Yüzüme vuran güneş ışığı ile gözlerimi açmıştım. Emirin beni izlediğini fark edince utanıp diğer tarafıma dönmeye çalıştım ama Emir izin vermedi.
Beni daha çok kendine doğru çekip burun buruna gelmemizi sağladı.
"Kocandan niye utanıyorsun?"
"Gözlerimi açar açmaz bana öyle bakarsan tabi utanırım."
"Nasıl bakıyormuşum?" Emirin dudaklarıma baktığını fark edince daha çok utanmıştım ve kızarmaya başladım.
"Emir ocakta yemek vardı ben bir ona bakayım." Emirden kurtulmak için önemli bir yalan söylemem gerektiğini düşünmüştüm. Ama sonrasında manasız bir şekilde saçmaladığım aklıma gelmişti.
Emir sırıtıp daha çok yüzüme doğru yaklaştı. Bir elini belime diğer elinide boynum ile yanağımın arkasına koyup dudağımı okşamaya başladı.
"Utandığında senin saçmalamana bayılıyorum be güzelim."
Dudaklarımda yumuşak bir öpücük hissedince istemsiz bir şekilde karşılık vermeye başladım. On on beş saniye sonra bunu fark edince Emirin dudaklarından ayrılıp direk banyoya geçtim.
Dudaklarımı ısırıp aynadan kendime baktım. Yüzüm hafiftende olsa kızarmıştı. Sinemlerin burada olduğunu hatırlayınca hızlı bir şekilde cilt bakımımı yapıp banyodan çıktım.
Emiri balkonda görünce hızlıca yatağı toparlamaya başladım. Üzerimi giyinip Emirin yanına gittim.
"Emir sende üzerini giyin ben kahvaltı hazırlamaya gidiyorum."
"Yüzün hâlâ kızarık." Dedi sırıtarak.
Emire cevap vermeden aşağıya indim. Mutfağa geçip kahvaltı hazırlamaya koyuldum.
Bir saate güzel bir serpme kahvaltı hazırlamıştım. Hava da güzel olunca bahçede kahvaltı yapmaya karar verdim. Büyük her şeyi bahçeye hazırlayıp son olarak sıkmış olduğum portakal suyunu almak için mutfağa gittim.
Duyduğum ses ile arkamı döndüğüm de Elif ve Onuru görmüştüm.
"Siz ne zaman uyandınız?" Elifi kucağıma alıp sevmeye başladım.
"Biz uyanalı çok oldu."
"Ya öyle mi annen nerede?"
"Odayı toparlıyor."
"Tamam canım sıkıldıysan istediğini yapabilirsin."
"Emir abi nerede?"
"Oda-"
"Onur bey siz beni sorar mıydınız?"
"Emir abi!" Onur koşarak Emire sarıldı. Bende kucağımda Elif ile beraber gülüp ona bakıyordum.
Emir Onuru kucağına alıp yanıma geldi. Bir yandan Elifi sevip bir yandan da soru soruyordu."Serdar'lar nerede?"
"Odadaymış gelirler birazdan."
"Sana anne olmak yakışır demiştim dimi?" Gülümseyerek Emire baktım.
"Günaydın çifte kumrular." Serdar abinin sesini duyunca merdivenlere baktık.
"Günaydın abi. Kahvaltı hazır siz bahçeye geçin ben geliyorum."
"Tamamdır." Serdar abi Emirle beraber bahçeye geçince Elifi de onlara vermiştim.
"Günaydın canım."
"Günaydın."
"Sen kahvaltıyı hazırlamışsın bile kusura bakma ya geç kalktım Elif gece hiç uyutmadı beni."
YOU ARE READING
Görücü usulü
Science FictionBabasından şiddet gören bir kızı zorla evlendirilen çocuk kurtarıyor.