•21•

114 11 7
                                    

Selamm
Hayırlı bayramlarrrr
Umarım bayramınız iyi geçiyordur
Bölüme geçelim umarım beğenirsiniz
Oy ve yorum lütfennn

Minho kapıyı iki kere tıklatdıktan sonra içeriden gelen 'Gel' sesiyle odaya girdi. Bay leenin önünde eğilip selam verdikten sonra Bay Lee yüzündeki gülümsemesiyle "Minho, nasılsın?" Diye sordu.

"İyiyim, efendim siz nasılsınız?"

"Ben de iyiyim, Minho . Teşekkür ederim. Ee? Bir şey mi oldu?"

Minho ellerini önünde üst üste getirmiş haldeyken  üzerindeki siyah takım elbiseyle dik bir şekilde duruyordu Bay Leenin karşısında. Gelen soruyla başını onaylar anlamda salladı ve konuşmaya başladı.

"Efendim, Bam Bamla ilgili, daha doğrusu özel gücüyle ilgili bir şeyler öğrendik. Onun yerini bulmamız için önemli bilgiler bunlar."

"Nedir bu bilgiler?" Kaşlarını çatarak meraklı bir şekilde sorduğunda Minho kafasını sallayıp cevaplamıştı Bay Leeyi.

"Efendim, bazı araştırmalar yaptık. Ve dolunayda karmaşıkların güçlerinin zayıfladığını öğrendik."

Bay Lee kafasını aşağı yukarı salladı. "Evet, bunu biliyorum. Sadece bu bizim işimize nasıl yaraya bilir? Sadece zayıflayan güç tamamen kaybolduğu anlamına gelmez."

Minho kafasını salladı onaylar şekilde. "Haklısınız, efendim, ancak gizlilikle ilgili olan güçler zayıflamıyormuş."

"Nasıl yani?" Bay Lee kaşları çatık şekilde şaşırmış sesiyle sorduğunda Minho onu cevapladı yeniden. "Efendim, onların gücü zayıflamıyor beş  saatliğine yok oluyormuş. Biz de bu süre zarfında onu bula biliriz."

Bay Lee duyduğu haberle gözleri kocaman olmuş sevinirken yanında Minho olmasa ayağa kalkıp dans ederdi.

"Bu çok iyi bir haber, Minho. Bildiğim kadarıyla dolunay üç gün sonra. Doğru mu?"

Minho nadiren-Jisungla olduğu zamanla istisna- yüzüne kondurduğu gülüşle kafasını onaylar şekilde sallamışdı. "Evet, efendim. Her şey için çok az kaldı.    Bir kaç güne her şey bitecek."

Bay Lee derin bir nefes alarak gülümsediğinde başını salladı ağır ağır. Şimdiye kadar yaşadığı olaylar, normal insanlar tarafından dışlanan karmaşıklar geldi aklına. O da onlardan biriydi ve o da az çekemmişti. Burdaki her kes gibi onun da kaderi çok benzerdi. Her şey bir an önce bitsin ve hayatının kalan kısmını az bir süre bile olsa rahat yaşamak istiyor bunu bütün karmaşıklar için diliyordu.

Minhonun yüzünün aniden düşmesiyle Bay Leenin yüzündeki gülümseme solmuş merakl sesiyle sormuştu. "Bir şey mi oldu, Minho?"

Minho Bay Leeye bir kaç saniye baktıkdan sonra dudaklarını bir birine basıtırıp gözlerini odada gezdirmişti. Söyleyeceği şeyi söyleyip söylememek arasında gidip geliyordu. En son söylemeye karar vermiş ve bakışlarını sabırla onun konuşmasını bekleyen Bay Leeye çevirmişdi.

"Efendim, Hyunjin.."

"Evet?" Kaşları çatılmıştı Bay Leenin.

"Efendim, bilmiyorum farkında mısınız ama Hyunjin son zamanlarda  bir az garip davranmaya başladı. Az önce Bam Bamla ilgili bir şeyler öğrendik diye hemen buraya gelip kaçıncı sınıf olduğuna bakmış. Hala ikinci sınıf olduğu için çok kötü durumdaydı. Felix artık bunun bir önemi olmadığını söyledi ama hiç umursamadı bile. Sanki bize engel olamaya çalışıyormuş gibi bir havası var."

Bay Lee duyduklarıyla yine ağır ağır başını salladığında dudaklarını bir birine bastırdı. Boşluğa bakarak o gün Felixin evinde daha sonra kendi odasında olanları hatırladı. O da o zamanlar bir şeylerden şüpelenmişti, ama çok da üstelememişti.

IN YOUR EYES  | Hyunlix | Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin