•25•

108 11 9
                                    

Selamm yıllar sonra yine ben
Neden böyle oluyorum Fici baya bi yazıyorum sonra hevesim kaçıyor ve bir kaç gün bölüm yazmıyorum
Neyse
Oy ve yorum yapın ki bölümü diğer bölümü yazmaya hevesim olsun
Başlayalım o vakit

________

Minho telaşla Felixi aradı, Felixin de telefonu kapalıydı. Şu anda konuştukları yerde, karanlık bir sokakda arkadaşlarının gelmesini bekliyordu ama hiç kimse gelememişdi. Kaç kişiyi arasa da hiç kimse açmamışdı telefonu en sonunda bir umutla belki uyumamıştır diye Chanı aradığında o açmıştı telefonu nihayet.

-"Chan, neler oluyor? Neden gelmiyorsunuz?"

Bir kaç saniye cevap gelmedi karşı tarafdan. En sonunda derin bir nefes aldıkdan sonra Chan konuşmaya başladı.

-"Minho....Hyunjin....Hyunjin yaralanmış hastaneye gidiyoruz. Felix de ortalarda yok..Nereye gitti bilmiyor kimse.. Hemen buraya gelmen gerek... Hemen... Hyunjin iyi değil..."

Minho duyduklarıyla boşluğu izlemeye başlamışdı. Ne demek Hyunjin iyi değildi? Felixle beraber değiller miydi en son? Felixin yanındayken nasıl zarar göre bilirdi ki??

Kaşlarını çatmış derin düşüncelere dalarken duyduklarına inanmıyor inkar ediyordu. Bunun olması imkansızdı. Telefon hala kulağındayken karşı tarafdan bir ses daha geldi.

"Minho... Bu arada bunu şu an söylemem ne kadar doğru bilmiyorum ama Yoongi yaşıyormuş ve Hyunjini bu hale getiren de oymuş."  

Minho duyduklarıyla yeni bir şok geçirirken kendine hakim olamadı ve hala kulağında olan telefon parmakları arasından kayarak yere düşdü...

Neler oluyordu böyle??

___________

Burunları bir birine deydiğinde Hyunjin son kez Felixin gözlerine bakmış ve ardından dudaklarını birleşdirmişdi.

(Bok gibi yazacağım smuta hazır mısınız?)

Felix Hyunjinin onun öpmesine bir süre tepkisiz kalmış ardından kendine gelir gibi karşılık vermişdi. Dudaklarını Hyunjinin dolgun dudaklarından ayırmazken bir az daha doğrulmuş ve Hyunjinin  sırtını koltukla buluşturmuşdu.

İkisi de gözlerini kapamış bir birilerini sert bir şekilde öperken Felix ellerini Hyujinin boynuna yerleştirmişdi. Bununla Hyunjin de kollarını Felixin beline sarmasıyla Felix kendini Hyunjinin kucağına yerleştirmişdi.

Şimdi bacakları Hyunjinin iki yanında kolları Hyunjinin boynuna sarılıyken Hyunjin de kollarını Felixin beline dolamış bir birilerini deli gibi öpüyorlardı.

Hyunjin ağzını açıp Felixin dilinin onu kəşf etmesine izin verdiğinde ikisi de bundan çok büyük zevk alıyordu. Öyle ki Hyunjin dilinin üzerinde Felixin dilini hiss etdiğinde kısık  bir sesle inlemesine engel olamadı.

Bu Felixi daha da hırslandırırken kendini kendini Hyunjine basdırdı. Ondan bir inleme daha kazandığında Hyunjinin dudaklarında olan dudakları gerildi. Bu durum baya hoşuna gitmişdi.

Bir kez daha bastırdı kendini bir kez  daha ve bir kez daha...

Kendine engel olamıyordu. Hyunjinin sesini duymak için yapıyordu ama kendi ağzından kaçan inlemelerin farkında değildi.

Nefes alamadıkları için Felix dudaklarından çekmişdi ama hala Hyunjinin tenini yeni kəşf ediyormuşcasına öpmeye devam ediyordu. Önce yanaklarını ardından çenesini ordan bir az daha aşağı kayarak boynunu sulu şekilde öptüğünde bir az daha yukarı çıkarak kulağının arkasına da bastırmışdı dudaklarını.

IN YOUR EYES  | Hyunlix | Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin