Bölüm 8

7K 378 121
                                    

Kısa bi araba yolculuğunun sonunda yayla evi gibi bir yere gelmiştik. Ev ve evin bahçesi kocamandı. Bahçedeki çiçekler özellikle muhteşemlerdi. Çok severim çiçekli evleri.

Evin arka tarafındaki yamaçta da çaylar varmış. Tam çay mevsimine denk gelmişiz. Bi ara çıkıpta topluycakmışız.

Arabadan iner inmez bi kalabalık karşılamıştı bizi. Ne bunlar aşiret mi?

"Oy neneleri kurban gelmuşler."

Hepsi sıraya geçip tek tek ellerini öpmüşlerdi büyüklerinin. Nene dedikleri kişi hepsine sıkı sıkı sarılmıştı. Ben tabiki yine kenardan izlemiştim onları.

"Kizum ne diye beklersun orda. Gelsane yanumuza. Burasu senunde evun."

Gülümseyerek bende yanına gidip elini öptüm. Karşılığı olarak o da benim saçlarımı sevip sımsıkı sarılmıştı.

"Bende senun ninenum artık. Boyle bil."

Amcalarla ve halayla tanıştıktan sonra yemek masasına geçmiştik. Kemal bey 4 kardeşlermiş. 2 erkek 1 kız kardeşi varmış. Bizi almaya gelen afetler abisinin yani Murat amcanın oğullarıymış. Kardeşi Selma halanın da bir oğlu bir kızı varmış. Kızı hemşire oğlu da öğretmenmiş. Akşamda onlarla tanışıcakmışım. En küçük kardeşleri olan Selim ise bekarmış. Aşırı kafa dengi birisi. Aralarında en iyi anlaşacağım kesin o olucak.

Kahvaltı masasında daha önce görmediğim bir çok şey vardı. Selma hala bi yanıma Selçuk'ta bi yanıma oturmuştu.

"Hadi kızım yesene niye öyle süzülüyorsun?"

Bir şey diyemedim. Tabağımdaki zeytinlerden bi tane attım ağzıma. Kalabalık ortamlarda istemsizce kasılıyordum. Önümdeki tabağa odaklanmışken ağzıma uzatılan ekmekle Selçuk'a döndüm.

"Bak bu mısır ekmeği. Enfes tadı var."

Ağzıma tıkıştırdığı koca ekmeği nasıl çiğniycemi şaşırdım bi an.

"Oğlum yavaş olsana. Kardeşlerinle karıştırma küçücük kızı."

Tüm masayı gülme tutmuştu. Komik değil tamam mı?

"Dediğim kadar varmış dimi?"

Cidden dediği kadar varmış. Başımı olumlu anlamda salladım.

"Abi kuymaktan da versene. Yetimhanede bilmemiştir böyle şeyleri."

Boğazımdaki ekmek parçası zor bela geçmişti boğazımdan. Her seferinde yetimhane mevzusu açılmak zorunda mı? En azından mutlu olduğum zamanlarda açılmasa olmaz mı?

"Ben bi lavaboyu kullanabilir miyim?"

"T-tabi kızım. İçeri girince koridorun sonunda sağdaki kapı."

Masadan kalkıp lavaboya gittim. Hadi ama Almira. Cidden hayalin gerçekleşmişken heleki Trabzon'a gelmişken ilk günden ağlıycak mısın kızım? Kendine gel hadi toparlan.

Selçuk'tan
Alp'in dediği lafla Almira'nın gitmesi bir olmuştu.

" Çenenin ayarını sikiyim Alp senin."

"Selçuk ağzını topla nenen var yanında."

"Nene kusura bakma ama haddini aşıyor o da."

"Bana bakun ve iyi dinleyun. Eğer o kizu üzersenuz karşunuzda beni bulun. Ona bi daha boyle laflar edersenuz hakkumu helal etmem."

"Ama nene daha ne olduğunu bilmediğimiz birisini böyle benimsemen çok saçma. Evlatlık o farkındasın dimi. Kendi öz torunlarını bile böyle benimsemiyorsun."

Abilerim De Abilerim✨Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin