•23•

95 12 33
                                    

안녕
Bölüm de minsung ve hyunlix var hyunlix sahnesi az ama devamı gelecek bölümde olacak okuyunca anlayacaksınız
Neyse hadi başlayalım bu arada
Oy ve yorum lütfenn

Minho ve Jisung bir birinden ayrıldıkdan sonra Jisung diğerlerinin aksine bu sefer yüzündeki sahte gülümsemeyle Minhoya baktı. Kitap mövzusu ve iki gün sonra bazı şeylerin değişeceği için üzgündü ama bunu Minhoya belli etmemeliydi.

Elleri hâlâ birleşikti. Minho önce birleşik ellerine daha sonra Jisungun gözlerine baktı. Daha sonra istemsizce bakışları bir az aşağı kaydığında Jiusngun dudaklarında durdu.

Jisung bunu fark ettiğinde o da Minhonun dudaklarına bakmakdan alı koyamadı kendini. Hiç birisi bir şey demezken bir anda Jisung aklına gelen şeyle "Ee? Hadi dilek tutalım." Dedi.

Bir anda neşesi yerine gelmiş eski heyecanını geri kazanmışdı.

Minho da ona gülümseyip başını olumlu anlamda salladı ve gözlerini yumdu. Jisung da ona ayak uydurarak gözlerini yumduğunda bir kaç saniye sonra gözlerini açmışdı ikisi de.

Jisung heyecanla duvarlardaki resmlerin çıkıp çıkmayacağını beklerken bir anda duvarlar parlamaya başlamışdı. Gözlerini kocaman açıp heyecanla beklerken aslında ne çıkacağını biliyordu. Çünki ikisi de aynı dileği tutmuşdu.

Tüm bedenindeki kanın yanaklarına alın ettiğini hiss ediyordu. Minhoysa hâlâ şaşkındı. Jisung onunla aynı dileği mi tutmuşdu? Karşısındaki bedenin kızarmış yanakları bunu açıklıyordu.

İstemsizce yüzüne yayılan gülümsemeyle bir elini Jisungun yanağına getirdi ve okşamaya başladığında gözleri birleşti. O sırada duvarda yansılanan ikisinin öpüşme sahensi hiç birinin umurunda değildi. Jisung sabahdan beri heyecanla beklediği şeyi unutmuşdu bile.

Minho kendine engel olamayarak Jisunga yaklaşdığında aralarında sadece bir kaç santim mesafe vardı. Jisungu öpmekle öpmemek arasında bir ikilemdeyken Jisung ondan önce davranmış ve dudaklarını birleşdirmişdi.

Minho bir kaç saniye şaşırarak karşılık veremese de en sonunda kendine gelmiş ve karşılık vermişdi.

Şimdi ikisi de bir birini öpüyordu. Minho buna çok mutlu olurken Jisung onların ilk ve son öpücüğü olduğunu biliyordu. O yüzden daha yavaş ve en derinlerinde hiss ederek öpüyordu Minhoyu. Onun şu anda dünyanın en mutlu insanı olduğunu bilmeden..

Felix ise Kkamiyi eve bıraktıkdan sonra Büroya geçmişdi. Aklı hep Hyunjindeydi. Bütün geceyi burda kalıp çalışdığını biliyordu. Gece kaç defa onu aramış ve hiç değilse bir kaç dakika dinlensin diye uzun tutmaya çalışmışdı konuşmasını. Ama işe yaramamışdı işte. Hep kısa cevaplar verip telefonu yüzüne kapatmış ve bu durum Felixin sinirlenmesine sebep olmuşdu.

Şimdiyse Hyunjinin nerde olduğunu çok iyi bildiği için yanına gidiyordu. Evet tam da tahmin etdiği gibi yine kafasında garip garip aletler uzanmışdı. Yüzünden bedeninden ne kadar bitkin olduğu belliydi. Öyle ki hiç kıpırdamıyordu bile.

Evet evet hiç kıpırdamıyordu..

Felix kapının önünde durmayı bırakıp kaşlatı çatık bir şekilde büyük adımlarla Hyunjine yaklaşdı.

Hyunjin gözleri kapalıydı.

Felix bir anda bütün bedenine yayılan korkuyla Hyunjinin nabzına baktı. Ona bir şey olmuş olma ihtimali bile onu bu kadar korkuturken bunun gerçek olması düşünemiyordu bile.

Nabzı atıyordu. Bunu hiss etdiğinde derin bir nefes alıp verdi. Ama belli ki bayılmışdı. Hyunjine kızma işini sonraya erteleyerek onu kucakladığı gibi revire götürdü. Burdaki karmaşıkların başına bir şey gelme ihtimaline karşı böyle bir oda ayırmışlardı.

IN YOUR EYES  | Hyunlix | Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin