•13•

130 18 4
                                    

Oy ve yorum lütfennn...

Başlayalımm

.
.
.

"Emin misin, Felix? Bak, ben bir az..."

"Ya, Hyunjin ne olacak binip iki tur atıp geri döneceğiz." Dedi gülerek Felix. Şu anda Hyunjin Felixin zorlamalarıyla burdaydı.

"Neden geldik ki buraya hem?" Diye Hyunjin kaşlarını çatarak sormuşdu. Bir gölden heleki botlardan bu kadar korkuyorken bunu yapması imkansızdı.

"Hyunjin, yoksa sen-"

"Hadi binelim." Dedi Hyunjin Felixin ne diyeceğini tahmin ederek.

Felix deminden beri takındığı gülümsemesiyleyken Hyunjin çatık kaşlarla ellerine tutuşturulan şişme ceketlere bakıyordu. İsmini tam bilmiyorum.

Yine Felixin zorlamasıyla elindekileri giydiğinde Felix Hyunjine bakarak kahkaha attı. Çok komik duruyordu.

"Ne gülüyorsun?" Dedi kaşlarını çatarak Hyunjin.

"Çok tatlı oldun." Dedi Felix hala gülerken. Bunu dalga geçmek anlamında söylemişti. Ama gerçekten de çok tatlı olmuştu.

"Sensin tatlı." Dedi Hyunjin kaşlarını çatarak sinirli sesiyle.

Felix duyduğu sözle bir anlık afallasa da yine de Hyunjinin o anlamda demediğini biliyordu.

"Yaa, sen beni tatlı mı buluyorsun~?" Diye sorduğunda hala gülüyordu. Hyunjin Felixe karşı gözlerini devirip derin bir nefes aldığında Felix yine gülerek bota geçti.

"Gel hadi." Dedi elini Hyunjine uzatarak.  Söylemese de Hyunjinin sudan korktuğunu biliyordu. Hyunjin  dudaklarını bastırarak bir bota bir Felixe bir de ona uzatılan ele baktı. Derin bir nefes alıp bütün korkularına rağmen Felixin elini tutup bir adım attığında tek isteği zamanın hemen geçmesiydi.

Gözlerini yumarak oturmuştu Hyunjin botda. Felix ise ona bakıp gülüyordu. Bot hareket etmeye başladığında bir elini botun kenarına bir elini ise felixin eline attı.

Felix ona uzatılan elle  bir anlık şaşırsa da daha sonra sıkı bir şekilde kavradı Hyunjinin elini. Az önceki gülüşünün yerini  şimdi memnun bir gülümseme almışdı.

Hyunjin Felixin elini hiç bırakmazken Felixin dediği gibi iki üç tur gölde döndükden sonra durmuşdular. Duran botla Hyunjin en başından beri kapalı olan gözlerinden birini açmış ve etrafa bakmışdı. Gerçekten de botun durduğunu anladığında elini Felixin elinden hızla çekmiş ve ayağa kalkmışdı. Felix bu haline kıkırdarken Hyunjin birden ayağa kalktığı için bot kıpırdamış ve korkmasına sebep olmuştu.

Korkuyla hızla kalktığı yere oturduğunda Felix öyle içten gülmüşdü ki bu Hyunjinin dikkatini çekmiş ve gülüşüne dalıp gitmesine engel olamamışdı.

Şimdiyse gölün kenarında oturmuş piknik yapıyorlardı yapmasına ama Hyunjin hala buraya neden geldiklerini bilmiyordu. Neden Felix o kadar ısrar etmişdi ki?

Elindeki pankeki ağzına atan Felixi bir az izlemiş ve kendi ağzındakini yuttukdan sonra konuşmaya başlamışdı. Felix ise hala bir şeyler yiyor gözlerini yemeklerden alamıyordu.

"Ee, neden geldik buraya hala anlatmadın?"

"OF ya çok güzel yapmışım pankeki. " dedi Felix soruyu geçiştirmeye çalışarak.  Hyunjin derin bir nefes alıp gözlerini devirmiş ve cevap vermişdi.

"Atma, Felix. Hepimiz senin yemek yapma becerilerini deneyimledik maalesef ki."

Felix ise ağzı doluyken durmuş kaşlarını çatarak Hyunjine bakmıştı. "Ben yaptım diyorum neden inanmıyorsun ki?" Diye sorup yeniden bir ısırık almıştı pankekden.

IN YOUR EYES  | Hyunlix | Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin