Bahçede gömdükleri kedinin mezarı başında ağlamaya devam eden Asuman bir yandan da onunla geçirdiği hatırları Şahin'e anlatıyordu.
" Pamuk'u ilk gördüğümde küçücük bir yavruydu. Annesinden nasıl ayrıldı bilmiyorum ama açlıktan ölmek üzere idi. Bahçemize sığınmış, kurtulmak için son şansını deniyordu. O gece onun sesiyle cama çıktım. Devamlı bağırıyordu. Onun o caresizce yardım dilenen sesine kayıtsız kalmadım ve hemen yanına koştum."
Tutamadığı gözyaşları konuşmasını bölünce yanında ona eşlik eden Aysu da bir hıçkırık koyuverdi.
"Benim yüzümden oldu. İşler yoğun olunca bahçeye bakamadım. ilk yaralandığı görmüş olsaydım şimdi yaşıyor olacaktı. "diye kendini suçlayan Aysu'ya sarılan Asuman; "Suç sende değil kendini bilmez insanlarda. İçtikleri zıkkımların şişesini bahçeye değil de çöpe atacak kadar sorumluluğu olmayan hadsizler suçlu."
"İyi ama..."
"Hadi sen işine dön. Bende birazdan yanına gelirim."
Aysu daha fazla olayın üzerine gitmedi. Asuman'ı dinleyerek suçlu bir ifadeyle bahçeden ayrıldı.
"Asu sende iyi değilsin. Eve geç dinlen istersen.
"Beni merak etmene gerek yok. Sen istersen gidebilirsin. Yardımların için teşekkür ederim"
Şahin sadece başını sallayarak karşılık verdi. Anlamıştı şuan ona ne dese tesiri olmayacak anlamsızca konuşmuş olacaktı. Bu yüzden sessizce yanında olup acısını paylaşmayı istedi.
Uzun bir sessizlikten sonra Asuman kedinin mezarına bakarak konuşmaya başladı.
" Şevket ilk başta evde kedinin olmasına sıcak bakmadı. Ama sonda Pamuk'un sevimli halleri onu da cezbedince bizimle yaşamaya başladı."
"Diger kediler sonradan mı geldi?"
"Pamuk bize hayvanlara karşı farkındalığı aşıladı. Bu sayede her gördüğüm çaresiz kediye kucak açmak istedim. Şevket benim tutumun farkında olunca bahçe katını kedilere tahsis etmemi söyledi."
Asuman konuştukça Şahin cocukluguna gidiyordu. Şahin'in ondan kopardığı en sevdiği oyuncağını kırıp, gözleri önünde çöpe atarken feryadı zihnini dövüyordu.
Biricik kardeşine karşı sert ve acımasız olan abisinin Asuman'a karşı yumuşamasını hayretle izliyordu. Hâlbuki ona da aynı ilgiyle davransaydı onu dünyadaki herkesten daha çok sevmeye bizzat gönüllü idi. Asuman'ın sevgisi verdiği kadardı ama onun sevgisi koşulsuz olacaktı ki hala yüreğinde abisine karşı sevgisi taze bir tomurcuk gibi duruyordu. Sadece Şevket'in bir adımını bekliyordu. Ama bu saatten sonra beklenmenin gereksiz olacağını üzülerek görüyordu.
"Şevket sana karşı baya cömert davranmış."
"O iyi biri aslında."
"İstediğine iyi .
"Ne demek istiyorsun?"
Şahin elini önemsiz bir konu olduğunu vurgulayarak salladı.
" Hiç bir şey demiyorum, boş ver simdi bunları."
"Şevket ile aranızda neler yaşandı bilmiyorum ama bence konuşarak aranızda ki sorunları çözebilirsiniz. Anlayışsız biri değildir."
"Abimi benden daha çok tanıyor gibi konuşuyorsun."
"Belki de senden iyi tanıyorumdur. Aile bağlarınız çok yakın diye onu gerçek anlamda tanıyorsun diye bir düşünceyi çok yanlış buluyorum. Oysaki içimizde kendimizin bile çözemediği duygular barındırırız."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHRUM
General FictionAilesinin şiddetli geçimsizliginden yorulan genç kız, çıkış kapısı aradığı zamanda önüne çıkan ilk taliplisiyle evlenmenin hatasını bir ömür boyu yaşayacaktır. Artık her sey cok geçti. Tekrardan baba evine dönecek gücü yoktu. Bu yüzden kaderine raz...