•6•

171 23 0
                                    

İyi okumalar ♡♡♡

10 sene önce .

Bilmediği şehrin sokaklarında her an bir yerlerden biri çıkar da ona saldırır korkusuyla yürüyordu Felix . Üzerinde bir yorgunluk vardı . Bu yorgunluğun sebebiyse kaç gündür doğru dürüst bir şey yemiyor oluşuydu.

Ailesi oğullarını tanımadığı bir şehre göndermiş , burada nerede kalacağını , nasıl yaşayacağını hiç düşünmemişti . Tek yaptıkları yardımsa sadece paraydı.

Ama Felix parası olsa bile acemiliyiyle bu parayı doğru kullanamamış ve ortalıkta kalmıştı . Bir grup insan onu kandırmış ve parasını elinden almışlardı . Parası olmadığı için kaç gündür doğru dürüst yemek yiyemiyor, uyuyamıyordu .

Şimdiyse sabahın köründe açlıktan uyuyamadığı için boş sokaklarda yürüyordu korkuyla.

Bir çan sesi duydu . Bunu hep duyuyordu . Ama bir gariplik vardı . Garip olan şey bu sesi her duyuşunda enerjisinin yerine gelmesiydi . Yine aynı şey olurken aklına gelen soruyla kaşları çatıldı . "Bu ses nereden geliyor ?"

Gök yüzüne , etrafa bakındı ama bu sesin kaynağı ola bilecek bir şey göremedi . Yine yürümeye başladı . Bir saat geçti . Yine o açlık ve yorgunluk bütün bedenini sarmaya başladığında yine o sesi duydu .

Günlerdir bu sesi duyuyor ve aynı soruyu soruyordu kendine. Nereden geliyor bu ses ? İçini saran bu merakla yine baktı etrafına , ama bu sefer daha önce hiç görmediği bir büyüklükte bir çan gördü . Kocamandı ve kıpkırmızı bir rengi vardı .

Kaşlarını çattı . Kaç gündür bu sokaklardaydı , ama bu sesi duymasına rağmen çanı daha yeni fark ediyordu .

Ona taraf yürümeye başladı . Çok değil beş on dakika sonra bir binanın karşısında durduğunda yutkundu derince . Daha önce böylesine muhteşem bir şey görmemişti diye düşündü .

Ailesi zengindi . Daha önce bir çok güzel ülkelere gitmişti ve güzel binalar , yapılar görmüştü ama bu gördüğü çok farklıydı . Duvarlarında olan  oldukça eski bir yapı olduğunu belli eden desenler insanın ağzını açık bırakmaya yetiyordu .

Binaya büyüttüğü gözleriyle bakarken bunu fark eden bir adam yaklaştı yanına . "Binayı göre biliyor musun ?" Diye sordu Felixe .

Hala gözleri binada gezinirken başını usulca salladı. "Gel benimle ." Dedi adam . Felix ise hiç bir şey söylemeden onu izlemeyi kabul etti . Buna sebep içinde hiss ettiği garip bir sıcaklıktı . Sanki her kesi tanıyormuş gibi

Bir kaç adımda binanın bahçesine girdiğinde gördüğü neredeyse kendisiyle yaşıt olan çocuklar daha da şaşırmasına neden olmuştu . Neredeyim ben diye sordu kendine .

Adamı izleyerek sonunda bir odanın karşısında durduğunda adam kapıyı iki kere tıklattı. İçeriden 'gel' sesini duyduğunda adam içeri girdi ve eğilerek selamlaştıktan sonra bir şeyler dedi . Felix ne konuşduklarını duyamadığı için kaşlarını çatarken odadan çıkan adam "Hadi gel bakalım . " Dedi yüzündeki gülümsemeyle .

Felix içeri geçip karşısında oturan adama baktı . Yüzündeki gülümsemeyle onu karşılarken Felix hiç bir tepki verememişti . Çünki hala nerede olduğunu bilmiyordu .

"Otur , lütfen !" Diyip masasının önündeki iki koltuktan birini gösterdi . Aldığı konumla oturduğunda karşısındaki adamın konuşmasını bekledi .

"Benim adım , Lee Dong Wook. Bu lisenin ve aynı zamanda büronun müdürüyüm . "

Lise ? Büro ? Neyden bahsediyordu ?

IN YOUR EYES  | Hyunlix | Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin