Yağmur

48.3K 1.2K 54
                                    

İkimizde nefes nefese kalıp ayrıldığımızda bana bakıp gülümsedi.

"Seni seviyorum Kızıl"

Şaşkın bir şekilde yüzüne baktım.İyi de ben kızıl değilim ki.Yani turunçgil de diyemezdi bir bakıma ama..

"Tamam bakma öyle bir şey demedim."

Gülümsedim ve

"Bende seni seviyorum."

Yaklaşıp kollarını belime doladı ve bana sımsıkı sarıldı.Bende boynuna uzandım ve ona sarıldım.Gerçekten onu çok ama çok seviyordum.Ayrıldığımızda konuştum

"Buraya Arda ve Azra'nın arasını düzeltmeye gelmiştik ama.."

"Biz birbirimize aşık olduğumuzu öğrendik"

Güldüm ve dudağımı ısırarak

"Ah,evet"

Dedim.O sırada kapıda Azra ve Arda duruyordu.Arda elini Azra'nın boynuna atmış,Azra da elini Arda'nın beline koymuştu.Ve sanırım Azra ağlıyordu.Onlara gülümseyerek baktım ve sonra bizi ne zamandan beri izlediklerini bilmediğim için başımı utançla yere eğdim.

"Bizi ne zamandan beri izliyorsunuz?"
Diye düşüncelerimi okudu Can

"Hmm bir düşüneyim..öpüştüğünüzü görmek bir harikaydı!"

Diye bağırdı ve güldü Arda.Ben kırmızının yeni tonlarını keşfe çıkarken Can pis pis sırıtıyordu.Arda gibi Can'da elini omzuma attı ve beni onların yanına sürüklemeye başladı.Yanlarına gittiğimizde Azra Can'a dönerek

"İlk öpücüğünün sahibi sensin,değerini bil"

Dedi.Azra'nın koluna yumruk attım ve başımı tekrar öne eğdim.Bu sırada kurtarıcım olan Arda

"Neyse Eylül'ü daha fazla utandırmadan yemek yemeye gidelim"

Dedi.Herkesten onaylar şekilde mırıltılar çıkınca restauranta doğru yürümeye başladık.O sırada Can birini görmüş olacak ki izin isteyip yanımızdan ayrıldı.Biz de kendimize boş bir masa bulduk ve oturduk.

"Ee yemekleri kim alacak?"

Dedi Arda.

"Ardacım self servis canım,yürü"

Dedi Azra ve beraber masadan kalktık.Yemeklerin olduğu bölüme giderken Can'da bize doğru yürümeye başladı.Yanımıza geldiğinde tabaklarımızı doldurup masaya geçtik.Sunumların hazır olmadığı aklıma gelince Can'a dönerek

"E biz sunumları hazırlamadık?"

Azra güldü ve

"Siz orada romantizmin doruklarındayken biz sunumları halletmiştik bile"

Ona bir yandan sinirli bakışlarımı yollarken bir yandan da teşekkür etmem gerektiğini düşünüyordum.

-------------------

Yemeğimiz Arda'nın saçma sapan espirileri ve iş konuşmalarıyla geçti.Saat daha erken olduğu için otelin kafesinde oturup birer kahve içmeye karar verdik.Garsonu çağırdık ve az da olsa yüksek sesle çalan şarkıya eşlik ettik.O sırada telefonum çaldı

-Alo?

-Güzelim,hiç arayıp sormuyorsun?

-Abi kusura bakma vaktim olmadı.Nasılsın? Annem nasıl?

-Annem çok iyi.Ve günden güne iyileşiyor.Haftaya sadece bir haftalığına hastaneden çıkaracaklar.Ve bizde annemi alıp motive edeceğiz.

PatronumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin