Pamuk'u kaybetmenin ardından üç gün geçmişti. Yavaş yavaş eski düzenine dönmeye başlasa da onu özlüyor ve son anında yaşadığı can acıtan inlemelerini unutamıyordu. Bu kötülüğü ona reva görenler tutuksuz yargılanmış ufak bir para cezası ardından özgür bırakılmışlardı. Sosyal adaletin özeti bundan ibaretti. Zararın karşılığı artık para ile telafi ediliyordu. Asuman buna isyan etse de elinden başka bir şey gelmiyor kötüleri ilahi adaletin insafına bırakıyordu.
Şimdi ise yeniden kayın validesinin isteğiyle evine gelmişti. Akşam yemeğini yapmasını istiyordu. Çocuklarını aynı masada toplamak fikrine kapılmış Asuman'ı aramış ve yardım istemişti. Onu kıramayacak kadar nezaket sahibi olduğu için istediğini kabul etmişti. Aslında yeniden bu eve gelmek istemiyordu. Sanki her gelişinde başına kötü şeyler gelecek hissiyle doluyordu. Yine de karamsarlığını bir kenara bırakarak mutfakta elinden geleni yapıp servis işini evin çalışanlarına bırakmıştı.
Kayın validesi gün geçtikçe daha iyi oluyordu. Hasta yatağından kalkmıştı zaten. Mutfakta iş yaparken ara sıra yoklamaya geliyordu. Neyse ki yorulduğunu söyleyerek odasına çekildi. Asuman da yorulmuştu bu yüzden dinlenmek için kendine ayrılan odasına çekildi.
Kayın validesi Şevket ile birlikte kalmaları için oda tahsis etmişti. Yani bundan sonra her eve geldiğinde rahatça uzanabileceği odası bulunuyordu. Zaten evde kaldığı günlerde de aynı odada uyumuştu ve o günden beri düzenini bozmamışlardı.
Sessizce odasına çekilerek yatağa uzandı. Gerçi birazdan erkekler eve gelmek üzereydi. Akşam karanlığı hafifçe çökmeye başlamış, güneş ufukta gözden kaybolmaya yüz tutmuştu.
Biraz şekerleme yapmak için gözlerini kapattı ama uyku tutmuyordu. Başını sol tarafa çevirince komodinin üzerinde duran kitap dikkatini çekti. Almak için elini uzattı ve kapağını görünce Şahin'in hakaret ederken eline tutuşturduğu kitap olduğunu gördü.
Yüzünü buruşturup yeniden incinen duygularına geri döndü. Kitap ona kötü saatleri hatırlattığı için okumaya hevesi gelmiyordu. Biraz sayfalarını karıştırdı ama sonrasında pat diye kapattı ve yataktan kalktı. Hedefi onu sahibine geri vermekti. Hatta erkekler gelmeden onu Şahin'in odasına koymaktı.
Odasından çıkıp koridora sonradan mutfaktan geçerken sağa sola baktı. Kimse ortalıkta görünmüyordu. Fırsatta istifade ederek Şahin'in odasına doğru sessizce yürüdü. Kimseye görünmek istemiyordu. İşini çabucak halledip odadan çıkmaktı hedefi.
Çıtırtı yapmadan açılan kapıdan içeri girdi. Odanın ortasında duran bavullar dikkatini çekti. Gerçi kayın validesi Şahin'in evden ayrılacağını söylemişti. Ayrı evde daha rahat edeceğini söylemişti. Yıllarca ayrı yaşadığı için bu isteği doğaldı. Sonuçta ailesi onu yalnız bırakmıştı. Bundan sonra ona karışma hakları olacağını sanmıyordu.
Kitabı şifonyerin üzerinde ki kitapların yanına bıraktı. Tam başını döndürüp gideceği zaman dağınık kitapların içinden bir fotoğraf karesi gözüne ilişti. Elini uzattı ama sonra geri çekti.
"Beni ilgilendirmemeli," diyerek iradesine yön vermek istese de dürtüsüne yenik düştü. Fotoğrafa yeniden uzandı ve onu kitap sayfasının arasından kurtardı.
Fotoğrafta Sahin ile bir kızın sarılmış resimleri vardı. İkisi de kadraja bakarak gülümsüyordu. Siyah ve uzun saçlı kızın badem gözleri kendine benziyordu. Kalp şeklinde olan kızın yüzü dolunay gibi parlıyordu. Kızı daha iyi incelemek için fotoğrafı gözlerine yaklaştırıp alta ince şerit gibi yazılan Biricik aşkım yazısını görünce Şevket ile aralarının bozulmasına sebep olan kızın olduğunu anladı. Kızın kendine benzerliği dikkatini çekse de onu daha güzel bulmuştu. Asuman ona göre daha dolgun ve yuvarlak hatlara sahipti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHRUM
General FictionAilesinin şiddetli geçimsizliginden yorulan genç kız, çıkış kapısı aradığı zamanda önüne çıkan ilk taliplisiyle evlenmenin hatasını bir ömür boyu yaşayacaktır. Artık her sey cok geçti. Tekrardan baba evine dönecek gücü yoktu. Bu yüzden kaderine raz...