sen bu konuyu açınca ben de.."
"Şş tamam tamam sakin ol.Annen iyileşecek tamam mı.Ve biz de buna yardım edeceğiz.Şimdi sen güçlü olmalısın" Azra'dan ayrıldım.
"İyi de doğru düzgün annemi görmeye bile gidemiyorum"
"Eylül sen elinde ki en ufak bir fırsatta annenin yanına gidiyorsun.Her gün telefonla hastaneyi arayıp bilgi alıyorsun.Emin ol annen bunu biliyordur..Şimdi git yüzünü yıka ve şu bavulu hazırlayalım."
"Tamam." Tam odadan çıkacakken kapıyı tıklatmak üzere olan Kerem'le karşı karşıya geldim.
"Kızlar ben size bakacak..Eylül sen ağladın mı?"
"Yok hayır.Sadece Azra'yla biraz dertleştik"
"Hmm peki.Bende size bir şey söyleyecektim" Biz onun yüzüne soru sorar gibi baktığımızda devam etti.
"Ben iki gün sonra gidiyorum"
"Neden" diye Azra'yla aynı anda bağırmıştık.
"Benim çekimlere gittiğim şirket Amerika'ya gidiyormuş ve beni de çağırdılar"
"Ama çok az kaldın"
"Biliyorum ama daha sonra tekrar gelirim olur mu?" Gidip Kerem'e sarıldım ve
"Kendini özletme" Ben ayrıldıktan sonra Azra sarıldı ve
"Oralarda gönlünü kaptırma" diye dalga geçti.
"Siz benim gönlümün sultanlarısınız zaten" üçümüzde kıkırdadık ve ben banyoya gitmek için odadan çıktım.Geri döndüğümde Azra telefonla konuşuyordu.Beni gördüğünde telefonu kapattı ve yanıma geldi.
"Hadi şu bavulu hazırlayalım da aşağıya inelim" dediğini yapıp aşağıya indik.Abim ve Kerem oturuyodu.
"Hele şükür gelebildiniz be kızlar" diye sitem etti abim.
"Bavulu hazırladık abi"
"Nereye gidiyosun?"
"Azra abime söylemedin mi?" dedim Azra'ya dönüp.Ellerini yukarıya kaldırdı ve ağzını oynatıp 'üzgünüm' dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Patronum
ChickLitTüm umutlar tükenmişken en yakın arkadaşı sayesinde tekrar iş bulan,ve aşkın o tatlı duygusunu hissetmeye çalışan bir kızın hikayesi.. Bir patron ve sekreterinin maceralı ve bir o kadar da romantik aşkını bir de bu hikayeden dinleyin.
