•9•

152 20 10
                                    

Selammm.....m

Onlar böyle düşüne düşüne Jisungu izlerken o hiç aldırış etmemiş ve önündeki yemeyi yemeğe başlamıştı. Aklıındaki tek soruysa nasıl Liseden o kitabı alacağıydı...

"Lan, Felix gel çok acayip bir şey oldu!" Dedi Changbin uzaktan kafeteryeye giren Felixi görünce. Felix de Changbinin sesini duyunca kaşlarını çatarak ona dönmüş ve arkadaşlarını görünce gülümseyerek yanlarına gelmişti.

"Hep böyle bağırır mı?" Diye sordu Jisung Seungmine eliyle kulağını tutarken. Changbin bir anda Felixi görüp bağırınca korkmuştu. Az kalsın ağzındaki yemekten dolayı boğulacaktı.

Seungmin de bu soruya karşı gülümserken başını aşağı yukarı sallamış ve "Bir azcık deli doludur da." Diye cevaplamıştı.

"Changbin çok açım ve param yok!" Dedi dudaklarını büzerek. Changbinden yemek kapmayı düşünüyordu.

"Haydaaa.. aç olan da beni buluyor ya amına koyayım. Sonra da gücüme gülüyorsunuz. Nah veririm size yemek." Kaşlarını çatmış sinirle konuşurken Jisung da ikiliyi izliyordu. Seungmin olanlara alışık olduğu için pek de takmıyordu açıkcası.

"Ama Changbin, ben sana hiç güldüm mü, hm?" Diye sordu Felix Changbine  yavru köpek gözleri yapıp masum masum bakarken. Ellerini de birleştirmişti bir de.

Changbin onu üsten aşağı süzmüş ve sonunda gözlerini devirip derin bir nefes almıştı. Kollarını açıp iki göz kırpımında bir ramyon hazırlamıştı. Felix sevinerek masaya oturmuş ve ellerini sıvayarak yemeye başlamıştı.

Jisungsa olanları pek anlamamış gibi yaparak konuşmaya başlamıştı. "Bu kim? Ve sen, Changbindi , değil mi? Gücün yemek yapmak mı?" Diye sorular sordu.

Felix de yemeğinden ilk lokmasını aldığında kaşlarını çatarak Changbine bakmış ve ağzı dolu dolu "Ben acılı severim. Bu ne Chang?" Diye sormuştu. Changbinse bir yemeğe bir de Felixe bakmış ardından Felixin ensesinden vurarak "Ne verdim onu, bir de yemek seçiyor." Demişti.

Hala sorularına cevap alamayan Jisung boğazını temizler gibi yapıp "Ihım." Diye ses çıkarmıştı.

Masada Jisungun da olduğunu hatırlayan Changbin Felixi neden yanına çağırdığını da hatırlamıştı tabi.

"Pardon, Jisung, sen onlara aldırma. Bir az şeyler. Ben alıştım sen de alışırsın. Merak etme." Demişti Seungmin.

Bu zaman Jisunga bakmış tanımadığı bedenle yediği yemeyi löpürleterken "Bu kim?" Diye sormuştu.

"Ben de onu soruyorum deminden beri, ama beni duyan yok."

"Ah siz tanışmıyordunuz değil mi? Bu Felix. Kendisi aramızdaki en güçlü karmaşık."Demiş ardından Jisunga yaklaşarak ağzını Felixten gizler gibi yapıp fısıldamıştı. "Birinci sınıf kendisi. Dikkatli ol sinirlenince her an seni öldüre bilir."

Felix Changbinin ne dediğini duyup gözlerini devirmiş ve yaslandığı yerden doğrularak "Sen ona bakma kendisi ilk tanıştığımızda öyle düşünüyordu. O yüzden her kesi böyle kandırır." Demişti.

"OF neyse işte. Bu da Jisung. Özel gücü Toz bulutu." Lafını bitirmiş sonra aklına gelen şeyle devam etmişti . "Aa Jisung sen Minhoyla sevgili olamazsın ki?"

"Neden?" Diye sormuşdu Jisung.

"Yani yoksa olacaksın ha?" Diyip sinsi bir bakış atıp kıkırdamıştı.

"Yoo ne alaka?" Diye geçiştirmişti Jisung da.

"Neyse eğer Minhoyla sevgili olacaksan şimdiden söyleyeyim Minhonun toza alerjisi var. Yani acilen gücünü kontrol etmeyi öğrenmen lazım."

IN YOUR EYES  | Hyunlix | Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin