Bölüm 4

7.4K 409 131
                                    

Sabah Sevda hanımın beni çağırmasıyla uyanmıştım. Ailecek bi çiftliğe gidip orda kahvaltı yapacakmışız. Üzerime ince yazlık şeyler giyip çantamı hazırladım ve aşağıya indim.

"Günaydın."

"Günaydın cücük."

"Günaydın tatlım. Hazır mısın?"

"Hazırım."

"Bi dakika bekler misiniz hemen geliyorum."

Yağız hızla yukarı gitmişti. Geldiğindeyse elinde hasır bi şapka vardı. Gelip başıma koydu.

"Başına güneş geçmesini istemeyiz değil mi?"

"Teşekkür ederim unutmuşum almayı."

Yağız gülümseyip elimdeki çantayı aldı ve evden çıktı. Bizde arkalarından çıktık.

"Her şeyi aldık dimi canım?"

"Evet hayatım."

Arabalara geçtik. Ben, Ali ve Yağız bi arabaya diğerleri diğer arabaya geçti. Aslında Yiğit buraya binmek istiyordu ama ben olduğum için gelmemişti. Dakika bir gol bir.

....

Çiftliğe gelmiştik ve burası tek kelimeyle harikaydı. Suyun kenarında bi masaya geçtik. Ben ve Sevda hanım sofrayı kurarken beylerde ateşi yakıyorlardı. Kavurma yapıcaklarmış.

"Ulan yiğit ulan yiğit. Git ayağımın altından."

"Ya abi niye kızıyorsun. Bi kerede ben yakayım şu ateşi."

"Daha geçen sene ben yakıcam diyip koca bi araziyi yakmıyor muydun?"

"Ama o acemilikti."

"Yiğit annem gel sen bize yardım et."

Yiğit söylene söylene gelmişti yanımıza.

"Anne hep senin yüzüne"

"Benim ne suçum varmış şimdi?"

"Abimlere hep yiğit yapamaz edemez diyordun. Bak şimdi hiçbir şey yaptırmıyorlar."

"Ben diyorum zaten sen evlatlıksın diye. Bi gün gerçek ailen seni alacağı için annem sana bir şey olsun istemiyor."

Ali'nin dediklerine gülmüştüm.

"Gülene bak. Sanki çok özmüş gibi."

Öylece kalmıştım. Sadece komik gelmişti söyleyiş tarzı.

"Siz yemeği hazırlayana kadar bu cücüğü ben alıyorum."

Aytemur elimden tutup su kenarına götürdü.

"Yiğit'i fazla takma. Ergen diyip geç."

"Takmıyorum zaten."

"Bu takmamış halin mi? Neyse. Yağız'la anlaşıyor musunuz?"

"Yani. Az çok diyebilirim. Yeri geldiğinde ilgileniyor benimle. İlk geldiğimde aksi bi tepkide vermemişti."

"Yağız öyledir. Aramızdaki en sevecen ve merhametli olandır. Sevmiş seni belli ediyor. Yakında abi demeni isterse şaşırma"

"cidden mi?"

Başını salladı.

"Ali benimle konuşmaya geldiğinde şey demişti. Aytemur'un tavırlarını fazla takma o boşluğunu doldurmaya çalışıyor gibisinden şeyler dedi. Kimin boşluğunu doldurmaya çalışıyorsun?"

"Dün dedim ya anlatmak için erken diye. Belkide hiç öğrenemezsin."

"Ya Aytemur lütfen söyle. Merak ederim ben."

"Aytemur?"

"Şey ben-"

"Takılıyorum cücük. Nasıl rahat edersen öyle seslen sorun değil. Yeterki yaşlı hissettirecek şeyler söyleme."

"Kaç yaşındasınki?"

"30."

"Ne! Hiç göstermiyorsun."

"Genelde öyle derler."

"Abi hadi yemek hazır. Sizi mi bekliycem burda ölüyorum açlıktan."

"Geldik lan patlama."

....

Masa enfes gözüküyordu. Heleki kavurma mis gibi kokuyordu. Yağız ve Sevda hanım'ın ortasına oturdum. Oturduğum gibi şapkamı birisi aldı.

"Rahat rahat ye yemeğini."

Yağız yapma be aşık oluyorum sana.

....

Yemeğimizi yemiştik. Aytemur ve Kemal bey çimlere uzanmış konuşuyorlardı.

"Annem hadi Almira'yı atların oraya götürün. Belki binersiniz ha?"

"At mı?"

"Evet ya hadi gidelim. Abi, baba siz geliyor musunuz?"

"Biz böyle iyiyiz takılın siz."

Kemal beyden kesin red gelince bizde atların olduğu tarafa ilerledik. İyide ben korkardım ata binmeye.

"Ali abi sen getirir misin atları. Bende Almira'yı hazırlayım."

"Ben binmesem olmaz mı?"

"Korkuyor musun yoksa küçük?"

Yiğit'in dalgayla söylediği şeye karşılık ani bi cevap verdim

"Ne alakası var niye korkayım?"

"İyi o zaman madem korkmuyorsun. Ali abi Almira şimşek'e binsin. Korkmuyor ya"

"Yiğit sussan mı artık. Karşında okuldaki ahbapların yok. Ona göre konuş."

"Haklısın Yağız abi. Benim ahbaplarım bu kadar ezik olamaz."

Yağız sabır çekip durdu. Daha sonra bana yelek ve kask giydirdi bi de bot.

"Ben yanında olucam tamam mı? Korktuğunda bana söylersin indiririm."

"Korkmuyorum ki."

"Öyle olsun bakalım. Şimşek biraz delidir o yüzden diyorum. Sıkı tutun ve korktuğunu ona sezdirme. Yoksa ürküp seni üstünden atabilir."

"Atar mı?"

"Atar. Sana zarar gelsin istemiyorum. Anlaştık mı?"

"Anlaştık."

"E hadi binin artıkta izliyim!"

Aytemur uzaktan bağırıyordu. Gıcık ya. Bu da eğlence arıyor kendine.

Ali atları getirmişti. Şimşek simsiyah ve oldukça asil duran bi attı ve muhteşemdi.

"Hadi bakalım küçük korkak bin atada görelim."

Korksam bile inat etmiştim. Yiğit'e inat binicektim.

Yağız elimi tutup ata binmeme yardım etti.

"Şimdi sıkı tut elindekileri ve dediklerimi unutma ben atı zaten tutuyor oluca-"

Yağız lafını bitiremeden birisi bağırmıştı. Tabikide Yiğit'ti.

Yiğit'in bağırmasıyla at hızla koşmaya başlamıştı. İşte şimdi bittin Almira.

DEVAM EDECEK

Abilerim De Abilerim✨Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin