•19•

121 15 11
                                    

Selammm
Oy ve yorum lütfenn

                                 🐷

Bay Kimin  yarım  saat bekleyişinin  sonunda nihayet istediği adam gelmişti. Her zamanki gibi hiç kimseyi kafasına takmayarak  sallana sallana gelip tüm ciddiyetiyle Bay Kimin önünde durduğunda yüzündeki ifade ondan ne kadar çekindiğini belli ediyordu.

Bay Kim onu çok iyi tanıyordu ve o kadar başı boş olmasına rağmen kendisinin karşısında bu kadar güçsüz olması onu mutlu ediyordu.

Yoongi karşısına geçip baş selamı verdiğinde Bay Kim dudağının kenarını kıvırdı. Bu baya hoşuna gitmişti. "Hoş geldin, Yoongi."

"Hoş bulduk, efendim."

Yoongi elini elinin üzerine koyup dik bir şekilde Bay Kimin karşısında dururken onun konuşmaya başlamasını bekliyordu. Bay Kim yaslandığı yerden kalkmış ve elini dizinin üzerine koyarak Yoongiyi izlemeye başlamıştı. Üzerindeki anlamsız ve düz bakışlardan rahatsız olan Yoongi yerinde kıpırdanırken göz temasını da kesmişti. Bu Bay Kimi daha da mutlu ederken nihayet konuşmaya başladı. 

"Sana çok büyük bir görev  vereceğim,Min. Bu görevi en iyi şekilde yapmanı istiyorum."

Yoongi anladığını bildirmek için başını salladığında Bay Kim devam etdi konuşmasına.

"Bir kitap var. Benim için çok önemli bir kitap."

Yoongi kaşlarını çatmış bir kitap için mi burda olduğunu sorguladı. Oysa onun  şimdiye kadarki en kolay görevi birini aradan kaldırmak olmuştu. Gizli yollarla.

"Özür dilerim ama bir kitap için mi-"

"Bunu soracağını biliyordum, Min. Senin payına düşen kitap kısmı değil."

"Nedir o zaman, Bay Kim?"

"Kitapın yerini biliyorum. "

Yoongi 'Eğer kitabın yerini biliyorsa onu kolayca ala bilir. Demek ki kitabı almak çok da kolay olmayacak' diye düşündü.

"Senin yapman gereken şey o kitabı  almak. "

"Peki kitap kimde, Bay Kim. Bana söylediğinize göre çok da kolay bir iş olmayacak. Yanılıyor muyum?"

"Her zamanki gibi çok akıllısın, Min. Doğru bildin. Kitap Hwang Hyunjinde. O da senin gibi bir karmaşık ve özel gücü dokunarak insan öldürmek. Düşünsene gelip sana dokunuyor ve kalbin patlayarak ölüyorsun."

Son kurduğu cümleyle gülen Bay Kime karşı Yoongi duyduğu isime karşı kaşları çatık şekilde karşısındaki adamın gülümsemesini izliyordu.

"Ve sen onu çok iyi tanıyorsun, değil mi, Min?"

Bay Kimin ciddileşen suratıyla Yoongi hala şaşkınlığını sürdürüyordu.

Diğer taraftan Hyunjin arabasında şöför koltuğunda oturmuş araba kullanırken ciddiyetle yola  bakıyordu. Elleriyse direksiyonda çok sıkı bir şekilde  tutmuşdu.

Böyle  gergin olmasının sebebi araba kullanırken aşırı dikkatli olması, ya da arka koltukdaki Changbin ve Seungmin  değildi, ön koltukta hemen yanında oturan Fekix de değildi. Bunun sebebi bürodakilerin kitabı bulmalarına bir kaç adım kaldığıydı ve o hala ikinci sınıftı.

"Neden bu kadar gerginsin?"

Yanında oturan Felixden gelen soruya karşı ona döndü ve bir kaç saniye ona baktıkdan sonra önüne dönerek direksiyondaki ellerine baktı. Hyunjin. Bu kadar sıktığının farkında değildi bile.

IN YOUR EYES  | Hyunlix | Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin