Medyada Uzungöl
Biz Can'la açık büfeden kahvaltılıkları alırken Azra ve Arda hala ortalıkta gözükmüyordu.Hoş yanımıza gelseler bile koşuşturmaya devam edeceklerinden eminim.
"Eylül salam alır mısın?"
"Alırım tabi de sen niye almıyorsun?"
Ağzına kadar dolu olan tabağı gösterdi
"Ah,tamam."
Çatalıma batırdığım 3 tane salamı tabağıma koydum.Gözüme yetersiz göründü ve 3 tane salamı daha tabağa attım.Sonuçta Can'a da verecektim.Yani salamları.Sabah sabah saçmaladım.
"Ben her şeyi aldım.Masaya geçelim mi?"
"Olur.Şurada bir masa boş."
Diyerek yayla manzaralı bir masaya doğru ilerledik.Masa iki kişilikti.Azra ve Arda nerede oturacaktı?
"Merak etme Azra ve Arda kendilerine başka masa bulurlar"
"Onları yalnız başına bırakmak pek akıllıca değil gibi"
"Ne yani sen bana salak mı diyorsun?"
Dedi muzip bir ifadeyle.
"Yok,hayır tabiki.Sadece Azra'nın Can'a zarar vermesinden korkuyorum."
"Korkma bir şey olmaz.Hadi kahvaltını et"
Önümdeki tabağa baktım.Ben ne ara bu kadar şey almışım ya.Fazla düşünmek bende fazla kilo yapabilir.Ya da beni açlıktan öldürebilir.Çünkü hala yemeye başlamadım.Önüme baktığımda tabağıma doğru uzanan bir el gördüm.Can tabağımdaki 3 tane salamı almaya çalışıyordu.Ona sorar gibi baktıgımda
"Ne?Bu kadar salamı kendin yemeyi düşünmüyorsun dimi?Yarısı benimdir"
Dedi ve yaklaşık beş dakikadır almaya çalıştığı salamları kendo tabağına koydu.Gülümsedim ve nihayet kahvaltı etmeye başladım
"Eylül bugün Sümela Manastırı'na gidelim diyorum.Ne dersin?"
"İyi fikir.Daha önce hiç gitmemiştim"
"Güzel.Daha sonra bir kaç müzeye ve Uzungöl'e gitmek istiyorum.Toplantı haricinde bu haftayı güzel geçirmeliyiz."
"Ve amacımızdan sapmamalıyız"
"Evet aynen öyle"
Azra'nın Ağzından
"Seni bir yakalarsam öldüreceğim."
"Gel yakala bebeğim.Ben senin aşkından ölmüşüm zaten."
Söylediği şeyle koşmayı bıraktım.Bir süre ayakta dikilince şaşırıp yanıma geldi.
"Noldu Azra?"
"Sen ne dedin?"
" 'Noldu Azra' dedim"
"Hayır salak.Ondan önce"
"Hee 'Ben senin aşkından ölmüşüm zaten' dedim."
"Sen beni aldatmadın mı?"
Sorduğum sorunun saçmalığını fark ettim ve toparladım.
"Yani sen beni aldatmıştın.Şimdi nasıl beni sevdiğini söylüyorsun?"
Yüzüme bıkmış bir şekilde baktı.
"Seni aldatmadığım için olabilir mi?"
"Gerçekten mi?"
Yanıma yaklaştı ve elleriyle yüzümü tutup konuştu
"Bana bak Azra,ben seni çok seviyorum tamam mı?Ve bırakmaya da niyetim yok.Sen olayları başından dinlemediğin için şimdi bu haldeyiz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Patronum
ChickLitTüm umutlar tükenmişken en yakın arkadaşı sayesinde tekrar iş bulan,ve aşkın o tatlı duygusunu hissetmeye çalışan bir kızın hikayesi.. Bir patron ve sekreterinin maceralı ve bir o kadar da romantik aşkını bir de bu hikayeden dinleyin.