Esir

27.4K 924 43
                                    

Medyada Tuna :)

Yaklaşık iki gündür Can'la pek yüzyüze gelemiyordum.O günden sonra onunla sık konuşmuyor,yanına gitmeye çekiniyordum.Azra da bu durumu farketmiş olacak ki beni sıkıştırıp "Can'la ayrılacak mısınız?","Niye nu kadar soğuksun Can'a karşı?" diye sorular soruyordu.Bu soruların neredeyse hepsini cevapsız bırakarak yanından ayrılıyordum.Tamam belki fazla tepki veriyor olabilirdim ama utanıyorum işte.

Azra ise hala pes etmiyordu ve ona söylemek zorunda kaldım.Bir kaç dakika yüzüme aval aval baktıktan sonra kahkahalarla gülmeye başladı.

"Azra niye gülüyorsun?"

"Eylül bu..bu çok saçma bir şey"

"Nedenmiş ya! Utandım işte."

Diye kendimi savundum.O ise arada boğulacakmış gibi sesler çıkarıyordu.O kadar da komik bir şey değil bence.

Gülmeye devam edince yanımda duran yastığı aldım ve kafasına geçirdim.Gülmeyi kesip eliyle ağzına fermuar yaptı.

"Ee ne yiyiyoruz?"

Diye sordu Azra karnını ovuşturarak.

"Soslu makarna yapalım diyorum.Dolapta biraz köfte var onları da yapsak fena olmaz."

Azra'nın gözleri sonuna kadar açılırken yavaşça yerinden kalktı ve yanıma geldi.

"Onları bana ver."

Dedi emreder bir tonda.Şaşırmadım çünkü Azra'nın köfteyi ne kadar çok sevdiğini biliyordum.

"Tamam Azra hiç köfte görmemiş gibi davranma."

Başını aşağı yukarı salladı ve

"İçmeye ne var?"

"Hiçbir şey.Ben en iyisi markete gidip içecek ve birkaç abur cubur alıyım."

Diye bir öneride bulundum.

"Bence de sen git abur cubur al bende köfteleri pişireyim."

Beni.sırtımdan itekleyerek kapıya kadar götürdü.Montumu askıdan aldım ve dışarı çıktım.Havalar gün geçtikçe daha da soğuyordu.Bu da bizim için dezavantaj tabii.Elerimi montumun cebine soktum ve ısınmaya çalıştım.Fakat elimin altında titreyen şeyle elimi cebimden çıkarmak zorunda kaldım.

Telefona baktığımda arayan kişinin abim olduğunu gördüm.Önüme gelen saçları arkaya attım ve telefona cevap verdim.

-Efendim abiciğim?

-Nasılsın güzelim? Keyfin yerinde...

"Kes lan zırvalamayı veda et kardeşine de işimiz uzamasın!"

Arkadan gelen sesle irkildim.Ne vedası?

-Abi...Abi neler oluyor?

-Merhaba güzelim.

-Sen kimsin? Abim nerde?

-Abin burada canım,biraz oyun oynuyoruz.Katılmak ister misin?

-Bana bak,çabuk söyle neredesiniz?

-Geleceğini söyle,bende sana adresi vereceğim.

-Tamam geleceğim adresi ver.

"Eylül hayır! Eylül sakın gelme!"

Arkadan abimin telaşlı sesi geliyordu.Belki de gerçekten gitmemeliydim ama söz konusu abimdi.

-Sana adresi vereceğimi düşünmüyorsun değil mi? Saat 8 de adamlarım seni parktan alacak.Ha bu arada,yanında birini getirmek gibi saçma bir düşünceye kapılma ve eğer geç kalırsan...

PatronumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin