Aylar, yıllar geçmişti. O günden sonra öğretmeninin ısrarına ve içinde en sevdiği yeteneklerinden birisini göz ardı edememiş ve Atay öğretmenin yanına yerleşmişti. Burada oldukça güzel vakit geçirmişti. Atay hoca her fırsatta yanına geliyor ve ona çalıştığının fazlası ücret ödüyordu. Verdiği dövüş dersleri hem öğrenciler hem de veliler tarafından oldukça da seviliyordu. Ama artık büyük gün gelmiş çatmış, tüm bunlara bir ara verme zamanı gelmişti. Yaklaşık 1 sene durmadan çalışıp hazırlandığı o üniversite sınavına girme zamanıydı.
Sınava gireceği okulun önüne geldiğinde tek başına bu kadar yolu kat ettiğine bile inanamıyordu. Tabii ki bazı insanların desteklerini göz ardı edemezdi. Özellikle Aren ve Atay öğretmenin. Aren ile uzun zamandır konuşmuyordu. Anneannesinin evinden çıktığından beri bir süre araları limoni olmuştu. Çünkü Aren onun orada güvende olacağını diretip durmuş Saye ise her zamanki gibi bildiğini okumuştu.
Hem çalışmış hem okumuş ve üniversite sınavına hazırlanmıştı. Kendisiyle bunun için bile gurur duyuyordu. Artık sınava dakikalar kalmıştı o yüzden okula girmek için merdivenlerden çıkıyordu. Merdivenlerden çıkarken bile karnı kasılmaya başlamış kalp atışları hızlanmıştı. Derin derin nefes alarak kendini sakinleştirdi.
"Sonuçta elimden gelenin en iyisini yaptım." Dedi kendi kendine. Sınav salonuna girdi ve sınava gireceği sınıfa doğru gitmeye başladı. Bu arada artık doktorluk istediğine de karar vermişti. Tabii ki zorlukları olacaktı ama bunu yapabilecek kapasitede olduğunu biliyordu. Etrafında onun gibi sınav salonuna giden insanları izledi. Bazıları oldukça heyecanlı, bazıları son derece umursamazdı. Saye ise orta kısımda yer alıyordu. Ne aşırı heyecanlı ne de vurdumduymaz. Sonunda sınav salonuna gelip sırasına oturdu ve ona verilen kitapçığı önüne aldı. "Lütfen başarılı olmama yardım et. Lütfen." Diye içinden dua etmeye başlayarak zamanın gelmesini bekledi. Sınav görevlisinin:
"Başlayabilirsiniz." Dediğini duyunca kitapçığını açtı ve soruları çözmeye başladı.
Sınav başladığında eğdiği kafasını "Sınav bitti." Sesini duyana kadar kaldırmamıştı. Sonunda ise "Sınav bitti arkadaşlar kalemleri bırakın" demişti sınav gözetmeni. Boynunu saatlerdir ilk defa kaldırınca boynunun fena halde tutulduğunu fark etti. Sınav kitapçığını teslim ederek sınav salonundan çıktı. Mutluydu, üzerinden büyük bir yük kalkmıştı. Bu sene mutlaka bir yeri kazanacaktı buna emindi. Okulun merdivenlerinden inerken uzun zamandır görmediği kişiyi görünce içi mutlulukla doldu. En büyük destekçisi Aren karşı kaldırımda duvara yaslanmış bir şekilde onu bekliyordu. "Hey" dedi Saye onu görünce elini kaldırarak. Hukuk fakültesini kazandıktan sonra oldukça havalı olan Aren taktığı güneş gözlükleriyle çok daha havalı duruyordu. Öyle ki okul bahçesinde ki tüm kızlar Aren'e dikkat kesilmiş bakıyorlardı.
Saye karşısında durup ona sevinç dolu gözlerle bakarak "Aren hoş geldin. Geleceğini söylemedin." Dedi. Birkaç akşam önce konuşmuştular Saye ona nerede sınava gireceğini söylemişti. Ama Aren ona sadece başarılar dilemiş geleceğinden bahsetmemişti. Aren ona kocaman sarılarak "Sürpriz yapmak istedim." Dedi. Aren'in sarılmasıyla afallayan Saye geri çekilerek "Sevindim." Demekle yetindi. Parfümü oldukça güzel kokuyordu. Aren'in yakışıklılığı her ne kadar bazen Saye'yi etkilese de onu kaybetmek istemediği için ona hiçbir zaman o anlamda bir adım atmamıştı.
"Sınavımın güzel geçmesi şerefine ne istersen sana ısmarlayabilirim." Dedi Saye gülerek.
"Sen daha öğrencisin o yüzden bendensin." Dedi göz kırparak.
"Sende öğrencisin." Aren buna bozulmuş gibiydi ama çaktırmayarak "Senden büyüğüm." Dedi.
"Tamam bugün seninle tartışmayacağım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖLGE(Yakında basılacak)
Actionİntikam neydi? Soğuk yenen bir yemek mi? Unutmak mı? Peki ya affetmek? Saye'ye göre sadece bir oyundu. Ama sonu ölümden bile daha tehlikeli bir oyun, belki de bir kumar. İkiz kardeşine yapılan zorbalıkların intikamını almak için and içen Saye, kard...