Olanların ardından iki gün geçmişti. Kardeşine zorbalık yapılmıştı artık buna emindi ve kardeşi biri sayesinde bu durumdan kurtulmuştu. Herkesin dilinde olan o kişi ise; Gaye'nin sevgilisiydi. Arabasına bindiği çocuğun Gaye'nin sevgilisi olduğuna artık emindi. Bu arada Aleynalara kendi telefon numarasını vermiş eskini (Gaye'ninkini) silmelerini söylemişti. Kardeşinin ise bacak ağrısı dışında başka bir derdi var gibiydi; uzaklara dalıp dalıp duruyor, hiç konuşmuyordu.
Saye dün okula gitmemişti. İlk gittiği gün çok fazla şey yaşamıştı bu yüzden onları kafasında oturtmaya ve sindirmeye ihtiyacı vardı. Bu insanları haklayabilirdi ama önce biraz kanıt toplamalıydı.
O günden sonra bir kere daha zorbalık yapılan yere inmiş birçok şeyin görüntüsünü almıştı. Bugün ise kendini zor ikna etmiş ve okula gitmek için hazırlanmıştı. Bu arada Gaye bir hafta içinde okula gidecekti yani işini çabuk halletmeliydi. Tek üzüldüğü şey kardeşinin bursunun yanacak olmasıydı.
Aleyna ile konuşmuş okul çıkışında beraber bir yerlere gitmeyi onaylamıştı. Anladığı kadarıyla Aleyna ve diğerleri Gaye'den pek hoşlanmıyor ancak o çocukla sevgili diye yanlarında gezmesine izin veriyorlardı. Ancak okulda zorbalık yapılan alanda karşılaştıklarından beri bir farklıydılar; etkilenmiş gibiydiler. Hazırlanıp okula gitmek için evden çıktı. Bu arada evde de fazlasıyla durgun bir hava vardı.
Babası birkaç gündür eve gelmiyor; annesi de varla yok arasında bir şeydi. Canları cehenneme dedi içinden. Ve her zamanki gibi gittiği tuvalette üzerini değiştirdi. Tuvalete gelen insanlar bile ona alışmıştı artık garip garip bakmıyorlardı. Üzerini değiştirdi ve biraz makyaj yaptı bugün daha güzel olmalıydı. Bugün birçok kanıtı toplayıp yarın bu işi halledecekti. Saçını toplayıp tuvaletten çıktı. Dışarıda kilitli duran bisikletine bindi. Yeni bisikleti çok güzeldi. Tam istediği gibi masmavi bir rengi vardı. Eski bisikletle o okula gitmek olmazdı yenisi tam o okula göre olmuştu.
Okula bisikletle gitmeyi seviyordu. O zengin mahallelerden geçip oradaki insanları izliyordu. Ne kadar varlıklı olduklarını görüyordu ve nasıl bu kadar zengin olduklarını merak ediyordu. Kendisi ve kardeşi de buna layıktı. Şu belalardan kurtulsunlar okullarını bitirip güzel işler bulup onlarda hayatlarını düzene sokacak ve daha iyi bir yaşam süreceklerdi. Buna emindi.
Okula gelmişti. Bisikletiyle içeri girip okulun içine bıraktı bisikletini. Onu görenlerden biri "Ne oldu Gaye taksi paran bitti herhalde." Dedi gülerek. Saye ona aldırmadan okulun içine doğru ilerledi. Okul koridorun da ilerlerken "Gaye bakar mısın tatlım?" diye bir ses duydu. Arkasını döndüğünde yuvarlak vücuda sahip, dalga dalga saçları baya komik duran bir kadın karşısında duruyordu. Allah aşkına bu okul bu öğretmenleri nereden buluyor? Hepsi birbirinden ilginç. Öğretmene doğru tedirgin bir şekilde ilerleyip "Buyurun hocam." Dedi. "Biraz konuşalım mı?" Nereden çıkmıştı şimdi bu konuşma? Ne konuşmasıydı bu? "Derse geç kalıyorum hocam. Dersten sonra mı gelsem acaba?" Dedi geçiştirmeye çalışarak.
Öğretmen omzuna dokunup "Merak etme öğretmenine haber verdim. Biraz geç gitmen problem olmayacaktır." Başını yere eğerek bu durumdan memnun olmadığını belli eder gibi "Tamam." Dedi. Beraber yürüyerek koridorun sonunda bulunan bir odaya geldiler. Kapı da Rehber Öğretmen Mümine Özkıl yazıyordu. Adı da kendi gibi garipti. İçeri girip kapıyı kapattılar. Öğretmen oturup kendisine de oturması için işaret etti. Odası da kendisi gibi sap sadeydi. Dekor olarak sadece masasının üzerinde küçük bir çiçek vardı. Öğretmen boğazını temizleyip iki elini birleştirerek masanın üzerine koydu. Acaba aşağıdaki yaptıkları mı duyulmuştu? Bugün okuldan kovulmamalıydı. "Sorun ne Mümine hocam?" dedi merakına yenik düşerek.
"Şöyle kii canım" derken ki'yi baya uzatmıştı. "Bazı duyumlar aldım." Al işte kesin öğrenmişti. "Derslerine fazla kendini vermiyor hatta uyuyormuşsun? Öyle mi?" Huh! Rahatlamıştı. O konuyla ilgili değil derslerle ilgiliydi. "Bu aralar biraz farklı gibisin. Canını sıkan bir şey mi var?" Farklıydı zaten. Tamamen farklı bir kişiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖLGE(Yakında basılacak)
Açãoİntikam neydi? Soğuk yenen bir yemek mi? Unutmak mı? Peki ya affetmek? Saye'ye göre sadece bir oyundu. Ama sonu ölümden bile daha tehlikeli bir oyun, belki de bir kumar. İkiz kardeşine yapılan zorbalıkların intikamını almak için and içen Saye, kard...