•2•

299 30 10
                                    


İyi okumalar ♡♡♡

Yine saat sabahın beşi . Felix her zamanki gibi erkenden uyandı . Rutin işlerini gördükten sonra kahvaltısını yapmış ve evden çıkmıştı.

Üzerinde garip bir hiss vardı . Yıllar sonra dün ilk kez özel gücünü kullandığı için böyle olduğunu düşünüyordu .

Haklıydı .

Eğer bir karmaşık kendi gücünü uzun süre kullanmazsa ve uzun sürenin ardından ilk kez gücünü kullandığında büyük bir enerji kaybeder ve halsiz düşerdi . Hatta hasta bile ola bilirdi . Başka etkileri de görülmekteydi .

Ama  Felix çok daha güçlü olduğundan onda bunlar olmamıştı.

Ona kalsa özel gücünü kullanmayı hiç sevmezdi. Diğer normal insanlar gibi olmak istiyordu .

Ama mecbur dün kullanmıştı gücünü . Aslında bu gücünü kullanmasına gerek yoktu  . Her ne kadar arkadaşlarından ayrılalı uzun bir süre olsa da onları izliyor nerede olduklarını , nasıl olduklarını  biliyordu . Yani elini kolunu sallayarak Büroya gide bilir ve geri döndüyünü söyleye bilirdi . Onlar da onu hiç kuşkusuz kabul ederdi . Çünki onun gücüne ihtiyaçları vardı .

Her ne kadar onun gücünün ne olduğunu bilmeseler de onun ne kadar güçlü  olduğunu biliyorlardı.

Ama Felix bunu yapmamış içindeki oyuncu ruhuna engel olamamıştı. Oyun oynamayı , insanları kandırmayı çok severdi Felix .

Şimdiyse her zaman geldiği deniz sahilinde bir bankda soluklanmak için oturmuş ve gökyüzünü seyrediyordu . Onu tanıyan çoğu insan Felixin bir gökyüzü aşığı olduğunu bilirdi.

Suyunu yudumlarken telefonu çaldı . Ekrana baktığında bilinmeyen numarayla gözleri çatıldı . Ardından telefonu cevapladığında kaşları normal haline dönmüşdü . Arayan kişi Minhoydu .

"Alo ?"

"Felix , nerdesin sen ? Her kes seni bekliyor!!"

"Ne ? Nerde ?"

"Salak mısın , oğlum ? Dün demedim mi yarın büroda ol toplantı var diye ?"

"Ah , şey , o mu ? "

"Evet o!"

"Unutmadım ki , Minhocum , yoldayım geliyorum . "

"Martı sesi mi o ? Felix , sahilde misin ?"

"Ah , yok canım ne martısı? Otobüsdeyim . Şoför  amca martıyla ilgili bir şarkı açmış öyle yani . "

"Sen iflah olmazsın . On beş dakikan var ."

Telefonun yüzüne kapanmasıyla bir kaç saniye telefonla bakışmış ve Büroya  koşmaya başlamıştı.

Diğer tarafta Minho telefonunu kapatıp yeni  çıktığı toplantı odasına geri dönmüştü. Her kes Felixin gelip gelmeyeceğini merak ediyordu . Bir tek Chandan başka . Kendisi kendi hayal dünyasındaydı şu anda .

"Geliyor mu ?" Diye sordu Changbin .

"Evet ."

"Kesin unutup yürüyüşe çıkmıştır " dedi Hyunjin alaycı ve sinirli ses tonuyla .

"Sanırım."

Felix kan ter içinde sonunda Büroya vardığında önce bir binayla bakışmış ve  nefeslenmiş ardındansa içeri girmişti .

Yavaş ve sessiz adımlarla ilerlerken sonunda toplantı odasının önünde durmuş ve derin bir nefes alıp odaya girmişti .

Her kesin odak noktasıydı . Bir tek Chandan başka . O hala uyuyordu . Yüzündeki sahte gülüşle elini sallamış ve odanın içinde ilerleyerek masanın yanına varmışdı .

IN YOUR EYES  | Hyunlix | Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin