46.Bölüm" Ölse bile onları da yanında götürecekti."

215 23 11
                                    


Kadın Saye'ye hazır olduğunu söylediğinde Saye aynada kendini inceleme fırsatını kolluyordu. Asude denen kadın tam bir çatlaktı ve Saye'nin gözlerini kapattırıp bakmaması konusunda elli kere ikaz ettikten sonra Saye sonunda pes etmişti. Şimdi ise artık bakabileceğini söylüyordu ama bu sefer Saye kendini görmek bile istemiyordu. Kesin saçına sim bile dökmüştü bu kadın.

Saye yavaşça gözlerini açıp kendini buna hazırlamaya çalışırken sonunda gözlerini açtı. Bir süre ayna da kendisine baktığında beklediğinin aksine tam da istediği gibi biri olmuştu. Saçları sade bir topuzla toplanmış, makyajına dokunulmamıştı. Kadın sadece daha başlangıçta mavi gözlerini ortaya çıkartacak bir eyeliner sürmüştü o da harikulade gözüküyordu. Üzerinde kıyafet ise harika olmuş ve tam olarak üstüne oturmuştu. Nedense bu kıyafeti daha önce gördüğüne emindi ama nerede gördüğünü çıkaramıyordu. Etrafına baktığında kadının odadan çoktan çıktığını bile fark etmemişti. Daha o gözlerini açmadan önce mi çıkmıştı? Bu arada kapısı hafif bir tıklamayla çaldı.

"Girin." Ellerinde dosyalarla orada çalışan olduğunu anladığı bir kız hazır olup olmadığını sormuştu. "Hazırım." Dedi Saye gülümsemeye çalışarak. Oldukça da gergindi.

"Bu arada.." dedi kız baştan aşağıya Saye'yi süzerek. "Harika gözüküyorsunuz. 10-15 dakikaya alıyoruz sizi programa." İçeri girerek diğer elinde tuttuğu mikrofonu Saye'ye takmaya çalıştı. "Bu kıyafet size mi ait?" diye sordu mikrofonu takarken. "Ah! Hayır. Sizin burada çalışan bir kadın getirdi. Hatta şu elbiseyi de bana o getirdi." Diyerek askıda asılı elbiseyi gösterdi. Kız kafasını sallayarak "O elbise bize ait ama üzerinizdeki değil. Üzerinizdeki tasarım bir parça ve Türkiye'de yalnızca bir kişide vardı."

"O..Olur mu canım? Sizin çalışanınız işte kızıl saçlı bir bayan saçı topuzdu."

"Adı neydi acaba biliyor musunuz? Bizim kızıl saçlı bir çalışanımız yok çünkü." Saye neler olup bittiğini anlamaya çalışıyordu. "Adı Asudeymiş."

"Haaa o mu? İyi de o çalışanımız değil ki." Saye'nin kafası allak bullak olmuştu. Çalışan değilse ne işi vardı burada?

"O kim peki? Bana çalışan olduğunu söyledi." Kız gülerek Saye'nin kıyafetini düzellti. Temiz, masum bir yüzü vardı, yüzünde en ufak bir makyaj izi bile yoktu.

"O size şaka yapmıştır. Kendisini öne çıkartmayı hiç sevmez ve buradaki herkes ona hayrandır." "Ama ben onu tanımıyorum."

"Tanımamanız normal dediğim gibi kendini göstermeyi pek sevmez o daha çok kıyafetleriyle tanınır."

"Aynı kadından bahsettiğimize emin miyiz?" Kız cebinden telefonu çıkartarak beraber selfie çekildiği bir kadını gösterdi. Bu kadın Saye'yi hazırlayan kadındı. Kesinlikle oydu ama neden Saye'ye bir çalışan olduğunu söylemişti? "Bu kadın kim?"

"Bu kadın ünlü A-zade tasarımın kurucusu." Dedi baştan aşağıya Saye'yi süzerek "Ve üzerinizdeki kıyafetin tasarımcısı." Dedi. Saye şaşkınlık içinde kalmış, ne tepki vereceğini bilmiyordu. "Sizden önce o çıktı programımıza kısa bir konukluk süresinden sonra siz çıkacaksınız." Sonra kolundaki saate bakarak "Eyvah vakit yaklaşmış. Gidelim." Diyerek kapıyı açıp Saye'nin çıkmasını bekledi. Saye şaşkınlığını henüz bitirmeden programa çıkacaktı. Derin derin nefes aldı ve sakinleşmeye çalıştı. Şimdi önemli olan programdı, aklında ne varsa sonra düşünmeye karar verdi. Sunucu onu çağırmak için konuşmaya başlamıştı bile.

"Şimdi oldukça kısa zaman tanıdığımız ama o kısa zamanda bile oldukça dikkatimizi çekmeye başaran ve yaptığı resimlerle oldukça konuşulan bir konuğumuzu karşınıza getireceğim." Diye sesli bir şekilde konuşuyordu sunucu kadın. "Bu kişi çok başarılı resimlerinin haricinde Özenlerin gelin adayı olan bir hanımefendi. Bakalım bugün onu daha yakından tanıyabilecek miyiz? Karşınızda Saye Hanım." Saye adını duyulduğu an midesine giren bir krampla kasıldı. Zar zor iki merdiveni çıkıp programa girmeye çalıştı.

GÖLGE(Yakında basılacak)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin